KIRCAALİ ŞEHRİ, KİMİN ADINI TAŞIYOR

'Kurduğun şu beşikte / Asırlardır sallanıyoruz, / Bir ulu çınar gibi / Gittikçe dallanıyoruz…'

Kırca Ali, 1371 yılında Alanya’da doğmuştur. Eğitimini Konya medreselerinde almış, Osmanlı ordularında birçok Rumeli savaşlarına katılmış ve bu savaşlarda gösterdiği kahramanlıklardan dolayı Gazi unvanına ulaşmıştır.

Gazi olduktan sonra, 1393 yılında, Arda nehrinin sol kıyısına yerleşerek, kendi adıyla anılan Kırcaali´nin temellerini atmıştır.

Bir şairimiz şöyle dile getirmiş;

"Kurduğun şu beşikte

Asırlardır sallanıyoruz,

Bir ulu çınar gibi

Gittikçe dallanıyoruz…"

Ölümünden sonra, minnet olarak, yerli halk, para ve emek yardım yaparak ona Türbe yapmış. 93. Harbi'nde, yani 1877– 1878 yıllarındaki Osmanlı - Rus Harbi'nde, Fındıcaklı Murat Ağa'nın gönüllü askerleri ve yerli halkın direnişi sayesinde, Kırcaali şehri ve bölgesini Ruslar ele geçirememiş. Bundan dolayı, Türk – Bulgar hududu, Aydoğmuş dağlarından indirilerek, Arda nehri boyunca çizilmiştir. Kırcaali bölgesi, İkinci Balkan Savaşı'ndan sonra, Ekim 1913 yılında, Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’nin feshedilmesinden sonra, Bulgaristan’a bırakılmıştır.

Bulgar haydut ve askerleri şehre gelir gelmez, buradaki bütün Türk eserlerini yıkıp yakmışlardır. Gazi Kırca Ali´nin türbesi de yıkılıp yakılanlardandır. Gazinin türbesinin de yıkılıp yakıldığını duyan şehrin ileri gelenleri ve halk, türbenin yanına koşup, Bulgar askerlerinin elinden Gazinin kemiklerini kurtarmışlardır. Şehir halkının iştirakiyle yeniden cenaze merasimi düzenlenerek, cami avlusunda defnedilmiştir. Geçenlerde ise, Kırca Ali'nin naaşı, onun için özel yaptırılan küçük bir türbe içine alındı.

Gazi Kırca Ali´nin kabri başında, büyük anlam taşıyan şöyle bir kitabe bulunmakta;

"Meftundur bu topraklarda Kırca Ali,

Bina eyledi ol güzel şehri Kırca Ali,

Duası şudur kulların ya ilahi,

Değmesin eline Mundar eli!"

Ruşen ŞENTÜRK

Bakmadan Geçme