Eleştirmek karşı taraftan olduğunuz anlamına gelmez

* Burada esas olan ne olursa olsun doğruları söylemektir. Ki gerçek dost acı söyler. * Dost ofisine kim sldırdı? * Bu tür saldırılar, her zaman saldırıya uğrayanları daha da hırslı çalışmaya teşvik eder * Sahte Dostçular yine ortaya çıktı * Kimin kaç paralık olduğu çok net olarak görüldü

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

 

 

Eleştirmek karşı taraftan olduğunuz anlamına gelmez

* Burada esas olan ne olursa olsun doğruları söylemektir. Ki gerçek dost acı söyler.

* Dost ofisine kim sldırdı?

* Bu tür saldırılar, her zaman saldırıya uğrayanları daha da hırslı çalışmaya teşvik eder

* Sahte Dostçular yine ortaya çıktı

* Kimin kaç paralık olduğu çok net olarak görüldü

 

İçinde bulunduğunuz örgütü, partiyi ve STK'yı belli icraatlarından veya eylemlerinden dolayı eleştirenler karşı tarafta olduğunu mu gösterir? Bu, özellikle destekledikleri partiyi eleştirenlerin karşısına sıkça çıkan bir durumdur. Bunlar destekledikleri partinin icraatlarını eleştirince hemen karşı taraftan gibi gösterilir. Aslında eleştiride bulunanlar, gerçekleri söyleyerek, iyilik yapmış oluyor. Orada bulunmalarına sebep olan husus , yani gerçekten o partinin veya örgütün kuruluş amacına hizmet etmek için çırpınanlar, partinin yöneticilerinin kuruluş amacına aykırı hareket ettiklerini görünce, zaman zaman bunları eleştirir. Hedefleri de destek verdikleri partinin daha başarılı olmasını sağlayabilmektir.

Ama bir de bu tür örgütlerin içinde, orada sırf kendi menfaatleri için bulunanlar vardır. Kendi çıkarları uğruna , parti yönetimlerine yaranmak için, yapılan herşeyi itiraz etmeden kabul ederler. Adeta militan gibi yapılan her şeyi, doğru yanlış gözetmeden savunur ve yönetimi her zaman haklı görür. Ve bakıldığı zaman, parti yöneticileri de eleştirilmekten hoşlanmadıklarından, bu militanlık yapan eyyamcıları baş tacı ederek, en tercih edilen kişiler yaparlar. Bu tür örgütlerin başına ne geliyorsa tam da bu eyyamcılardan geliyor. Bunlar militanlık yaparak, yapılan her şeye destek verir. Yapılan bütün yanlışlar işte bunların sayesinde zamanında gündeme getirilmediği ve gerekli tedbirler alınmadığından, ilerleyen zamanda kaçınılmaz bir son ile biter: Partinin veya örgütün yok olup gitmesiyle... Burada işin hazin tarafı, bahsettiğimiz yöneticiler pozisyonlarını kaybedince, ilk aynı bu eyyamcılar tarafından terk edilir ve günün başka güçlüsünün yanında yer alırlar. Yani tam bir “Kral öldü, yaşasın kral!” hikayesi.

Burada esas olan ne olursa olsun doğruları söylemektir. Ki gerçek dost acı söyler. Gerçek dost, kendine çıkar sağlamak için her şeye “he” diyen değil, gördüğü yanlışları söyleyendir. Kaldı ki hiç kimse her zaman doğru iş yapmaz, yapamaz. Yanlış sadece karşı taraf yapmaz, sizin desteklediğiniz taraf da yanlış yapar. Burada esas olan bu yanlışları çekinmeden gündeme getirmektir, ki her şeyden öte bu oradaki kuruluşun yararınadır. Bu gerçekleri görenler, başında bulundukları örgütleri başarıya ulaştırır, bunun yerine “sözümden çıkmasın” “bir dediğimi iki etmesin “ yaklaşımını benimseyerek, yanlarına eyyamcıları dolduranlar, belli zaman sonra kendilerini tarihin çöplüğünde bulurlar...

DOST OFİSİNE KİM SALDIRDI?

Tabi ki, bu saldırıyı yapanlar herkesin tahmin ettiği gibi, eski partinin destekçileridir. Burada dikkat edilmesi gereken konu bu saldırının zamanlamasıdır. Saldırı, DOST Genel Başkanının teşkilatları mobilize etmek için başlattığı hareketin dönemine denk gelmesi tesadüf değildir.

DOST’un siyasi rakipleri, özellikle de daha önce soydaşı temsil ettiği iddiası ile faaliyet gösteren eski parti, artık DOST’un bittiğini düşünürken, parti yönetimi teşkilatları toparlamak için, ülke genelinde başlattığı yeniden yapılanma seferberliği ile bırakın DOST’un bitmesini, çok daha güçlü ve çok daha sağlam temeller üzerine yoluna devam edeceği işaretini vermiştir.

İşte tam da bu hamlesi en çok eski partiyi rahatsız etmiştir.

Bundan dolayıdır ki, Kırcaali'deki DOST ‘un ofisine bu tür bir saygısızlık yapılmıştır.

Kuvvetle muhtemel benzer saldırılar devam eder.

Ama bu tür saldırılar, her zaman saldırıya uğrayanları daha da hırslı çalışmaya teşvik etmekten başka bir işe yaramamıştır...

SAHTE DOSTÇULAR YİNE ORTAYA ÇIKTI

İlk kurulduğunda mangalda kül bırakmayan, haklarımızın en büyük savunucuları olarak görülen ama işler sarpa sarınca, DOST’un geçirdiği zor günlerinde fare deliklerine saklanıp, gelişmeleri oralardan izleyip, ortaya çıkacak sonuca göre pozisyon almayı bekleyenler, bakıyoruz da DOST hareketlenince tekrar ortaya çıkıp, yine küçük dağaları biz yarattık havalarına bürünmüş.

Özellikle de sanal alemde, yine soydaşlarımızın haklarını kimseye bırakmayan edalarla nara atmaya başladıkları görülmekte. Boşuna uğraşmasınlar; Herkes bunların ne mal olduklarını gördü. DOST’a desteklerini çıkar için yaptıklarını, şimdi de yine avanta beklentisi içinde sahneye çıktıklarını artık bilmeyen kalmadı.

Ama ne demiştik? Kaos iyidir.

Ortalığın karışması, kimin kaç paralık olduğunu görmek açısından iyidir demiştik.

Ve bu süreçte, kimin kaç paralık olduğu çok net olarak ortaya çıktı.

Gürçay CEM

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN