CAMİAMIZDAKİ SON DURUMLARA DAİR...

* BOZGUNCULUK PEŞİNDE KOŞAN SATILMIŞ GENÇLER * DPS'NİN NAFİLE ÇIRPINIŞLARI * EDİRNE' DE SATILMIŞLARIN DÜŞTÜĞÜ TUZAK * CAMİAMIZDAKİ DURUMLAR. HER ZAMAN MİLLETİN DEDİĞİ OLUR VE ÖYLE DE OLACAK

CAMİAMIZDAKİ SON DURUMLARA DAİR...

Ne demiştik : Kaos iyidir!
Kimin kaç paralık olduğu ortaya çıkması açısından ve insanımızın herkesin gerçek yüzünü görme imkanı olduğundan, kimler bulundukları makamları, kendi menfaati için kullandıklarını, herkesin her şeyi net olarak görme açısından karışıklığın iyi olduğunu yazıp durduk.

***
BOZGUNCULUK PEŞİNDE KOŞAN SATILMIŞ GENÇLER

DOST partisi, yoluna sağlam şekilde devam edeceği anlaşılınca, eski parti bütün kozlarını açıkça oynamak zorunda kaldı.Son derece de iyi oldu. Böylece onlara hizmet edenlerin hepsi ortaya çıkmış oldu.
Bunların arasında, partinin içindeki, artık kimler olduğunu öğrenmeyen kalmayan üçlü, bunların ayakçılığını yapanlar, Dalcılar, buradaki bazı siyasi ve görevliler, artık hepsi açığa çıktı.
Bilindiği gibi, bunlar öncelikle buradaki bir siyasetçinin önderliğinde, birleşme adı altında DOST'u yok etmeye çalıştı. Bu toplumumuz nezdinde büyük tepki çekip, kabul görmeyince, sunulan bu projeden vazgeçilmek zorunda kalındı.
Bu girişim başarısız olunca, şimdi de, yine aynı siyasetçinin önderliğinde, güya mevcut yönetimi gençleştirme adı altında, yine nihai hedef olarak DOST'u yok etme amacı taşıyan bir girişim başlatılmıştır. İki buçuk, kimsenin adam yerine koymadığı uyduruk genç toplanmış ve güya partiyi gençleştireceklermiş...
Belli zamandır, bu üç beş zavallı, aralarında toplantılar düzenleyip, kendi kendine gelin güvey olma gayreti içinde evcilik oyunları oynuyorlar...
Asıl satılmış olan ve bunları yönlendiren birkaç kişi var. Makam mevki peşinde koşan, bunun için, onun bunun ayakçılığını yapan birkaç kişi. Bunlar kim mi? Bu toplantıları organize eden, bu gençleştirme söylemlerine ön ayak olan kişilere bakmanız yeterli.
Baktığınız yerde bu satılmışları göreceksiniz. Camiamıza hiç bir katkısı olmamış, kimseye bir faydası dokunmamış ama demagoji ve boş laf üretme konusunda bunların üstüne olmayan elemanlar.
Kaldı ki siz neyi gençleştiriyorsunuz? Bilmeyende zannedecek ki, arkalarında gençler ordusu var. Siz önce hangi gence yardım ettiğinizi söyleyin? Hangi gence iş bulması veya tayinin yapılması konusunda yardımcı oldunuz? Hangi gencin derdine derman oldunuz? Hangi gencin kötü gününde yanında oldunuz ki, bu gençleri temsil etmeye talip oluyorsunuz? Senin alt yapın ne ki?
Arkanda kim var ki, gençleşmeden bahsediyorsun?

***
DPS'NİN NAFİLE ÇIRPINIŞLARI

DOST'un ayakta kalacağı anlaşılınca, DPS'nin paniğe kapıldığını yazdık birçok defa. DPS, kendi maşalarını ve satın aldıkları adamları kullanarak, DOST'u kolayca dağıtabileceğini zannetmişti, ancak planları boşa çıkınca, bütün cephanesini ileri sürmeye başladı. Ama bunu yapması son derece de iyi olduğunu defalarca yazdık. Böyle yapınca, aslında menfaat karşılığı, kendileri için çalışanları açığa çıkardıklarının farkında değiller. Zaten bir yıldır bu tür kişileri açığa çıkarmak için uğraşıp duruyoruz. Kimilerini provoke ederek, kimilerini tuzağa çekerek.
Bu eski partiye hizmet edenler ( DOST'un içindeki şarlatanlar, bunların ayakçılığını yapanlar, hani şu son zamanlarda, kendilerine "gençlik hareket" etiketi yapıştıranlar, Dalcılar ve buradaki bunların uzantıları.) zaten belliydi ama burada amaç bunların kriptolarını açığa çıkarmaktı.

***
EDİRNE' DE SATILMIŞLARIN DÜŞTÜĞÜ TUZAK

Artık bunu yazmakta sakınca yok. Amaç hasıl olmuştur.
Geçtiğimiz hafta sonu, Edirne'de bir toplantı yapıldı. Hani şu Bulgar kültürünü ve dilini yaygınlaştırmak için, bizim STK temsilcileri başta olmak üzere, değişik görevlerde bulunan göçmen temsilcileri ile yapılan toplantı. Toplantının ve bu toplantıyı düzenleyenlerin amaçları başından beri biliniyordu.
O toplantıya kasıtlı izin verildi. Amaç satılmışları tespit etmekti.
Oraya katılan Bulgar makamları da sonradan olayı anladı da, atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmişti...
Öteden beri, soydaşlarımızın arasında satılmışların olduğunu, bunların belli yerlere hizmet ettiği gayet iyi biliniyordu.
Ama özellikle son yıllarda soydaşlarımızın arasında, gerek Bulgaristan'da, gerek buradaki satılmışlar, yaşanan bölünmüşlük ve karışıklıklardan da yararlanarak, Bulgaristan yanlısı faaliyetlerini arttırmışlardı. Bunlar aramızdaki bozgunculuk derecesini arttırınca, bir yerde müdahale edilmesi gerekecekti.
Bunun en etkili yolu, bu satılmış menfaat odaklarını ortaya çıkarmak ve insanımızın önünde teşhir etmekten geçiyordu. Nitekim bu plan son derece başarılı da oldu. Son bir yılda kimin kime ve ne için hizmet ettiği, kimin satılmış, kimin camiamızı, kendi çıkarları için kullandığı her şey net olarak ortaya çıktı.
Fazla uzatmadan. Çıban başları artık ortaya çıkarılıp teşhir edildi.
Gerisi dünyadan bi haber önemsiz ayak takımı. Ama burada üzücü olan bu satılmışların arasında sözde Beleneci ve siyasi mahkümların da olması. Bu konuda Misyon Gazetesi boşuna son sayısında bunların dosyasını açmadı. Biz neredeyse bir yıldır boşuna yazılar yazmıyoruz. Bu camia bozguncu ve satılmış pisliklerden temizlenecek diye...

***
CAMİAMIZDAKİ DURUMLAR. HER ZAMAN MİLLETİN DEDİĞİ OLUR VE ÖYLE DE OLACAK

Özellikle son yıllarda camia olarak dibe vurduk. Bunun birçok sebebi var da, bu yazımızda amacımız, bu sebepleri tartışmak değil. Amacımız daha çok durum tespiti yapmak. Durum ortada ve bu durum bize net olarak şunu göstermekte: Artık işlerin bu şekilde devam edemeyeceği. Camiamız şunu net olarak gördü:
İşlerin nasıl yapılmaması gerektiğini. Ama belki de böyle olması hayırlara vesile olacaktır. Çünkü bizim insanımız neyin nasıl yapılmaması gerektiğini görmeden, neyin nasıl yapılması gerektiği konusunda doğru karar veremiyor.
Camiamızda köklü reorganizasyon ve reform yapılması şart.
Daha çoğulcu ve katılımcı, temsiliyet noktasında insanlarımızın önerilerini temel alarak daha geniş mutabakatlı temsilciler seçilmeli.
Bu tespitleri insanlarımızın beklentileri ve talepleri doğrultusunda yapıyoruz. Buradan defalarca yazdığımız gibi, biz insanlarımızın arasında gezmeyi, onların fikir ve önerilerini almayı severiz. Bu tespitler de aslında onlardan gelen önerilerdir.
Yıllarca aramızdaki birlik beraberliğin sağlanamamasının temel sebebi olarak öne çıkan mevzu, yıllarca onların fikrini sormadan, önerilerini dinlemeden, onları temsil edecek kişilerin önlerine konulması, dayatılması çıkmakta. Yani soydaşımız diyor ki:
Kapalı kapılar ardında, üç beş kişinin aldığı karar ile, bizim fikrimiz alınmadan, düşüncelerimizi dinlemeden, önümüze
"Sizin temsilcileriniz bunlar olacak!" deyip, bunları oyumuza sunuyorlar. Bizim istediğimiz ve beklentilerimiz, bizi temsil edecek kişileri, kendimiz belirleyip, ortak irademiz ile bunları seçelim.
Aynen doğrudur! Yıllarca üç beş kişinin belirlediği kişiler insanımıza empoze edildi ve böyle olunca, yani insanımızın iradesine danışılmadan dayatılan kişilere, bu camia sahip de çıkmadı. İnsanımızın beklentisi, onları temsil eden kişiler, onların sorunlarına sahip çıkması, görev aldıkları kurumlarda itilip kakılınca, mobing ve tacize maruz kaldıklarında, sınır kapılarında kendini bilmez abuk subuk memurlar tarafından itilip kakılınca, haksızlığa uğradıklarında, onları temsil etmek için seçtikleri kişiler gelip onlara sahip çıksınlar...
İnsanımızın beklentisi, kendi çıkarları için, onun bunun önünde iki büklüm olan yöneticiler değil, rahmetli Mümin Gençoğlu gibi soydaşlarımızın çıkarları söz konusu olduğunda, kimseye boyun eğmeden, kimsenin önünde diz çökmeden, asla geri adım atmadan ve taviz vermeden onların haklarını savunsun.
Camiamızın beklentisi artık, Mümin aga gibi tuttuğunu koparan, gerektiğinde "kodum mu oturtan" kişilerin onları temsil etmesidir.
Ki edindiğimiz izlenimlere göre, artık insanımız bu konuda ısrarcı olacak. Asla daha önce olduğu gibi, kendilerine dayatılan kişileri kabul etmeyecekler...

Gürçay CEM

Bakmadan Geçme