Sağlık

Sağlık Haberleri

Tatlı krizine tarçın, karanfil ve limon üçlüsü

Koronavirüs salgınıyla birlikte başlayan karantina süreci ve ramazan ayı ile birlikte kilo kontrolü zorlaştı. Evlerde vakit geçiren insanlar ekmek yapmaya, daha sık hamur işi ve tatlı tüketmeye başladı. Bu süreçte kilo alımında ciddi artışlar gözlemlediğini belirten Emsey Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Evnur Saray, bayramın ilk gününden itibaren kontrolü sağlamanın mümkün olduğuna dikkat çekti.

Ramazan Bayramı'nda nasıl beslenmeli?

İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Indrani Kalkan, bu yıl COVID-19 pandemi sürecine denk gelen Ramazan Bayramı'nda sağlıklı beslenmenin yollarını anlattı.

'Kadınlar önsezilerini daha çok kullanıyor'

Yapılan çalışmada kadınlarda büyüsel düşünce (düşünce veya eylem ile nesneleri etkileyebilme, düşünce gücü ile yağmur yağdırılabileceğine inanma, rüyalarda görülenin gerçekleşmesi gibi) seviyelerinin erkeklerinkinden daha yüksek saptandığını belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi'nden Psikiyatrist Dr. Onur Okan Demirci, 'Karar verirken erkeklerin daha çok risk alarak, kadınların ise daha çok önsezilerini kullanarak sonuca ulaşmaya çalıştıkları görülüyor. Önsezilerinin kuvvetli olduğunu söyleyen insanların hayali bir dünyanın içine daha fazla girdikleri, büyüsel düşüncelere daha fazla inandıkları görülüyor. Bu nedenle kuvvetli önsezi hisseden kişilerin gerçeklikten kopma ve kognitif düşünceden (mantıksal bilinçli düşünce) uzaklaşma ihtimalleri artıyor' diye konuştu.

Virüs ile savaşa aromatik destek tavsiyesi

Altınbaş Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath, bitkiler ile tedavinin insanlık tarihi boyunca hep ilgi çektiğini ve büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. İlaç teknolojisinin gelişmediği çağlarda da insanların doğadaki bitkileri farklı hastalıkların tedavisinde yaygın olarak kullandıklarını ifade eden Nath 'Günümüzde bütün ülkelerin ortak problemi haline gelen yeni tip coronavirus (Covid 19) nedeniyle bağışıklık sistemini güçlendiren ve virüslere karşı etkili bitkiler daha da önem kazandı' diye konuştu.

Duştubak köyü karantinaya alınıyor

*** Razgrad İl Covid -19 Kriz Masası'nın aldığı karara göre, yarın 16 Mayıs tarihinden itibaren Razgrad'ın Duştubak köyünde 14 günlük karantina ilan edilmiştir.

Alerji hastalarına 'korona' uyarısı

Dünya genelinde koronavirüs salgını tehlikesi devam ederken, havaların ısınmasıyla birlikte polen alerjisi mevsimi de başladı. Alerji ve astım hastalarının bu süreçte daha dikkatli olması gerektiğini belirten uzmanlar, hapşırık, burun akıntısı, gözde kaşınma gibi temaslar nedeniyle bulaşma riskinin artacağına dikkat çekiyor. Uzmanlar kış aylarında tüm dünyayı etkisi altında bırakan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgının bahar aylarının başlamasıyla birlikte alerji ve astım hastalarında endişe yarattığını belirtiyor. Polenlerden etkilenen alerji ve astım hastalarının ev tozlarının da etkisiyle hapşırık nöbetleri geçirdiklerinde koronavirüs kaptıkları korkusu yaşadıklarına dikkat çekiliyor.

Kuaförler de tek kullanımlık ürünlere geçti: Randevusu olanlar dikkat!

'Kontrollü Sosyal Hayat' kapsamında berber, kuaför ve AVM'ler bugün açılırken, vatandaşın aklına da hijyen ile ilgili birçok soru takılıyor. Özellikle berberler, kuaförler ve güzellik merkezlerinde alınması gereken birçok yeni önlem de normalleşme süreciyle birlikte hayatımıza girdi. Berber Sedat Sarıkaya, 'Müşterilerimiz salona girerken ateşlerini ölçüyor ve maskesiz içeri almıyoruz ve ellerine dezenfektan sıkıyoruz. Tamamen kişiye özel ürünlere geçiş yaptık. Randevusuz işlem kabul etmiyoruz. Müşteriler tek kullanımlık ürünlere dikkat etmeliler. Makaslar, taraklar, havlular onlara özel değilse orada işlem yaptırmasınlar' diye konuştu.

Ailelere 'çocuk sağlığı' konusunda önemli tavsiyeler

Çocuk sağlığı ve hastalıkları çok geniş ve kendi içinde bazı farklılıklar gösteren bir alan. Medicana International Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü hekimleri çocukların sağlığını ilk günden bu yana korumak adına ailelere uyarılarda bulundu.

Yarın sokağa çıkacak 65 yaş üstüne uyarı: D vitamininden mahrum kalmayın

Uzun bir süredir evde olan 65 yaş üstü vatandaşlara belirli saatlerde dışarı çıkmaları için uygun zaman dilimleri belirlendi. Tedbirlerin ardından ilk defa yarın dışarı çıkacak vatandaşlara uzmanlardan uyarı geldi. Emsey Hospital İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mücahit Gür, 'Riskli grubun dışarı çıktığı zaman maske takma, el hijyenine dikkat etme, sosyal mesafe dediğimiz 1,5 metrelik mesafeyi koruma gibi kurallara uyması gerekiyor. İnsanlar hastalık bitti düşüncesiyle bir boşluğa düşüp koruyucu önlemlerden uzaklaşmamalı. En ufak bir ihmalin tekrardan hastalığın şiddetini artıracağını unutmamalıyız. 2 aylık süreç içerisinde ülke ve millet olarak büyük bir mücadele verdik. Hastalık belli bir oranda azalma sağladı. Bu süreci devam ettirmek de önemli' dedi.

Kuaför ve AVM'lerde nelere dikkat edilmeli?

Koronavirüs normalleşme takvimi kapsamında berber, kuaför ve AVM'lerin açılacak olması, hijyen konusunda da birçok soruyu da akıllara getiriyor. Özellikle mahalle aralarında bulunan berber ve kuaförlere dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen uzmanlar, AVM gibi kapalı alanlarda virüsün daha uzun süreli yaşadığı ve ciddi riskler taşıdığı uyarısında bulunuyor. Konuyla ilgili konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melike Yavuz ise kuaför ve AVM'lerde oluşabilecek olası tehlikeler hakkında bilgi vererek, virüsten nasıl korunulması gerektiğini anlattı.

'AVM'lerin açılması olumlu ama başka desteklere de ihtiyaç var'

Koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle kapatılan AVM'lerin belli şartlar altında Ramazan Bayramı öncesinde kısmen de olsa açılmasının gündeme gelmesini değerlendiren UFRAD Franchising Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, 'Alınacak böylesi bir kararı olumlu değerlendirmemek mümkün değil. Zira bugün birçok marka franchising sistemiyle hizmet veriyor. Franchising sektörünün büyüklüğü 45 milyar dolara dayanmış durumda. 250 bin kişiye istihdam, ailelerle birlikte yaklaşık 1 milyon kişiye de gelir sağlayan dev bir sektörden bahsediyoruz' diye konuştu.

Stres ve kaygıyı azaltmanın yolları

Beykent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Ebadi, covid-19 salgınının psiko-sosyal etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dr. Ebadi, 'İnsan biyo-psiko-sosyal ve kültürel bir varlıktır. En temel ihtiyaçlarımızdan olan yeme, içme, barınma ve uyku gibi faktörler varken aynı zamanda sevme, saygı ve güven duygusu da elzemdir. Tarih boyunca insan evladı, her koşulda ve durumda hayatta kalmayı başarmış, 'yeni' dünyasına uyum sağlayabilmiştir. Bu nedenle diyebiliriz ki, insan beyni her türlü problemi çözmeye ve yeni olan her şeye uyum sağlamaya muktedirdir'' diye konuştu.

'GELECEĞE KAYGI İLE BAKMAYIN'

Kişilerin yeni yaşam biçimini kabullenmekte zorluk yaşadığını belirten Dr. Ebadi, ''Bu bireyler, psikolojilerinin olumsuz yönde etkilenmesine izin verirler ve geleceğe kaygı ile bakarak anksiyete, panik atak, obsesiyon ve hatta depresyon gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebebiyet verirler. Bir atasözü der ki 'kötü günün ömrü kısa olur'.  Yani, her karanlık gecenin ardından bir gün doğar ve her gün yeni bir güne daha inançlı ve daha umutlu başlamak için bir sebeptir. Alıştığımız yaşantımıza ve rutinlerimizi bu dönemde gerçekleştirememek her ne kadar zorlayıcı olsa da evde kaldığımız süreçte, kendimizi dinlemek, sevmek, şükretmek ve yeni bir ben oluşumu için kendi benliğimizin keşiflerine çıkmak için bir yolculuktur'' ifadelerini kullandı.

'ZİHNİNİZİ MEŞGUL EDİN'

Stres ve kaygı seviyesini azaltmak veya minimumda tutmak için, zihnin eğitici-öğretici ve dinlendirici, teşvik edici aktivitelerle meşgul edilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Ebadi, ''Bunlar, balkonlarda yapabileceğimiz basit nefes ve beden egzersizleri olabileceği gibi, aylar önce aldığımız ama evin bir köşesinde duran yeni bir kitaba başlamak, ya da çok önceden okuduğumuz eski bir dostumuzu ziyaret etmek de olabilir' dedi.

Ünlü İtalyan sanatçı Andrea Bocelli'nin Milano kentinde bulunan Duomo Katedralinden vermiş olduğu canlı konserin, İtalyanları hapsoldukları durumda uzaklaştırdığına dikkat çeken Ebadi, ''Bu konser, dil, din, ırk, ekonomik ve sosyal durum fark etmeksizin evrensel bir dil ile umudun kapısını aralayıp, bu karanlık günlerin geçeceğine bizleri gözyaşlarıyla inandırmıştır' diye konuştu.

'UMUT EN İYİ ARKADAŞINIZDIR'

Sadece Türkiye'de değil, birçok ülkede bu krizin yarattığı ölüm korkusu, endişe ve geleceğe dair belirsizlik karşısında vatandaşlara önerilerde bulunan Klinik Psikolog Dr. Hüseyin Ebadi, ''Günümüzün önemli üniversitelerinin açmış olduğu online-kurslara katılmak, yeni bir dil öğrenmek, yeni hobiler ve uğraşılar edinerek ve en önemlisi hayal kurarak, imgeleyerek ruh sağlığımızı koruyabilir ve oluşabilecek duygu-durum değişkenlerini kontrol altına alabiliriz.  Sağlıklı düşünmek, umut etmek ve mutlu olmayı hedeflemek bu zorlu süreçte en iyi arkadaşlarımızdır. Biz iyiysek, ailemiz, çevremiz, telefonla iletişim kurduğumuz sevdiklerimiz de iyi olurlar. Unutulmamalıdır ki, mutluluk bulaşıcıdır' ifadelerini kullandı.

Koronavirüs 'Bilgisayar Görme Sendromu' riskini artırdı

Fındıkzade Medipol Üniversitesi Hastanesinden Uzm. Dr. Nuran Şık Küçük, karantina döneminde 'Bilgisayar Görme Sendromu'na (BGS) karşı aileleri uyardı. Küçük, uzun süreli ekran kullanımıyla ortaya çıkan BGS'nin, gözde rahatsızlık, kızarıklık, batma, sulanma, kaşınma, yorgunluk, bulanık görme, çift görme, kuru göz, baş-boyun ve omuz ağrısı gibi semptomlara yol açabileceğini aktardı.

