ETNİK BİLİNCİMİZİ GELİŞTİRMELİYİZ
Bulgaristan'ın, Türk azınlığının varlığını ve yurttaş ulus modelini kabul etmesi lazım, yalnız burada bir özellik var, yurttaş ulusun içinde etnik azınlıklar var, onların kendine özgü dili, dini, kültürü, gelenekleri var ve bu özellikleri korumaya hakkı var. İşte biz bu tezi Bulgaristan'da kabul etmeliyiz. Bu tez üzerine de Bulgaristan'da Türk etnik azınlığı bulunduğunu resmen Anayasaya, yahut ta başka yasalara aktarmamız gereklidir.
ETNİK BİLİNCİMİZİ GELİŞTİRMELİYİZ
“Bulgaristan'da Türk toplumunun kimliğinin korunması ve geliştirilmesi kavramı” başlıklı yeni çıkan kitabının tanıtımı için Kırcaali'ye gelen Doç.Dr. İbrahim Yalımov, burada verdiği konferansta şunları belirtti;
" Konu kitap takdimi değil, asıl konu Bulgaristan'daki Türklerin etnik, kültürel ve dinsel kimliğinin nasıl koruyup geliştirebiliriz? Bugün bütün uluslar, etnik topluluklar, azınlıklar için en önemli sorun kimlik sorunudur. Kimlik konusunda her geçen gün biz bir şeyler yitiriyoruz, bir şeyler kaybediyoruz. Maalesef, daha sonra geriye dönmek pek kolay olmayacağına benziyor.
Bizim kimliğimizin önemi iki nedenden dolayı artıyor. Birincisi, yakın geçmişte totaliter sosyalizm döneminde sözüm ona “Soya dönüş” esnasında (Ben ona kimliği zorla yok etme süreci diyorum.) Bulgaristan'daki Türklerin kimliğini ortadan kaldırmaya çalıştılar. Bu bakımdan bizim kimliğimiz önem kazanıyor. Bugün de demokrasiye geçiş döneminde, küreselleşme sonucu yine bizim kimliğimiz tehlikeye düştü. Yalnız ben değil, birçok kimse açık olarak söylüyorlar ki, 40-50 yıl sonra işler bu şekilde giderse Bulgaristan’da Türklerden, Müslümanlardan söz edilmeyecek. Belki de şunu da ilave etmem lazım ki, insanlarımız da son senelerde kimliğe fazla önem vermez oldu.
Bu durumda kimlik sorunu daha da güncelleşiyor, daha da büyük önem kazanıyor. Anayasanın konsepti her şeyden önce çok kültürlülük. Çok etnik toplulukların bulunduğu bir gerçek ve diğer taraftan da insan hakları, azınlık hakları.
Kimlik konusunda bugünkü görüşü, anlayışı, yaklaşımı değiştirmek gerekiyor. Her şeyden önce bizim kendi aramızda görüşümüzü tazelememiz gerekiyor, öte taraftan da iktidar çevrelerinin kimlik sorununun çok önemli olduğu bilincine varması gerekiyor. Biz bugünkü Bulgaristan sınırları içinde azınlıkların hakları nasıl korunabilir, azınlıkların kimliği nasıl korunur, geliştirilir, bu konuyu ortaya atmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda biz konsepsiyonla her şeyden önce bu konudaki başlıca ilkeleri belirlemek ve bu ilkelerin temeli üzerine iktidar çevrelerinin dikkatini çekmek istiyoruz.
Bulgaristan’ın, Türk azınlığının varlığını ve yurttaş ulus modelini kabul etmesi lazım, yalnız burada bir özellik var, yurttaş ulusun içinde etnik azınlıklar var, onların kendine özgü dili, dini, kültürü, gelenekleri var ve bu özellikleri korumaya hakkı var. İşte biz bu tezi Bulgaristan’da kabul etmeliyiz. Bu tez üzerine de Bulgaristan’da Türk etnik azınlığı bulunduğunu resmen Anayasaya, yahut ta başka yasalara aktarmamız gereklidir. Şunu belirtmem gerekir ki, ulusal azınlık ile etnik azınlıkların hakları arasında fark yoktur.
Bulgaristan'daki Türklerin etnik bir azınlık olarak gelişebilmesi için devletin buraya kadar söylediklerimi yapması lazım, bunları yasalara geçirmesi lazım ve hukuken Bulgaristan’da Türk azınlığı olduğunu kabullenmesi lazım.
İkinci, biz kendimiz etnik bilincimizi geliştirmemiz lazım. Üçüncü yerde aşırı ulusçuluğu, milliyetçiliği bertaraf etmek lazım. Bu doğrultuda ileriye doğru çalışmaları sürdürmemiz lazım. Her şeyden önce kültür kimliği-Türkçeyi öğrenip serbestçe kullanmak, bu bizim hakkımız, fakat biz bu konuda ısrarcı değiliz. 1993 yılında ülkemizde Türkçe okuyan öğrenci sayısı 116 000 iken, şimdi bu sayı 5 000’e düştü. Eğitimle ilgili tarih eğitimini yeniden düzenlemek lazım. Tarihsellik ilkesi uygulanmıyor. Tarihi daha fazla akılcılık üzerine ele alıp incelemek gerekmekte. Bulgaristan Türk Edebiyatı’nı geliştirmek gerek. Kültürü ve edebiyatı kesinlikle devletin finanse etmesi lazım. Bulgaristan'daki Türklerin etnik ve kültürel kimliğini geliştirmesi için okulda eğitim interkültür doktrin temeli üzerine kurulmalıdır, iki dilde eğitim yapılabilir. Kültür alanında gelenekleri, sanatları geliştirmek lazım. Onları geliştirirken çağdaşlaştırmalıyız. Kültürler birbirlerini zenginleştirmelidir.
Her şeyden önce şunu belirtmem gerekir ki, din, kimliğimizin gelişmesinde büyük rol oynuyor. Onun için İslam dinini küçümsemeye son vermek lazım. Bulgaristan, Müslümanları yabancı, belirli ölçüde düşman olarak değil, eşit haklı vatandaş olarak kabul etmesi gerekiyor. İkinci yerde Bulgaristan’da dini hakların sağlanması gerekiyor. Çünkü sahip olduğumuz haklarımızdan yararlanmamamız için iktidar çevreleri gerekeni yapmışlardır. Bulgaristan'daki Müslümanları yabancı, terörist, radikal olarak kabul ediyorlar ve her zaman onları izliyorlar. Buna son vererek dini cemaatlerin, Müslüman Cemaatinin de belirli ölçüde özerkliğe sahip olması lazım, kendi sorunlarını kendisi çözmesi lazım. İslam eğitimini daha yüksek bir düzeye yükseltmeliyiz.
Kimliğimizi geliştirebilmemiz için her şeyden önce bilimsel araştırmaları geliştirip kurumsallaştırmalıyız, yani kimliğimizin yapı taşı olan dil, din, kültür, gelenek vs., bunları irdeleyip bunlar hakkında eser yazacak bilim merkezleri oluşması lazım, bilim adamlarının gelişmesi lazım. Biz bu alanda fazla başarı elde edememişiz. Edinilen bilgilere göre şu anda çeşitli üniversitelerde 100’ün üzerinde Türk görev almaktadır...