BİZ BU TOKATLARI ÇOKTAN HAKETTİK
Şumnu'ya bağlı bir Çuhaköy (Suşina) var. Burasının muhtarı Nufit Mehmet. Adına bakılırsa Türk ve Müslüman olmalı ama galiba değil, çünkü geçenlerde bir partinin iftarına izin vermedi. İftar için yemekler hazırlanıp getirilmiş ama köy muhtarı kapıları kilitleyip, korkudan Şumnu'ya kaçmıştı. Allah adına verilen bir iftara yasak getirdi. Bunu da kendi partisinin adına yapıyordu. Genel başkanları atesit/dinsiz olunca, demek ki muhtarları da aynı kafada…
BİZ BU TOKATLARI ÇOKTAN HAKETTİK
Şumnu'ya bağlı bir Çuhaköy (Suşina) var. Burasının muhtarı Nufit Mehmet. Adına bakılırsa Türk ve Müslüman olmalı ama galiba değil, çünkü geçenlerde bir partinin iftarına izin vermedi. İftar için yemekler hazırlanıp getirilmiş ama köy muhtarı kapıları kilitleyip, korkudan Şumnu’ya kaçmıştı. Allah adına verilen bir iftara yasak getirdi. Bunu da kendi partisinin adına yapıyordu. Genel başkanları atesit/dinsiz olunca, demek ki muhtarları da aynı kafada…
Belli ki, bazıları Allah ile boy ölçmeye yelteniyorlar. Ama Allah ile asla boy ölçülmez! Aslında aynı topluluğun fertleri olarak, biz bu tokatları çoktan hak ediyoruz. Zaten Yaradan’ımız şöyle buyurmuş;" Size gelen tokatlar kendi ellerinizle işlediklerinizden dolayıdır." Bizler, kendi ellerimizle ve vicdanımızla has düşmanımıza oy verdiğimiz müddetçe daha çok tokatlar yeriz.
Bulgaristan Türk Topluluğu bir bütündür. Siyasi partilerden önce de vardık biz ama nedense iftar sofralarımızı, cami köşelerimizi hiç ayırmazdık biz. Az daha imamları bile ayıracağız. Beni ajan olan imam gömsün, seni ise ajan olmayan gömsün martavalına mı odaklanalım. Şimdi Çuhaköy muhtarının bir yakını vefat etmiş olsa, köy imamı, kendisini başka imama mı gönderecek, çünkü muhtar efendi köylüsünün iftarına bile yasak koymuştu...
Geçelim bunları. Türkiye'nin devlet katında istenmeyen bir partinin yüzü kızarmak bilmeyen emisarları hala Anadolu topraklarını arşınlamakta. Hatta lüks salonlarda, bir sürü iftar gecesi tertiplediler. Dilimiz adeta,"Allah kabul etsin!"demeye varmıyor, çünkü bu parti şaibeli yöneticiler tarafından ele geçirilmiş ve şaibeli işlerle uğraşıyor. Haramzade bir Peevski’nin parasıyla oruç mı salınır dersiniz? Bundan dolayı bu parti, kendi içinde büyük bir temizlik yapmalı. Ortaya, koltuk sahipleri ve koltuksuzlar diye iki siyasi akım çıkmakta. Bir tarafta kafirlerden medet ve destek bekleyenler var. Diğer yanda ise müminleri dost edinenler durmakta. Yakında bunların arasında çatışma da çıkacaktır...
Bunu da es geçelim. Peki, en yeni gelişme nedir o zaman? Bizim topluluğumuzu hiç beklenmedik bir yerden yaralamak ve incitmek isteyenler ortaya çıktı.
Malumunuz, Bulgaristan Türk Topluluğu'nun bütün fertler yüce Atatürk'ü adeta taparcasına sever ve sayar. Şahsen ben şimdiye kadar bizden birisinin, Mustafa Kemal Paşa'yı sevmiyorum dediğini duymuş değilim. Şimdi kalkmışlar, İliyan Peevski ve Danço Mentata'nın adamları ve Bulgaristan'daki yeni Türk partisinin taraftarlarını Atatürk'e karşı saygısızlık ve ihanetle itham etmekteler. Bunu da gelip İstanbul'da, Bursa'da veya İzmir de yapabiliyorlar. Hedeflerinde, buradaki göçmenleri ikiye bölmek var. Aynı memlekette, Rusya veya Türkiye yanlısı olarak kamplaşmaları gibi. Buna da pes diyorum artık! Demek ki, halkımızdan çaldıkları paralarla, bin bir tane şatafatlı özel sarayda gününü gün edecekler ve en sonunda sahte ve kokuşmuş yumurtalar süreceksin piyasaya...
Atatürk sevgi noktasındaki sarsılmaz bütünlüğümüz, belli ki, bazı şer odaklarının çok zoruna ve ağrına gidiyor. Şimdiye kadar beceremediklerini, yani Ata'mıza karşı beslediğimiz saygıyı ölçüt ele alarak, bizi bir kere daha bölmek ve paramparça görmeyi arzuluyorlar. Ama aradaki, farkı göremiyorlar. Beyler, göz ölçünüz birazcıkta karınca ve file odaklansın! Sizinki, karıncanın fili tepelemesine benziyor. Sizlere tatlı rüyalar!
Asıl tokadı, kimin yiyeceği çoktan belli oldu!
Mümin TOPÇU