GÖÇ YOLU

* Sanırım Türkiye'de yasayan Balkan göçmenleri, Balkanlı olma bilincini yavaş yavaş kaybediyor. E, nerede 21 milyon Balkan göçmeni? Nerede milyonlarca Rumelili? Çok değil, yüzde birini görelim... * Balkanlarla alakalı yapılmış bir tane film söyleyin ki, bana gişede bir milyonu geçmiş olsun. Ama o bile yok! * Yıllarca kitap yazdılar, Balkanlar'ı anlatmaya çalıştılar. Satın alan olmadı. Muhteşem albümler yapıldı, bizim müziğimizi tanıtan. Satın alan olmadı. Kalite üstü sanatçılarımız var. Konser veremiyorlar. Çünkü bilet alan olmuyor. * Kosova'da? Bulgaristan'da? Bati Trakya'da? Sancak'ta? Bosna'da? Olay sayı değil, olay sahip çıkmak. Her şeyi çok bilen abilerimize tavsiyemdir. Ya kültürünüze sahip çıkın, ya da o dernek tabelalarından Kültür ve Dayanışma kelimelerini çıkartın. Ayıptır. Yazıktır, günahtır. Koskoca bir kültürü yok etmekten başka hiçbir şey yapmıyoruz. 

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

GÖÇ YOLU

* Sanırım Türkiye’de yasayan Balkan göçmenleri, Balkanlı olma bilincini yavaş yavaş kaybediyor. E, nerede 21 milyon Balkan göçmeni? Nerede milyonlarca Rumelili? Çok değil, yüzde birini görelim...

* Balkanlarla alakalı yapılmış bir tane film söyleyin ki, bana gişede bir milyonu geçmiş olsun. Ama o bile yok!

* Yıllarca kitap yazdılar, Balkanlar’ı anlatmaya çalıştılar. Satın alan olmadı. Muhteşem albümler yapıldı, bizim müziğimizi tanıtan. Satın alan olmadı. Kalite üstü sanatçılarımız var. Konser veremiyorlar. Çünkü bilet alan olmuyor.

* Kosova’da? Bulgaristan’da? Bati Trakya’da? Sancak’ta? Bosna’da? Olay sayı değil, olay sahip çıkmak. Her şeyi çok bilen abilerimize tavsiyemdir. Ya kültürünüze sahip çıkın, ya da o dernek tabelalarından Kültür ve Dayanışma kelimelerini çıkartın. Ayıptır. Yazıktır, günahtır. Koskoca bir kültürü yok etmekten başka hiçbir şey yapmıyoruz. 

 

Malum sosyal medya artık evimizin bir parçası, ailemizin de en değerli bireyi sayılıyor. Rumeli Mizahi’nin kurucusu nam-ı diğer Rumeli Sofrası olan Aşikâr Abamın sosyal paylaşım sayfasında gezerken bir afiş gözüme ilişti. ”Elveda Balkanlar” yazıyordu afişte. Bir sinema filmi afişiydi. Şaşırdım ve sordum, Aşikâr abanın da haberi yok. Görmüş ve paylaşmış. Sonra yapım şirketi ile irtibata geçtim. Sağ olsunlar, beni Hakkâri’de gerçekleşecek galaya davet ettiler. Sevindim. Hakkâri’de Balkan filmine gösterilen önem beni son derece mutlu etti. Üzüldüm. İstanbul’da milyonlarımız var diyenlerin hiçbiri bir gala yapma yada duyurma tenezzülünde bulunmamış. Kalktım sinemaya gittim ve filmi izledim. Ellerine emeklerine ve Balkanlar’ı düşündükleri için gönüllerine sağlık. Sonra şöyle bir baktım da, film kısıtlı salonlarda gösterime girmiş. Hey gidi, Balkanlar, hey gidi, Rumeli göçmenleri. Balkanlar’a dair bir film yapılıyor ve sadece 10 salonda gösterime giriyor…

ÇOK BİLE!