BİLGİSAYAR KULLANMA YAŞ ORTALAMASI 8

Günümüzde çocuklar ve teknolojinin neredeyse ayrılmaz bir bütün olduğunu belirten Dr. Küçük, 'Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de bilgisayar kullanma yaş ortalaması 8, cep telefonu kullanma yaşı 10'a düşerken, her 10 çocuktan 9'unun televizyon izlediği görülmektedir. 6-15 yaş grubundaki internet kullanan çocukların haftalık ekran başında kaldığı süreler yüzde 38,2'si 2 saat, yüzde 47,4'ü 3-10 saat, yüzde 11,8'i 11-24 saat ve yüzde 2,6'sı 24 saatten fazla olarak saptanmıştır' dedi.

Uzmanından Ramazan'da sağlıklı beslenme tüyoları

Protein ihtiyacını karşılamak için sofralarda kuru baklagillere, beyaz ete, ara sıra da kırmızı ete yer verilmesi gerektiğini söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi'nden Uzman Diyetisyen Ayşe Huri Özkarabulut, Ramazan'da doğru ve sağlıklı beslenmek için tüyolar verdi.

'SALATAYA SİRKE KOYUN'

Sebze yemeklerini ve salatayı ihmal etmemek gerektiğini aktaran Özkarabulut, 'Ramazan'da balık tüketemeyenlerin bağışıklık sistemlerini güçlü kılmak açısından Omega-3 balık yağı almaları iyi olacaktır. Sebze ve salatalar ihmal edilmemelidir. Salatalara sirke ve sızma zeytinyağı konulmalı, her sofrada mutlaka bulunmalıdır. Yoğurt özellikle ev yoğurdu, kefir bu dönemde probiyotik olmaları nedeniyle çok önemlidir. Yemek sonrası hamur tatlılarının yerine C vitamini içeren meyveler ve antioksidan özelliği olan yağlı tohumlar alınmalıdır. Çok abartılmadan badem, ceviz, fındık savunma sistemi için iyi bir seçenektir. Ara sıra tahin pekmez de kilo alma problemi olmayan kişiler için önerilebilir' diye konuştu.

'YEMEĞİ HIZLI YEMEYİN, MİDEYİ YORMAYIN'

Reflü şikayeti olan kişilere yemek yedikten sonra hemen yatmaması uyarısında bulunan Özkarabulut,  'Uzun açlıktan sonra hızlı yemek yenilmemesi, zeytin, hurma ile oruç açılıp sıvı ihtiyacı giderildikten sonra çorba içip 20 dakika namaz arası verilmesi mideyi yormamak, insülin direnci yaratmamak, kalbi zorlamamak açısından çok önemlidir. Tok karna olmamak şartıyla fiziksel aktivite ihmal edilmemelidir, reflüyü tetiklememek için yemekten sonra hemen yatılmamalıdır' ifadelerini kullandı.

'SAHURDA KAHVALTILIK TÜKETİN'

Sahurda her zaman kahvaltılık tüketilmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Ayşe Huri Özkarabulut, 'Burada yumurta en önemli besindir. Peynir, süt veya yoğurt tok tutması açısından mutlaka sahurda da olmalıdır. Tam buğday ekmeğinin yanı sıra tarhana çorbası, yoğurda konularak tüketilecek olan yulaf ezmesi, kayısı gibi kuru meyveler veya bunların az şekerli kompostoları ramazanda konstipasyonu önlemek açısından önerilir' dedi.

