Madam V. dale mahallesinde gazları otlatır mı...

* Madam V.'nın durumu ise gerçekten üzülecek cinsten. Hani, kendisi Cebel'deki 19 Mayıs törenlerine Plevne Çingenelerini getirip, protokole 'yuh' çektiriyordu ve sonra da poposunu Şakira gibi döndürüp sallıyordu. Şişman Delyan ve Kömürcü Ahmet şimdilerde onun kuyruğunu kesmiş ve seçimlerden sonra deputatlıktan istifa edip daleler mahallesindeki gazları otlatmaya gidecekmiş... * Beni asıl ilgilendiren soru, neden ve hangi sebepten dolayı, bu şahıslar yüksek tepelerden sonra, şimdi düz ovada talim etmeyi tercih ediyorlar? Ortada bayağı bir aykırı durum sezilmekte.

Bizim toplumun bazı fertleri kendi eziklik sendromuna veya kibirlerine yenik düşmeye başladılar.

Son dönemde ulaştıkları bazı yüksek mevki ve makamlardan indirildikten veya atıldıktan sonra, gönüllü olarak daha küçük mevki ve makamlarla tatmin olmayı seçiyorlar.

Bunun anlaşılır bir izahatı bulunmadığına göre, adeta bir beklenmedik paradoksla karşı karşıyayız.

Avrodeputatı örnek vereyim. Sen Brüksel'den kalk ve Cebel'e muhtar adayı ol. 350 000 avro civarında yıllık gelirin yerine 2000 levalık maaşa talim etmeye rıza göster. Bilmem o makama kavuşabilecek mi, çünkü bağımsız başka bir aday, kendi parasıyla köylere yeni su boruları döşemiş ve fakir fukaraya para saçmaya devam ediyor. Acaba, Avrodeputat bey, bankalarda yatan "yeşillerden", Cebel halkına hiç dağıtabilecek mi?

Sen, Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşlarının üyesi olduğu konfederasyon başkanlığını gönüllü olarak bırak ve git Kırcaali'de belediye meclis üyeliği için yarış. Başka birisi ise federasyon başkanlığını terk edip dernek başkanı olmaya çoktan göbek atmakta...

Eski ikiz deputatlardan birisinin gönlünde Şumnu'ya muhtar olmak yatıyormuş.

Eski parti başkanlarımızdan birisi ise Kırcaali muhtarlığına namzet çıkmış.

Bir rivayete göre, Ahmet Doğan bile ülkeyi yönetmekten vazgeçmiş ve kömür ithal edip, elektrik santralı çalıştıracakmış. Garibanlık işte! Tabi ki, kömürler Zonguldak'tan değil, Sibirya'dan gelecek. Aslında elektrik santralı rezervde tutulacak, fakat bunun karşılığında yıllık 30 milyon dolar cukalanacak...

Madam V.'nın durumu ise gerçekten üzülecek cinsten. Hani, kendisi Cebel'deki 19 Mayıs törenlerine Plevne Çingenelerini getirip, protokole "yuh" çektiriyordu ve sonra da poposunu Şakira gibi döndürüp sallıyordu. Şişman Delyan ve Kömürcü Ahmet şimdilerde onun kuyruğunu kesmiş ve seçimlerden sonra deputatlıktan istifa edip daleler mahallesindeki gazları otlatmaya gidecekmiş...

Burada zikrettiğim bazı kişiler o yüksek mevki ve makamlara hak etmeden gelmişlerdi ve düne kadar kibirlerinden, "erdemlerinden ve onurlarından" yanlarına bile varılmazdı, sanki önlerindeki Vitoşa ve Rodoplar dağları hep onlar yaratmışlardı.

Beni asıl ilgilendiren soru, neden ve hangi sebepten dolayı, bu şahıslar yüksek tepelerden sonra, şimdi düz ovada talim etmeyi tercih ediyorlar? Ortada bayağı bir aykırı durum sezilmekte.

Bir de eskilerimiz ne demişti; "Yüksek tepelere kuşlar da çıkar, yılanlar da, ama biri uçarak, diğeri sürünerek!" Ama tepelerden düşenlerin nasıl yere çakıldığını ise henüz literatürümüz belirtmemiş...

Mümin TOPÇU

Bakmadan Geçme