KİMLERLE HALİL İBRAHİM SOFRASINA OTURULMAZ

* DPS yönetimi ve parti basın merkezi neden hala suskun kalmakta?         *Türkiye Cumhuriyeti, DPS'ye karşı sergilediği sert tutumunu ne zaman değiştirir?

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

       KİMLERLE HALİL İBRAHİM SOFRASINA OTURULMAZ

 

       * DPS yönetimi ve parti basın merkezi neden hala suskun kalmakta?

        *Türkiye Cumhuriyeti, DPS’ye karşı sergilediği sert tutumunu ne zaman değiştirir?

 

Henüz resmen teyit edilmemiş bir haber dolaştı bizim sokağı. Güya, AK Parti mensubu bir deputat, başkent Sofya'daki DPS merkezini ziyaret etmiş.

DPS yönetimi ve parti basın merkezi nedense hala suskun kalmakta ama ne idüğü belirsiz bir taşra parti gazetesi manipülatif haber yaydı. Doğal olarak bu haberin ardından spekülatif düşlerin artçı spazmlarının ardı hiç kesilmedi.

Varsayalım ki, Türkiyeli deputat, DPS merkezini ziyaret etti. Bunda anormal bir durum yok, DPS'nin eski veya yeni deputatları zaten her zaman Ankara'ya gelip gidiyorlar. Bu ziyaretler zaruri kılınmakta, çünkü Ankara kalesinin kapısından kovuldukları anda, sözünü ettiğimiz partinin sonu olur. Bundan dolayı bu şaibeli partinin militanları, Bulgaristan Meclisi’nde pek işe yaramazlar ama Ankara caddelerinde dolaşmayı pek severler. Bazen önlerinde hiç bir kapı açılmasa bile, bunlar gidip meşhur Halil İbrahim Sofrasına bağdaş kurar, karınlarını doyurup, üzerine bir de köpüklüsoğuk ayran içip memleket dönerler.  Buradaki maksat bahis Ankara'nın havasını almak. Bir de kebabı yemek…

Türkiye Cumhuriyeti, DPS’ye karşı sergilediği sert tutumunu ne zaman değiştirir?

Asıl soru sual budur. İlk önce Ankara'daki bazı güvenilir arkadaşlara başvurduk. Söz bahis Bulgaristan'daki Türkler ise bizimde değişmez bir sınırımız ve sabrımız var dediler. Aslında Ankara, karşısında muhatap alacak, tertemiz ve yepyeni bir DPS görmeyi arzuluyor.

Ahmet Doğan'sız, Peevski'siz ve eski komünist rejimin bütün aktiv uzantılarından arındırılmış bir siyasi parti hepimizin hayalinde ve gönlünde yatmıyor mu?

Bulgaristan'ın yarısını yasadışı bir şekilde ele geçirmiş bir Peevski'nin ve buna benzerlerinin ne işi olabilir “bizim Türk partimizde"?

Bulgaristan’daki Türklerin lehine herhangi bir kazanım sağlamamış;

Türkiye Cumhuriyeti'nin azılı düşmanlarına ölümcül silahlar satan,

kaçak sigaralarıyla ekonomisine zarar veren aynı bu DPS mensuplarıyla hiç bir zaman Halil İbrahim Sofrasına oturulmaz…

Acaba, DPS yönetimi ve yüzlerce nomenklatür sistemin kemikleşmiş temsilcisi, bu büyük değişime gönül rızası mı gösterir dersiniz?

Ben hiç sanmam!

Mümin TOPÇU

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN