KİTAPLARLA  BERABERLİK

Şimdi sezon yaz. Yaz sıcakları gelip çattı. Bağ-bahçe işleri kaynıyor. Bir yandan kutlamalar, türlü etkinlikler, gelgitler, kahveli sohbetler...    Kitabın arkaya atıldığı hissini yaratan bir durum var ortada. Ama değil! Ben kitaplarla baş başayım her şeye rağmen. Bahçem, kahvem de kaçmıyor tabi. Bahçe yorgunluğumu kitap okumakla, kitap yorgunluğumu bahçe kazmakla ne güzel gideriyorum, bir bilseniz!

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

KİTAPLARLA  BERABERLİK

    Şimdi sezon yaz. Yaz sıcakları gelip çattı. Bağ-bahçe işleri kaynıyor. Bir yandan kutlamalar, türlü etkinlikler, gelgitler, kahveli sohbetler...

   Kitabın arkaya atıldığı hissini yaratan bir durum var ortada. Ama değil! Ben kitaplarla baş başayım her şeye rağmen. Bahçem, kahvem de kaçmıyor tabi. Bahçe yorgunluğumu kitap okumakla, kitap yorgunluğumu bahçe kazmakla ne güzel gideriyorum, bir bilseniz!

   Ne kitabı demeyin! Bu sezonda mı buldun kitap okumayı da demeyin. Ne payım, arada bir “suçlu” var. Genç, ama gelişmişlerden daha deneyimli yazar kardeşimiz Toprak Işık yine yapmış yapacağını. Yazmış, yazmış, baskıdan çıkarmış kitaplarını ve bunlardan dördünü bana postalamış. Ulaştırmasını nasıl bilmişse işte! Dört kitap: “Kime göre, neye göre”,” İşlem tamam”, ”Rüyanda çözersin” ve “Koş kurtar”.

   Kitapları mesafeden görünce, “ Geç, git, bunlar çocuk kitabı!” dersiniz. Ben de öyle sanıyordum. Okumaya başlayınca, hem çocukluğunuzu, hem gelişmişliğinizi yaşıyorsunuz fakat. Öylesine akıcı (ve inandırıcı) bir dil ki, okumaya kapıldın mı, bahçeymiş, dostmuş, kahveymiş arka planda kalıyor. Okudukça, okul saflarındayken nefret ettiğin dersi birden sevebiliyorsun. Örneğin matematik. Okuldayken kafalara bin bir zahmet çektiren bu işlem dersi, meğer dünyanın en tatlı ilim, bilim kaynağı imiş. Ama bunu size öğretmeniniz anlatamamıştır, Toprak Işık’ın anlattığı hassasiyetle. Ben, geometriyi sevememiştim lise yıllarımda.  Kim bilir, belki de öğretmenimizin asık suratından dolayıdır. Ama gel gör ki, bu Toprak Işık, bir tavuğu deve kuşu yerine pazarlamasını becerebiliyor. Yerden, gökten, uzaydan, dünya tarihinin başlangıcından, aşktan, meşkten günümüze kadar bilmediğimiz, duymadığımız bilgileri veriyor kitaplarında.         Çocuk da olsan, genç ve yaşlı da olsan, bu kitaplarda hepimiz için bilgi fışkırıyor. O yüzden okumadan yapamıyorum bu kitapları. Daha fazla uzatmaya gerek yok. 1973 yılında Elazığ’da doğmuş, Bursa taraflarında yetişmiş, üniversite sınavlarında Türkiye dokuzuncusu olmuş, mühendisliği A’dan Z’ye hak etmiş ve bir ayağı Bulgaristan toprağında olan genç yazar kardeşimizi, bir kere daha candan tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.

Sabri CON

 

 

 

 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN