- Haberler
- Bulgaristan
- Belene'nin korkunç manzarası ürperticiydi
Belene'nin korkunç manzarası ürperticiydi
Belene ölüm adası, 1949 yılında, Todor Milenkov (Daha sonraki yıllarda İçişleri Bakanı oluyor) tarafından inşa edilen temeküz kampıdır.
Belene kampının kuruluşunun 74.ncü anma yılını büyük bir acı ve hüzünle anarken, geçen asrın ellili ve altmışlı yıllarında, komünist ideolojiyi kabullenmeyen binlerce vatandaş buraya sürgün edilmiş, yüzlercesi işkenece görerek fahşice öldürülmüştür.
Seksenli yıllarda, katil Jivkov yönetimi tarafından Türklere uygulanan asimilasyon politikaları nedeniyle, sadece 1984 yılının sonuna doğru, bu ölüm adasına 550 Türk kardeşimiz, ana diline, dinine ve inancına sahip çıkmak istediklerinden dolayı, sürgün edilip kapatılmıştırlar.
1987 yılında, benim yaşadığım Gölcük köyünden ( Cebel ) Belene adasına sürgün edilen komşularımız Mustafa Yakup (Gara Kaptan), Remzi Halil, Muhammet Bekir ve Tasim Ahmet'i, aileleriyle görüşmelerini sağladığımda, ben de Belene'yi ziyaret ettim ve gördüğüm o korkunç manzaralar karşısında, insanın tüyleri ürperiyordu.
Aylarca ve yıllarca, bu işkence adasında tutulan bütün şehitlerimizi, bugün rahmetle anıyor, gazilerimizin önünde saygıyla eğiliyorum.
Son dönemde, Bulgaristan' da yaşanan siyasi gelişmeler ve ekonomik istikrasızlık, bizleri fazlasıyla kaygılandırmakta.
Çünkü milli kahramanımız Nuri Turgut Adalı'nın zindanlarda geçen ömrü ve verdiği çetin mücadele unutulmuş.
Dünyaca ünlü sporcumuz Naim Süleymanoğlu'nun, " Bana dayatılan Naum ismini kabullenmiyorum!" deyip ana vatanımız Türkiye Cumhuriyet'ne iltica etmesi unutulmuş.
Kaygılarımız ve hüznümüz ise, bizlere zulmedenleri kınamak yerine heykelleri dikilmesinden kaynaklanmakta.
Yetişen yeni jenerasyon gençlerimizin, yakın tarihimizi ve akabinde cereyan eden trajik olayları fazla umursamaması ve unutması, hatta bunları gündeme getirenleri birer vatan hayini olarak damgalamaları, bizleri gerçekten derinden yaralamakta.
Sadık Yılmaz,
Balgöç Genel Başkan Yardımcısı