Esma Kızın Bahtı

Her gün her gün aylerım / Osman gibi yarim varken /Ben Hüseyni neyleyim

Bu olay 1900 yıllarında, Aytos'a bağlı Duvankaya köyünde sereyan etmiştir. Yaptığım araştırmaya göre, Esma kız, 1880 yıllarında, Duvankaya'nın Taşpınar mahallesinde dünyaya gelmiş. Kara Mehmetler sülalesinden Kara Hüseyin'in kızıdır.

Esma, ailenin dört çocuğundan en küçüğüdür ve ondan daha büyük üç ağabeyi vardır. Adları Ahmet Mehmet ve Hasan'dır.

Esma kız, daha 15 - 16 yaşlarında iken olağan üstü güzelliğiyle anılmaya başlamış. Hem çok güzel, hemde çok marifetli bir kız imiş. Köyün va etraf köylerin gençleri, Esma'nın peşinden koşmaya başlamışlar. Esma, ise gönlünü Gedik mahallesinden Koca Mehmetlerin Osman'a kaptırmış ve ondan başkasına yüz vermez, ondan başkasını gözü görmez imiş. Birgün bir elçi aracılığı ile Osman'a olan aşkını bildirir ve kendisinden olumlu cevap gelince, iki genç arasında sıcak bir sevgi bağı oluşur ve Taşpınar'da buluşup görüşmeye başlarlar...

İki aşığın mutluluğu uzun sürmez ve Esma'nın ailesi olaydan haberdar olunca, sevgililerin buluşması engellenir ve Esma kızı tek başına su taşımaya dahi salmaz olurlar, fakat bütün engeller aşıkları biribirinden vazgeçiremez ve aralarındaki sevgi ateşi yanmaya devam eder.

Son çare olarak, Esma ve Osman evlenmek için karar alır. Esma kız, gönlünün delikanlısından ailesine dünürler göndermesini talep eder. Aileye defarlarca dünürler gelip döner; fakat  kız babası Kara Hüseyin bir türlü insafa gelmez ve olumlu cevap vermez.

Kızlarının Osman'a sevdalı olduğunu bildikleri halde Esma'yı komşu Tikenlik köyünden Kara Aptullahların Hüseyin'e nişanlarlar; fakat Esma'nın gönlü Osnan'dadır ve başkasına nişanlı olmasına rağmen gizliden Osman'a kaçar. Bunu duyan baba Kara Hüseyin, öfkeden deliye döner ve derhal üç oğlunu Esma'yı, Osman'dan geri almak gönderir. Üç kardeş her yerde onları ararlar; ama bulamazlar. En sonunda Aytos Müftüsüne başvururlar ve Osman bizim nişanlı kardeşimizi kaçırdı diye şikayetçi olurlar.

Müftü efendi, bu şikayet üzerine köye iki candar yollar ve candarlar Esma ile Osmanı bulup müftüye teslim ederler. Müftü, bu iki genci sorguya alır ve sorgu esnasında, Esma, ben zorla kaçırılmadım demiş olsa da, başkasına nişanlı olduğu için babasına teslim edilir.

Baba Kara Hüseyin, Aytos'tan döner dönmez, Esma'yı nişanlısına verir ve damat adayı tüm olumsuz gelişmelere rağmen, buna rıza gösterir.

Esma kız, sevmediği birisiyle hayat geçirmek istemez ve üç beş gün sonra yeniden çok sevdiği Osman'a kaçar.

Bu sefer baba Kara Hüseyin, üç oğlu ile birlikte Osman'ın evini basar ve Esma'yı geri alırlar. Kızgın baba, kızına, sen Osman'a yüz defa bile kaçsan, ben seni her defasında geri alacağım ve seni ona yar etmeyeceğim der...

Babasının bu sözleri karşısında Esma kız çok üzülür ve boynu bükük şekilde Osman'ından ayrılmaya mecbur kalır. 

Güzeller güzeli Esma kız, acıklı bahtı ve yapılan bu haksızlıklar üzerine, kendisine bir türkü yakar. Bu zorbalıkta ağabeyi Kara Mehmet'ten dayak yediği için türküye onu da katar. Esma kız, Osman'dan ayrıldıktan bir kaç ay sonra, kendisine Varna'nın Çamurna köyünden bir yeni talip çıkar; fakat babası yine köstek olur ve o köyün uzak olduğu için kızını vermez.  Esma, gelen görücüleri uğurlarken, bir kadına kaçacağını söyler ve cuma günü mezarlık çeşmesinde onu beklemelerini söyler. Cuma günü, evin erkekleri cuma namazına gidince, Esma bohçasını koltuğuna alır, ferecesini çullanıp anlaştıkları yere varır ve onu bekleyen at arabasına binip hızlı bir şekilde köyden uzaklaşırlar...

Esma kız, sevdiğinden ayırdıkları için ömür boyu ailesine dargın kalır ve bir daha köyüne ayak basmamıştır. 1930 yılında, ailesine ve köyüne hasret olarak, Çamurna köyünden Türkiye'ye göç etmiştir.

ESMA KIZIN TÜRKÜSÜ
Kara da Mehmedin tarlaları
Yazılıdır tapuda
Kara da Mehmedin üç kızı var
Kalıyorlar kapıda
Yandım Osman yandım be yarım
Her gün her gün aylerım
Osman gibi yarim varken
Ben Hüseyni neyleyim
 
Esma da hanım suya gider
Yavaş yavaş yürüyerek
Osman da hazırda dururmuş
Çıkıda verdi gülerek
Yandım Osman yandım be yarim
Her gün her gün aylerım
Osman gibi yarim varken
Ben Hüseyni neyleyim.
 
Esma da hanım gelivermiş
Aydostan başı sökük
Esma da hanıma çıkıvermiş
Çamurnadan bir çocuk
Yandım Osman yandım be yarim
Her gün her gün aylerim
Osman gibi yarim varken
Ben Hüseyni neyleyim.
 

Yazan: Mehmed Uzun

Tablo: Ressam Kamber Kamber

Bakmadan Geçme