CADI KAZANI FOKURDUYA DURSUN...

DOST Partisi'nin İstanbul toplantısının hemen akabinde çeşitli yorumlarla karşı karşıya kaldık. Birileri sevinirken, diğerleri ateş püskürmeye devam ediyor. Hatta olayın boyutu Atatürk sevgisine kadar uzanmış durumda.

CADI KAZANI FOKURDUYA DURSUN...

DOST Partisi'nin İstanbul toplantısının hemen akabinde çeşitli yorumlarla karşı karşıya kaldık. Birileri sevinirken, diğerleri ateş püskürmeye devam ediyor. Hatta olayın boyutu Atatürk sevgisine kadar uzanmış durumda.

Ama müsterih olun, çünkü Bulgaristan'daki Türklerin ve göçmenlerin bu konudaki fikrini kimsecikler zaten değiştiremez. Atatürk sevdası hiç bir siyasi partinin tekelinde olamaz...

Bulgaristan'daki siyaset, her zaman olduğu gibi, adeta dibi kara bir cadı kazanı olmaya devam diyor ve bundan bizler, Tükler de acı nasibimizi almaya devam ediyoruz. Kaybetmeye de!

Halihazırda, bizzat Ahmet Doğan ve adamları hükümeti devirmeye kalkıştılar, bu sefer bunu gerçekten gerçekleştirme şansları da bulunuyor, çünkü DPS ve BSP ortak hareket ediyorlar.

Gelecek hafta başında, böyle bir devlet darbesi gerçekleşirse, ülkede siyasi barış ve sulh mu sağlanacak? Hayır, kesinlikle! Şimdilik bir tek oligarsinin ve mafyanın çıkarlarını korumak mübah sayılmakta.

Birleşmiş patriyotların koalisyonu çatırdıyor ve tarihe karışmak üzere. Volen Siderov her ay saraya gidip, Ahmet Doğan'dan instruktaj alıyor. Bunu her zaman diğer dava arkadaşları da biliyordu ama şimdi nedense Volen'i aforoz etmeye kalkıştılar. Gelecek seçimlerde, Volen'i DPS saflarından milletvekili seçme ihtimali bulunmakta. Böylece, kendisine finanasal kaynaklar enjekte etmekten de kurtulmuş olacaklar. Ayrıca, bunu yapmazlarsa, "bizim" Volen gider ve Boyko ile yeni bir koalisyona girişir.

Artık bu tür küstahlıklara hiç şaşırmamamız gerekiyor, çünkü Ahmet Doğan çoktan safını belirlemiş durumda.

Diğer DPS "büyüğümüz ve medarı iftiharımız" Delyan Peevski her ne kadar, saraydan bağımsız hareket ediyor görüntüsü vermeye çalışmış olsa da, kimse ona bu kızıl imparatorluğun mirasını tek başına yedirmez.

Ahmet Doğan, Delyan Peevski ve Volen Siderov... Bu şaibeli ve tanıdık isim listesine daha onlarca isim ekleyebiliriz. "Zeka küpü Danço Menta'ta, Cebel meydanında ellerini ağzına tutup ta var gücünle, avazı çıktığı kadar, adeta bir çirkin katır gibi nefret ve kin çığlıkları atan Velislava'yı da unutmamak gerek...

Allah aşkına, söyleyin bana, bizim Türkler bu tiplerin eline neden bırakıldı?

Bizim halkımız neden hala bunların üzerinde titremekte ve onlara toz dokundurtmuyor?

Bir DPS muhtarı Jivkov anıtı dikmişti, şimdi de Loznitsa'da Kubadinski'nin büstünü açtılar. Böylece Ahmet'in puzzle oyunlarının bir parçası olmaya devam etmekteyiz. Halbuki Türklere, her nerede yaşıyorlarsa, bir tek Atatürk büstleri açmak yakışır. Siz hiç DPS'nin böyle bir girişimde bulunacağını tahmin edebiliyor musunuz?

Ahmet'te, Peevski'de ve DPS'de para çok. Şimdi de Peevski'nin ana finansörlüğünde, Türkiye'deki DPS militanları, ödül olarak Brüksel ziyaretine götürüldü. Bu "vatanseverlerin" tümü aynı zamanda birer CHP sempatizanı oluyor. O zaman bizde soralım; Loznitsa'ya gidip, Kubadinski'nin büstüne çelenk koymak hiç yakışıyor mu bir Atatürk sevdalısına? Ya da düpedüz bir mafya lideri olarak afişe edilmiş bir uluslararası sigara kaçakçısının finanse ettiği turistik gezilere ne denmeli?Sadece 2009 - 2017 yılları arasında, İraklı sınır kaçakçısı Salam Kader Faraç, Peevski'nin sahip olduğu Bulgartabak'dan 3 milyardan fazla paket sigara satın almış. Bunların çoğu gizli şekilde PKK militanları tarafından Türkiye'ye geçirilmiştir. Burada, DPS'nin kirli finans kanallarından sadece birisinden bahsetmekteyiz.

Cadı kazanı fokurduya dursun ama bizim ellerimize bunun katranı bulaşmamış olsa, yararımıza olacaktır diye düşünüyorum...

Mümin TOPÇU

Bakmadan Geçme