• Haberler
  • LÜTFEN, BANA DONÇO'YU DEĞİL, YOVKOV'U OKUTUNUZ...

LÜTFEN, BANA DONÇO'YU DEĞİL, YOVKOV'U OKUTUNUZ...

*Bir kere, serhat şehrimizin tek bir adı vardır, o da Edirne'dir. Bu şehri, yurt dışında temsil edecek olanlar, bunu çok iyi bilmeleri gerekmez mi? * Lütfen, bana Edirne'de Donço Tsonçev'i değil, Yordan Yovkov'un eserlerini okutunuz...

 

LÜTFEN, BANA DONÇO'YU DEĞİL, YOVKOV'U OKUTUNUZ...

Ajanslara ilginç bir fotograf düştü. Edirne'den bir dans kulübü, Bulgaristan'nın Kazanlık şehrindeki bir etkinliğe katılarak Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etmiş.

Bu tür manzaraları son yıllarda sıkça görmeye alıştık ve bunları gayet normal ve dostane bir durum olarak kabul etmekteyiz.

Fakat, bu sefer ki fotograf bayağı ilginçti ve ondan adeta bir anormallik seziliyordu. Fotografta, güler yüzlü dansçılar, Türk bayrağı önünde neşeli bir şekilde poz veriyordu. Bir kızın elindeki tabela ise dikkat çekiciydi. Tabeladaki Bulgaristan bayrağı renkleri fonu üzerinde, " Trakya Dans Klübü - Odrin (Tantsov Klüb Trakya - Odrin) okunuyordu.

Bir kere, serhat şehrimizin tek bir adı vardır, o da Edirne'dir.

Bu şehri, yurt dışında temsil edecek olanlar, bunu çok iyi bilmeleri gerekmez mi? Bu kabul edilemez isim değişikliği için, kimden izin almış olabilirler? Bu isim değişikliğinin anlamı ve sebebi nedir?

Bir de merak ettim, acaba, bu tabela Edirne'de mi hazırlandı, yoksa Kazanlık'taki etkinliği düzenleyenler tarafından mı?

Edirne'deki Bulgar Kilisesi'nin varlığını biliriz. Son yıllarda, bu kiliseye bağlı bir de Bulgar Kültür Evi (Çitalişte) kuruldu ve kültürel faaliyetler düzenlemeye geçti. Edindiğim bilgiye göre, Edirne Valiliği, bu kültür derneğinin ihtiyaçları karşılamak için bir de özel bina inşa edilmiş.

Türkiye, çok farklı etnik aidatı olan vatandaşların bir ülkesidir. Bulgar kültürünün, Türkiye'de tanıtılması ve yaşatılması bir zenginliktir, çünkü aynı şekilde Bulgaristan'da da Türk kültürünün yaşatılmasını arzulamaktayız.

Yıllar öncesi, bu kilisede bulunan zengin kütüphaneyi ziyaret etme fırsatım olmuştu. Kitapların tümü Bulgaristan'dan getirilmişti ve genellikle tarih konulu eserlerdi.

Edirne doğumlu Papaz efendi ile de tanıştırdılar beni, kendi ailesinden başka burada Hristiyan yaşamadığını belirtmişti.

Belki de, artık Edirne'ye Türklerle evlenmiş birkaç Bulgar gelin veya damat yerleşmiş olabilir, fakat bu şehrimizde bir Bulgar "çitaliştesini" yaşatabilecek yeterli sayıda Bulgar bulunmuyor.

Bu "çitalişteye" bağlı bir de Bulgar halk oyunları dans grubu faaliyet göstermekte. Üyelerinin bazıları Bulgaristan'dan gelip gidiyorlarmış, diğerleri ise Edirne'de yaşayan Bulgarlar ve Türkler.

Edirne'deki Bulgar Kilisesi'nin içi ilginç bir şekilde dekore edilmiş. Bir kiliseden ziyade, adeta bir tarih müzesine benziyor. Köşelerinde çeşitli Bulgar askerlerinin mezar taşları göze çarpmakta. Kütüphanesindeki kitaplar, genellikle Bulgar milliyetçiliğini yüceltmekte.

Bir göçmen olarak, benim aklıma hemen Bulgaristan'daki camilerimizin ve "çitaliştelerimizin" durumu aklıma geliyor ve ister istemez, Edirne'deki Bulgar Kilisesi ve "çitaliştesinin" konum ve durumları ile bir kıyaslamaya kalkışıyorum

En azından, Bulgaristan'daki camilerimizde müze atribüleri göremezsiniz, ne de kütüphanelerde, Türk milliyetçi değerlerini öven kitaplar...

Lütfen, bana Edirne'de Donço Tsonçev'i değil, Yordan Yovkov'un eserlerini okutunuz...

Mümin TOPÇU

Bakmadan Geçme