Birleşme; Bu defa olmadı, zaten olmayacaktı da

Anahtar kelime; "İşbirliği" olmalıydı...

Geçtiğimiz hafta sonu büyük tantanalara sebep olan birleşme görüşmesi, kendi adımıza beklediğimiz gibi fiyasko ile sonuçlandı. Ama zaten öteden beri yazdığımız gibi, bu görüşmelerin esas amacı birleşmeden ziyade bir şeylerin ortaya çıkmasını sağlamaktı.

Yoksa daha önce de belirttiğimiz gibi, birleşme mirleşme olmayacağını artık dağdaki çobanın bile bildiği bir konudur.

Bunu dayatan yeni kurulan partinin üst yönetiminden bir kaç avantacıdan başkası değil.

Bütün yazılarımızda ısrarla birleşme, ancak milletimizin onayı ve rızası ile mümkün olabileceğini, bunun dışında mevcut partilerdeki yönetim ve yönetim zihniyeti ile bunun mümkün olamayacağını son derece açık bir dille yazdık.

Bunu bu kadar açık ve net yazmamıza ve herkes ne demek istediğimizi çok iyi anlamasına rağmen, tek bir kişi anlamamış.

Bu eleman bizi, bir birleşmeden bahsediyor, bir birleşme olmayacağından bahsediyor diyerek, aklınca bizi çelişkili konuşmakla itham etmeye kalkışmış. Oysa bütün yazılarımızda, mevcut yönetim kadroları ve yönetim anlayışı var olduğu sürece, bu tür birliktelik mümkün olamayacağını. Böyle bir birliktelik olacaksa, ancak insanımızın belirlediği ve onayladığı kurallar çerçevesinde olabileceğini çok açık ve net söylemişiz.

Hafta sonu yapılan görüşmeye dönecek olursak, burada amaç bir şeylerin ortaya çıkması olduğunu söylemiştik ama burada bir şeylerin ortaya çıkarılması için doğru kelime, "BİRLEŞME" değil "İŞBİRLİĞİ" olmalıydı. Bunu da son iki ayda dört defa görüştüğümüz konfederasyon onursal başkanına anlatmaya çalıştık, ancak kendisinin çok fazla akıl hocası olduğundan tam olarak anlaşamadık, ancak zaman bizi haklı çıkaracaktır.

Hani bu “işbirliği” de olacağından değil de, konu başka. Ne demek istediğimiz hafta sonu köşe yazımızda okuyacaksınız...

Gürçay CEM