Sanırım Türkiye’de yasayan Balkan göçmenleri, Balkanlı olma bilincini yavaş yavaş kaybediyor. Coğrafyalarını anlatan bir filme gidecek vakit bulamıyorlar. Belediye başkanları veya devlet yetkilileri program düzenlediklerinde, yönetimlerinden otuz kişiyi yanlarına alıp giden ve gövde gösterisi yapan bazı dernek başkanlarından ben aynı performansı sanatsal alanlarda da göstermelerini bekliyorum. Sözüm meclisten dışarı derler ya. Her derneği kastedemem. Gerçekten sanata ve sanatçıya destek veren derneklerimiz var, buna bizzat şahit oldum. Amma velakin, lafta şu kadar milyonuz, bu kadar insanız, böyle camiayız diyenlere, şu acı gerçeği söylemek istiyorum ki: Rumeli’de bir tabir var. Bu kadar az reklamınız oluyorsa o zaman siz de “İki sirke bir bit kadarsınız…”

Balkanlarla alakalı yapılmış bir tane film söyleyin ki, bana gişede bir milyonu geçmiş olsun. E, nerede 21 milyon Balkan göçmeni? Nerede milyonlarca Rumelili? Çok değil, yüzde birini görelim. Ama o bile yok! Bir tane Balkanlarla alakalı tiyatro oyunu söyleyin ki, yıllarca devlet tiyatrosunda biletleri yok satarak oynanmış olsun. Bir tane Rumeli Balkan müziği ile alakalı albüm ismi hatırlatın bana, son yıllarda satış rekoru kirmiş olsun. Bir tane kitap söyleyin, bizleri anlatan; basıldıkça basılan, herkesin okuduğu ve gurur duyduğu bir kitap olsun. Bir sanatçı ismi verin, Balkan müziği yapan ama verdiği özel konserlere bilet satıp, on binlerle bu müziği paylaşsın.

MAALESEF YOK.

Aslında hepsi var ama Balkan göçmenleri onların yaptığı filmleri izlemiyor, kitapları okumuyor, albümleri satın almıyor, konserlerine gitmek için bilet alma tenezzülünde bulunmuyor. Kısacası sahip çıkmıyor. Yıllarca kitap yazdılar, Balkanlar’ı anlatmaya çalıştılar. Satın alan olmadı. Muhteşem albümler yapıldı, bizim müziğimizi tanıtan. Satın alan olmadı. Kalite üstü sanatçılarımız var. Konser veremiyorlar. Çünkü bilet alan olmuyor. Geçmişteki Sır, Annemin Yarası, Haydi Bre, Limonata, Bal Kaymak ve daha nice nice güzel güzel filimler çekildi. Peki, ya kaç Balkanlı gitti. Bir milyon izlenmediğine göre, kimse gitmedi. E nerede o milyonlarca Balkan göçmenleri? Arz talep meselesidir hayat. Kimse majör kanallarda yer bulamıyoruz diye kızmasın. Kimse haberlerde Balkanlar’a dair çok bir şey verilmiyor diye kızmasın. Sen ne kadar Balkanlar’a destek veriyorsun diye düşün. Ulusal alanda çok ünlü olan bir sanatçı mı yetiştirdin? Coğrafyanı anlatan bir filmin gişe rekorunu kırmasında katkıda mı bulundun? Anca konuşalım. Anca o kötü olmuş, şu böyle olmuş diyelim. O zaman kalk, yönetmen yetiştir, daha iyisini yapsın. Sanatçı yetiştir, daha iyisini yapsın. Yetiştirmiyorsan ve var olana sahip çıkmıyorsan konuşma hakkın da yok arkadaş.

Camia Camia diye dolanan kişiler bunu bana açıklasınlar. Makedonya’da Türkçe konser ver, bakalım tek bir sandalye boş kalıyor mu? Kosova’da? Bulgaristan’da? Bati Trakya’da? Sancak’ta? Bosna’da? Olay sayı değil, olay sahip çıkmak. Her şeyi çok bilen abilerimize tavsiyemdir. Ya kültürünüze sahip çıkın, ya da o dernek tabelalarından Kültür ve Dayanışma kelimelerini çıkartın. Ayıptır. Yazıktır, günahtır. Koskoca bir kültürü yok etmekten başka hiçbir şey yapmıyoruz. Yanınızdakiler kadar değerlisiniz bu hayatta. Yanınızdakilerin kalitesi kadar kalitelisiniz. Gel gelelim, bu yazımı herkes üstüne alınmasın. Yukarda yazdıklarımı yapan veya yaptığına inanan varsa, binlerce kez Allah ondan razı olsun! Ama yok, bu yazıyı okuyup hala bana sinirlenen güzel insanlar, size de tek mesajım: Sallamak serbest!


Yusuf EMİN

 

 

 

 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN