Kimse Suriyeli mültecileri, Balkan Türkleri ile aynı kefeye koymasın

* Öncelikle Balkan göçmenlerinin kimler olduğunu iyi kavramalıyız ki, oluşturulmaya çalışılan algıyı tamamen çürütelim. * Suriyelilere, Osmanlı perspektifinden bakacak olursak, kıyaslama yapacağımız unsur Balkan Türkleri değil, Yunanlar, Bulgarlar, Sırplar veya Rumenler olmalıdır.

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

Son günlerde sosyal medyada ve bazı haber kanallarında, Suriyeli mültecilerin durumunu Balkan Türkleri üzerinden meşrulaştırmak isteyen haber ve paylaşımlara sıklıkla rastlar olduk.

“Efendim, kendisi Makedonya göçmeni, kalkmış Suriyelilere laf söylüyor!”

” Efendim, adam Selanik göçmeni, 100 yıl önce orası da Osmanlı toprağıydı, Suriye de... Şimdi neden Suriyelileri istemiyor!”

Yukarıdaki sözler, sadece sap ile samanı karıştırarak algı oluşturmanın güzel bir örneği.

Öncelikle Balkan göçmenlerinin kimler olduğunu iyi kavramalıyız ki, oluşturulmaya çalışılan algıyı tamamen çürütelim.

Balkan göçmenleri, yani Balkan Türkleri, Osmanlı devletinin kurucu kavmi olan Türk milletidir.

Fetih edilen Rum diyarlarının Osmanlı devleti sınırları içine dahil edilmesi için, kimileri bu kutsal göreve gönüllü katılıp, Anadolu topraklarından Balkanlar'a göçmüştür, bazıları ise siyasi çekişmeler sonucunda sürgün edilmişlerdir.

İmparatorluğun çöküşü ve Türk kurtuluş mücadelesinin başlamasıyla, bunların çoğu Anadolu’ya geri dönmüştür. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda ise mübadeleler ile göçler devam etmiştir.

Balkanlar'da kalan kardeşlerimiz, özellikle komünist rejimlerin etkisindeki ülkelerde, Türk ve Müslüman oldukları için zulme, baskıya ve asimilasyona tabi tutulmuşlardır. Bu baskılara boyun eğmek istemeyenler, geçen asrın çeşitli dönemlerinde, kendi öz ecdat toprakları olan Anadolu’ya geri dönmüşlerdir.

Suriyeli mülteciler ise ülkelerindeki iç savaştan kaçıp, çoğunluğu Türkiye’ye olmak üzere, komşu ülkelere ve Avrupa devletlerine sığınan mülteci Araplardır. Esasında çoğu ülkede sığınmacı kamplarında yaşamlarını sürdürmekte olan Suriyelilere, Osmanlıcılık jargonu ışığında, Türkiye’de ikamet, iş kurma, eğitim ve vatandaşlık gibi imtiyazlar sağlanmıştır.

Suriyeli mültecilere insani açıdan yaklaşanlara saygım sonsuz, boynum kıldan incedir, fakat Türk Kurtuluş Mücadelesi'nde zerre kadar yer almayan, hatta Osmanlı Devletinin sonunu getiren 1. Dünya Savaşı yıllarında, Arapların eski tarihlerde gibi güçlü bir konuma gelebilmeleri için Türkün boyunduruğundan kurtulmak gerektiği şeklinde ayrılıkçı politikalar izleyen ve daha sonraları bağımsız Suriye devleti ortadayken, kimse Suriyeli mültecileri, Balkan Türkleri ile aynı kefeye koymasın.

Suriyelilere, Osmanlı perspektifinden bakacak olursak, kıyaslama yapacağımız unsur Balkan Türkleri değil, Yunanlar, Bulgarlar, Sırplar veya Rumenler olmalıdır.

Bugün, Bulgaristan’da iç savaş çıksa ve bu savaştan kaçıp ülkemize sığınan Bulgarlar olsa, Suriyelilerden tek farkları, dini inanç noktasında olurdu...

Ahmet BALKAN

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN