ESKİ TAS ESKİ HAMAM AMA NE ZAMANA KADAR...

Yaz sıcakları bölgeyi aniden bastırdı. Son günlerde Kırcaali diyarı, tatil için Avrupa'dan dönen gurbetçiler ve memleket özlemi gidermek için Türkiye'den gelen göçmenlerle doldu taştı.

Bu sabah erkenden telefonum çaldı ve tanıdığım genç bir iş insanı, önemli konular üzerine benimle görüşmek istediğini belirtti. Entelektüel ve güvenilir birisi olduğundan dolayı hemen randevulaştık ve belirlenen saatte havuz başındaki bir kafeteryada buluştuk.

Karşımdaki delikanlı Avrupa'da yüksek öğrenim görmüş ve şimdilerde kendi biznesini başarıyla idame ettirmekte.

Bana neler anlatacağını sorduğumda, güneş gözlüklerini masanın üzerine bıraktı ve ağır ağır konuşmaya başladı.

" - Ağabey, bizim nesil henüz gereken bir şekilde siyasete karışmadı, çünkü bizler her zaman yok ve yetersiz sayıldık. Bizi dinleyenler olmadı. Eğitim düzeyimiz yüksek olduğundan dolayı, bizleri aralarında görmekten hep çekindiler, çünkü cahil ve bilgisiz kişileri yönlendirmek ve manipule etmek çok daha kolay. Asıl bugün siyasetçi kisvesiyle bizim çevremizde dolaşan tipler yetersiz güce sahipler, şaibeliler ve eski rejimin adamları ile sıkı bağlantılıları mevcut.

Bunca yıldır herhangi bir başarı ivmesinden uzak kalan bu şahıslar, hala direnmekte ve göz önünde bulunmaya çalışmaktalar. Bunlar, kendilerine göre siyaset yapmakta ama gördüğümüz gibi, siyaset dedikleri ise durmadan duvarlara toslamakta.

Şimdilerde yeni siyasi parti kurmak moda haline dönüştü. Aldığım bir habere göre, bir grup siyaset meraklısı, dünkü gün Ankara'ya gitmiş. Yeni bir parti kuracaklarmış. Benim bildiğim Ankara, herkesi kabul eder ve dinler, fakat doğru yolda olana destek verir. Var sayalım ki, bu yeni parti kurma peşinde koşanlar, belki de, şu şaibeli DPS partisinin adamları, ya da siyaset adı altında, Türkiye'den para koparmak niyetleri. Sonuçta, Türkiye devleti, tanımadığı ve bilmediği insanlara neden destek çıksın ki? Bir de, hiç tanınmamış kişilerin kuracağı partiden, ne gibi hayır gelir bizim toplumumuza?

Yakında, 16 Haziran günü, Filibe'de ise başka yeni bir siyasi oluşumun startı verilecek, şimdilerde davetiyeler dağıtılmakta. İlginç ve frapan olan ise, bu girişimi başlatacak olanların tümü, çok yakından tanıdığımız son dönemin başarısız siyasetçileri olmasıdır. Olayın en üzücü ve tutarsız yanı da, bu kişilerin eski represif komünist istihbaratının elemanları olmasıdır. Söyleyin şimdi bana, ne zamana kadar, biz bunlara boyun eğeceğiz? Kim takılır ve kimler bunların arkasından gider? Artık kimse gitmez!

Buradaki siyasi açıdan güdülen amaç, ülkedeki Türklerin, şimdiye kadar olduğu gibi, farklı kesimlere hizmet etmelerinin devamlılığını sağlamaktır. Bizim toplum, her zaman yeniliklere açıktır ama bizler artık eski siyasetçilerimizi tolere etmeyi arzulamıyoruz.

Bir de şu Nevin Maksimov olayına değinmek istiyorum. Herif, 30 yıldır Bursa'da yaşamakta ama Kırcaali'ye gelip komünist partinin üyelik kartını törenle alıyor. Ne isterse olsun ama Nevin Maksimov da ne demek oluyor? Kırmızı Nazmi bize ne demek istiyor..."

İsmini gizli tutmamı rica eden genç iş insanı, bu yönde sohbete devam ediyor. Belli ki, "Büyük göçten" sonra doğan ve yetişen neslin temsilcileri artık birer olgun birey ve onları biraz zor aldatırlar ve kandırırlar...

Bora TAMER,

Kırcaali