BİRİLERİ KRALLAR GİBİ YAŞARKEN, DİĞERLERİ ÇÖPÇÜLÜK YAPMAKTA...

* Ey, fakir fukara halkım! Geçen 30 yıldır bizleri iyice uyuttular ve hala da uyutmaya devam ediyorlar. Artık uyansanız iyi edeceksiniz... * O yıllarda bizler karın tokluğuna tütün işiyle uğraşırken, komünist rejim ise pek çok satılmış Türk ailenin çocuğunu yüksek okullarda eğitip yetiştiriyordu. İşte 30 yıldan beri bütün milletvekili ve belediye başkanı olanlar sürekli bunların arasından seçiliyor, ya da nomenklatür listelerinde yer edinmiş aynı şahısların çocukları ve torunları bizlere zoraki bir şekilde dayatılmakta.

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

Bulgaristan'da yaşayan kardeşlerime ve Türkiye'deki göçmenlerimize seslenmek istiyorum.

Bilindiği gibi yakın zamanda ülkemizde yerel seçimler var. Artık her partinin belediye başkanı, muhtar ve meclis üyesi adaylarının listeleri açıklandı.

Peki, bu adaylar kimlerden oluşuyor? Halkımızın teklif ettiği adayları mı seçeceğiz?

Ey, fakir fukara halkım! Geçen 30 yıldır bizleri iyice uyuttular ve hala da uyutmaya devam ediyorlar. Artık uyansanız iyi edeceksiniz...

30 yıl öncesi, gecesini gündüz eden, uyku nedir bilmeyen ve elleri acı tütün katranından görünmeyen, alın teri hiç kurumayan, yarı aç ve yarı susuz uçsuz bucaksız tütün tarlalarında ömür tüketiyordu bizim çilekeş insanımız.

O yıllarda bizler karın tokluğuna tütün işiyle uğraşırken, komünist rejim ise pek çok satılmış Türk ailenin çocuğunu yüksek okullarda eğitip yetiştiriyordu.

İşte 30 yıldan beri bütün milletvekili ve belediye başkanı olanlar sürekli bunların arasından seçiliyor, ya da nomenklatür listelerinde yer edinmiş aynı şahısların çocukları ve torunları bizlere zoraki bir şekilde dayatılmakta.

Nedense belediye başkanı onlar, üniversitelerde onlar, yerel yönetimlerde onlar, gazeteciler onlardan, hatta Türkiye'deki göçmen derneklerinin yöneticileri bile onlardan oluşmakta.

Sıradan vatandaşın çocuğuna ise hiç bir pozisyonda iş bulunmamakta. Birileri krallar gibi yaşarken, diğerleri ise Batı Avrupa vatandaşlarının evini ve çöpünü temizlemekte. Devletimizin bize reva gördüğü üvey evlatlık muamelesi devam ederken, bugün bizim kardeşlerimiz dünyanın dört bucağına dağılmış ve ailelerinden kopmuş durumda.

Bizim Türk halkımız, asla bu kendisine biçilen kötü revayı, köleliği ve ezilmeyi hak etmiyor.

Bizleri aldatanlar, soyanlar ve insan gibi yaşantımıza engel olanlar yine bizim öz kardeşlerimiz oluyor ama bunların tümü eski komünist rejimin tanıdık simaları ile beraber hareket etmeye devam ediyorlar.

Soruyorum, Bulgaristan bir Avrupa ülkesi olmasına rağmen, Avrupa'da emekli maaşları 3 ve 5 bin avro arası olurken, Bulgaristan'da neden sadece 185 - 200 leva.

Neden Bulgaristan'da emekli maaşları 1500 - 2000 leva olmuyor?

Devlet bütçesinin büyük bölümü ise her seçimde kendi ellerimizle seçtiğimiz belediye başkanlarının, muhtarların ve meclis üyelerinin ceplerine girmekte. Bir çok yerde, bu usülsüz şekilde yapılmakta.

Saray gibi katlarda ve milyonluk yatlarda cefa sürenlerin peşinde koşmayı bırakalım ve biraz da kendi istikbalimizi düşünelim...

Mehmet Bilal YUSUF

 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN