• Haberler
  • Türkiye
  • Bütün derneklerin dahil olmadığı bir Bal-Göç'ün başarılı olma şansı yüzde sıfırdır

Bütün derneklerin dahil olmadığı bir Bal-Göç'ün başarılı olma şansı yüzde sıfırdır

STK'larımızın katkısı ve desteği olmadan gidilecek yeni bir Bal-Göç yönetim oluşumuna, içi boş, adeta sadece tabeladan oluşan bir kuruluştan öteye geçemeyecektir.

 

Bütün derneklerin dahil olmadığı bir Bal-Göç'ün başarılı olma şansı yüzde sıfırdır

İkibinli yıllara kadar, buradaki soydaşlarımızı temsilen camiamızın efsane ismi Mümün Gençoğlu'nun önderliğinde kurulan Bal-Göç faaliyet göstermiş ve göstermeye devam ediyor.

Camiamızın gözbebeği olan bu derneğimiz gerek Balkanlar'da, ki asıl kuruluş misyonu budur, gerek ülkemizde insanımızın lehine son derece etkili işlere imza atmıştır.

Ancak ikibinli yıllarla beraber kurulan ve faaliyet göstermeye başlayan yöresel hemşehri dernek ve SİAD'larımız da (Sanayici ve iş adamları dernekleri) çoğalmaya ve birbirinden başarılı işlere imza atmaya başlamışlardır.

Bundan dolayı bu STK'larımız da (Sivil toplum kuruluşları) camiamızda karşılığı olan, etkili ve saygın pozisyonlara gelmiş durumdadır.

Artık birbirinden güçlü dernek ve SİAD'larımızın kurulmasıyla şartlar ve koşullar da değişmiştir.

Bu STK'larımızın katkısı ve desteği olmadan gidilecek yeni bir Bal-Göç yönetim oluşumuna, içi boş, adeta sadece tabeladan oluşan bir kuruluştan öteye geçemeyecektir.

Bundan dolayı hedef, herkes tarafından saygı duyulan ve sözü dikkate alınan bir kuruluş ise, bu kuruluş geniş mutabakat ve konsensus ile sağlanan bir yönetim tarafından yönetilmesidir.

Öteden beri, oluşacak yönetim, derneklerin, SİAD'ların ve kanaat önderlerimizin istişaresi sonucu geniş mutabakat ve uzlaşı ile sağlanamadığı sürece, başarılı ve etkili olma ihtimalinin olmadığını söylüyoruz.

Zira artık SİAD ve yöresel STK'larımızın her biri son derece etkili, hitap ettikleri insanların arasında karşılığı olan örgütlerdir.

Bütün STK'larımızın, kanaat önderlerimizin dahil olmadığı, geniş tabanlı uzlaşı sonucu ortaya çıkmayan bir oluşumun dışında bir girişimin başarılı olacağını, ancak ciddi zeka sıkıntıları olanlar düşünebilir. Yeni bir yapılanma herkesin fikri, önerisi ve desteği alınarak gidilmesi gereken bir durumdur.

Bunun dışında her türlü teşebbüs ve girişim, kişisel hırs ve kendini pazarlama amacı güden bir eylem olarak algılanacaktır, görüştüğümüz birçok insanımızın ortak görüşü de aynen budur.

İnsanımızın düşüncesi, ancak geniş mutabakat ve konsensus ile oluşacak yönetim, sağlıklı ve camiamızı eski güçlü günlerine taşıyacak bir yapı olacağı şeklindedir.

Bunun ötesinde her türlü girişim ve uğraş, boşuna, nafile uğraştan başka bir şey olmayacaktır.

Ki zaten mevcut konjonktürde, bunun dışında farklı bir oluşumun ortaya çıkması ve muvaffak olması mümkün değildir.

Hele ki haddini bilmez, kişisel hırs peşinde koşma gayreti içinde olanlar, bırakın başarılı olmayı, böyle bir teşebbüste bulunmaları bile, bu kişilerin ve bunların aklına uyarak peşinden gidenlerin camiadan tasfiye edilip, yok olup gitmekle sonuçlanacağı kesindir.

Bizim asıl acıdığımız, akıl tutulması içinde olanların peşine takılıp da hareket edenler. Kişisel hırs peşinde koşanların istisnasız hepsinin ortak özellikleri, kendi çıkarları için zamanı gelince yanındakileri gözleri kırpmadan satmalarıdır. Ama diğer yandan, bunu akıl edecek kadar kafası basmayanları biz mi düşüneceğiz? Sonuçta herkes aklı kadar yaşar...

Artık şu kesin ki; "Küçük olsun benim olsun!", "Kaptı kaçtı" zihniyeti ile herhangi bir şeyin başarılması söz konusu olamayacağıdır. Ortak akıl ve iradenin dışında her türlü teşebbüs, nafile ve boş uğraştan başka bir şey olmayacaktır.

Ki Allah'ın izniyle, olaylar aynen de insanımızın istediği gibi gelişeceğini hep beraber göreceğiz.

Aksini düşünen varsa, bu yazıyı saklasın. Sonra bol bol okur...

Gürçay CEM

Bakmadan Geçme