*** Bizler ise sadece bir azınlık toplumunun fertleriyiz, kendi sıralarımıza ne kadar çeki düzen vermiş olsak bile, ülkedeki var olan laçka rejimin oktopod uzantıları yok edilmediği müddetçe, halimiz bir hayli yaman kalmaya devam edecektir.
*** Göçmen camiası ise henüz tamamen seçimlere odaklanmış değil. Kafalar karışık. Dernek yönetimlerindeki tanıdık siyasi militanlar, bu sefer bayağı temkinli ve ürkek davranıyorlar, kendilerini pek afişe etmeden su altından saman yürütüyorlar.
PAYLAŞ
Bizim Kırcaali'de, Bücür ve Şişi'den daha uygun milletvekili adayı olmadığı ortaya çıktı nedense. Güya, bu iş için en ehil ve layık olanlarmışlar. Bunu öğrenince cümle alemi gülme krizi tutmadı değil...
Bu, seçmenin gerçek bir demokratik kararı filan değil, önceden birilerinin kulağına hangi isimler sufle edilmişse, yereldeki piyonlar da mecburen emre itaat etmişler.
Bazı parti il ve ilçe yöneticileri, ilçe muhtarları da aday olarak işaret edildiler, fakat isimleri zikredilenler hemen aday listelerinden silindiler.
Milletvekili olmak için bin bir takla atmalarına rağmen, siyasi kariyerleri boyunca bu unvanı hayal edenler, bir anda dut yutmuş bülbüle döndüler, çünkü mevcut pozisyonlarını kaybetme korkusunu da göz ardı edemiyorlar.
Napalım yani! Bir kere mafya bozuntularının eline esir düştük ve bir türlü onlardan kurtulamıyoruz işte.
Bizler ise sadece bir azınlık toplumunun fertleriyiz, kendi sıralarımıza ne kadar çeki düzen vermiş olsak bile, ülkedeki var olan laçka rejimin oktopod uzantıları yok edilmediği müddetçe, halimiz bir hayli yaman kalmaya devam edecektir.
Yeni seçimlere gidiyoruz ama seçimi kazanacak yeni yüzler ve güçler göremiyoruz. Mecburen, yine baş belalarımız Boyko'yu, Bücürü ve Şişi'yi favorize edeceğiz. Bu tanıdık simalardan bir şekilde kurtulsak bile, koltuklarına hemen başka piyonlar oturtulacak ve aynı tasla aynı hamamın sıcak suları ateşinde çıplak sırtımız kavrulmaya devam edecektir...
Seçimler yaklaştıkça Türklerin arasındaki anti DPS cenahı, acaba bu sefer oyunu kime atar tartışmaları başladı, çünkü yeni umut bağladıkları Lütvi Mestan çoktan derin bir suskunluğa büründü.
Belli ki, geçirdiği malum trafik kazasından sonra, sıkı bir şekilde olası bir mahkumiyetle tehdit edilerek arkasında duran hiç küçümsenmeyecek bir seçmen kitlesini başı boş bırakmaya mecbur kaldı. Bu operasyon Boyko'cuların ve goygoycuların işi olduğu apaçık ortada, fakat mafyavari şekilde 200 000 civarındaki anti DPS cephesi hiç bir şekilde kandırılamaz ve aldatılamaz...
Bir de ortaya DEN'ciler çıktı. Şimdiden kendilerinin güç ölçütünü ve ne kadar seçmenin gönlünü kazanacaklarını kestiremiyoruz.
Göçmen camiası ise henüz tamamen seçimlere odaklanmış değil. Kafalar karışık.
Dernek yönetimlerindeki tanıdık siyasi militanlar, bu sefer bayağı temkinli ve ürkek davranıyorlar, kendilerini pek afişe etmeden su altından saman yürütüyorlar.
Seçim turizmini hayal edenler de yok değil ama bir bir pandemi engelleri ortaya çıkmakta. İki komşu devlet de sınır giriş çıkışlarında Covid 19 testi istemekte. Bu testlerin ücreti kadar değerli midir Bulgaristan'daki seçimler? Hiç sanmam!
Aldığım son duyumlara göre, bedava seçim otobüslerinin iptali durumunda, devreye meşhur bir köfteci restoranlar zinciri sokulacakmış. Şimdiden 250 000 porsiyon köfte siparişi verilmiş. Ama bu iş yanında birasız hiç olmaz ki...
Yukarıdaki arama formları aracılığı ile Misyon Gazetesi arşivinde kelime, içerik, konu araması yapabilir veya gün-ay-yıl formatında tarih girerek tarihe göre haberleri listeleyebilirsiniz.
Çerez Bildirimi
Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.