'ÇAYI DEMLİ DEĞİL AÇIK İÇİN'

Vücudun sıvı ihtiyacını gidermek için mutlaka 8 bardak su içilmesini öneren Özkarabulut, 'Çok demli çaylar yerine açık çay hatta bu süreçte zencefil, zerdeçal, karabiber ilave edilmiş ıhlamur gibi bitki çayları bir dilim limon ilavesiyle iyi bir seçenektir. Sıvı ihtiyacının giderilmesine takviye olur, ancak suyun yerini tutmaz mutlaka 8 bardak su sahur ve iftar toplamında tüketilmelidir. Eğer çok tuzlu besinler tüketilirse vücut su tutar, ödem olur. Bu nedenle salamura, konserve, işlenmiş etler ve paketli ürünlerden uzak durulmalıdır. Bu tip gıdalar tuz içeriklerinin yanı sıra katkı maddeler içermeleri nedeniyle sağlıksızdırlar. Mümkün olduğunca doğal beslenmek mevsime uygun sebze ve meyveleri seçmek önemlidir' açıklamalarında bulundu.

Hijyen kurallarına uyulmasının altını çizen Karabulut, besinlerin çok iyi yıkanıp, saklanmasını söyledi. Vücut direnci düşük, diyabet, hipertansiyon, kalp hastalığı gibi problemleri olan kişilerin oruç tutarken çok dikkat etmesi gerektiğini belirten Özkarabulut, doktora danışmanın önemine vurgu yaptı.

Evde kalp krizleri artabilir kontrollerinizi atlamayın

Kalp hastalarının koronavirüs açısından riskli hasta grubunda yer aldığını hatırlatan Medicana Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer, bu kişilerin kendilerindeki belirtileri takip etmesi gerektiğini söyledi. Kişilerin koronavirüs salgını nedeniyle hastaneye gitmekten çekindiğini belirten Prof. Dr. Bengi Başer, Koronavirüs salgını nedeniyle biz de hastalarımızı hastanelere gelmemeleri konusunda uyarıyoruz. Herhangi bir acil durum gelişmedikçe şu dönemde evden çıkmayın uyarıları yapıyoruz. Bu uyarılarımız çok doğru ancak kalp hastalığı ayrı bir konu. Tüm dünyada kalp hastalıklarıyla ilgili problemler, acil vakalar şu dönemde artmaya başladı. Evde kalp krizleri, kalp yetersizliğinin tetiklendiği durumlar, ciddi ritim bozuklukları sonucu kaybedilen hastalar var. Amerika'da da bu iş ciddi bir halk sağlığı problemi haline geldi. Türkiye'de de aynı durum mevcut diye konuştu.

'Ramazanda ızgara ve kızartmayı bırakın tencere yemeğine dönün'

Bağışıklık sisteminin anne karnında oluşmaya başladığını belirten İstinye Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, 'Kişi anne sütünü en az 6 ay aldıysa, bebeğini eğer sezaryenle değil de normal doğum eylemi ile dünyaya getirdiyse kişinin bağışıklığının temelleri doğru atılıyor. Bundan sonraki dönemde ise çocukluk çağındaki beslenme önem taşıyor. Bu da immün sistemin oluşumunu, gelişimini etkiliyor. Ergenlikte yiyip içtiğimiz gıdalarla da bugün erişkinlerin bağışıklık sistemini  yapılandırmış oluyor. Bugünkü bağışıklık sistemi için geçmişe bakacağız. Şimdiye kadar çok kilo alıp vermediyseniz, gereksiz yere karın doyurmak için sağlıksız gıdalarla sağlıksız beslenme yapmadıysanız bugün immün sistem olarak iyi yerdesiniz' dedi.

Eğridere hastanesine sahip çıktılar

Eğridere ( Ardino ) kasabası sakinleri bugünlerde İngiltere, Almanya ve Bulgaristan'ın çeşitli bölgelerinde yaşayan 18 kişilik bir grup kasabalı tarafından, Covid -19 ile gerekli yüklü miktardaki sağlık malzemesinin yerel hastaneye ulaştırılan bağışı konuşmakta.

Toplam 65 haber.