BEKİR SITKI EFENDİ

Dördüncü Batı Trakya Hükümeti İkinci Başkanı ve Adalet Bakanı Bekir Sıtkı Efendi kimdir? Bekir Sıtkı Efendinin babası, Eğridere (Ardino) kasabasının Efendiler mahallesinden, alim sınıfına mensup Bekir Efendinin oğlu Mehmetemin Efendidir. Bu sülalenin bütün fertleri milletine ilim sahasında hizmetleri olmuş muhterem şahıslardır. Annesi ise Kavalalıdır. Bekir Sıtkı Efendi, 1884 yılında Makedonya'nın Pravişte kasabasında doğmuş ve eğitim görmüştür. İstanbul'da Medrese okulu bitirmiştir.

BEKİR SITKI EFENDİ

Dördüncü Batı Trakya Hükümeti İkinci Başkanı ve Adalet Bakanı Bekir Sıtkı Efendi kimdir?

Bekir Sıtkı Efendinin babası, Eğridere (Ardino) kasabasının Efendiler mahallesinden, alim sınıfına mensup Bekir Efendinin oğlu Mehmetemin Efendidir. Bu sülalenin bütün fertleri milletine ilim sahasında hizmetleri olmuş muhterem şahıslardır. Annesi ise Kavalalıdır.

Bekir Sıtkı Efendi, 1884 yılında Makedonya'nın Pravişte kasabasında doğmuş ve eğitim görmüştür. İstanbul'da Medrese okulu bitirmiştir. Burada

daha öğrenim çağında zekasıyla, ruhundaki coşkun iradesi ve azmi ile herkesin nazar dikkatini celp etmiştir. Çeşitli sebeplerle, daha Abdülhamit zamanında İstanbul’dan Kırım’a gitmeye mecbur kalmıştır. Kırım’ın Bahçesaray kasabasında epeyce zaman firarda bulunmuştur ve daha sonra Pravişte'ye müftü olarak atanmıştır.

Daha sonraki yıllarda, Bulgaristan hükümeti tarafından Gümülcine'ye müftü olarak tayin edilir. Burada milletin büyük hizmetleri olmuştur. Bir ara Rusçuk müftüsü de olmuştur. O günlerde Bulgaristan Müslümanları Talimatname ve Nizamnamesi'nin düzenlenmesinde kurulan komisyonda Filibe Müftüsü Saadetin Efendi ile ikisi üye idiler. Aylarca Sofya’da çalışarak, meydana getirdikleri Nizamname milletin haklarına çok yararlı olmuştur. Rusçuk müftülüğünden istifa eden BEKİR Bekir Sıtkı, "Makedonya" bankasına müdür olarak atanmıştır ama daha sonra Gümülcine'ye dönmüştür ve Batı Trakya'nın muhtariyet idaresi uğrunda yaptığı mücadeler, halkın kalbinde unutulmayacak derin izler bırakmıştır.

Kırcaali'ye yerleşen Bekir Sıtkı Efendi, burada Rodop Türk Okulu, günümüzde Medrese binası dediğimiz şaheserin kurulmasında önderlik yapmıştır. Ne yazık ki, günümüzde bu tarihi miras, yerli Müslüman Cemaat'in elinden çıkmıştır.

9 Haziran 1923 yılında Bulgaristan'da yapılan mebus seçimlerinde, Bekir Sıtkı Efendi, ecdat yurdu saydığı Eğridere'den adaylığını” koyarak mebus seçilmiştir. Mebusluğu zamanında, hükümet fırkasına muhalif cephede bulunduğu halde, büyük bir feragatle çalışarak önemli hizmetler vermiştir.

1929 yılında, başkent Sofya'da yapılan Türk Milli Kongresi'nde, başkan seçilmiştir. Bu kongreden sonra şuurlu bir gençlik hareketi doğmuş, milli uyanışımızın en yüksek safhasıdır.

Bekir Sıtkı Efendi, Kırklarelili öğretmen Atıf Efendi'nin kızı ile evlenmiş ve bu evlilikten bir kızı dünyaya gelmiştir. 16 Haziran m1932 yılında, annesinin hastalığı üzerine, Kırklareli'ne gidişinde, ansızın kalp sektesinden ailesinin kucağında ebediyen aramızdan ayrılmak üzere dünyaya gözlerini kapamıştır.

Bilindiği gibi Batı Trakya Türkleri 1363 yılında Sultan 1. Murat döneminde Batı Trakya’ya yerleşmeye başladılar. Bunun öncülüğünü ise Lala Şahin Paşa ile Gazi Evrenos Bey yapmışlardır. Batı Trakya Türkleri 1920 yılına kadar bu topraklar üzerinde güzel günler geçirmişlerdir. Türk-Rus, Balkan Savaşları, Bulgar işgali (1912–1918) çileli ve zor zamanlarımızdır. Tarihte ilk Türk Cumhuriyeti (31 Ağustos 1913) burada kurulmuştur.

Bulgarlar, Balkan Savaşından sonra, Batı Trakyada 1. Dünya Savaşına kadar kalmışlardır. 1. Dünya Savaşını kazanan İtilaf Devletleri (İngiltere, Fransa ve İtalya) adına General Sharpi komutasındaki Fransız ordusu Batı Trakya’yı işgal etmiştir. Bu dönemde uluslararası bir yönetim kurulmuştur. Batı Trakya’nın başında General Sharpi bulunmaktadır.

General Sharpinin amacı Wilson prensiplerine (Bölgede hangi millet ve dine mensup çoğunluk varsa, yönetimi o çoğunluğa teslim etmek) uygun olarak Fransa2ya bağlı, içişlerinde serbest manda sisteminde bir “Türk Devleti” kurulmasını sağlamaktı. Bunun için Batı Trakyada plebisit yapılması öngörülmüştü. Plebisit iki dereceli olarak hazırlanmıştı. Önce temsilciler halk tarafından seçilecek, daha sonra seçilmiş olan temsilciler Batı Trakya’nın kaderini oyları ile tayin ve tespit edeceklerdi.

12 Mayıs 1919-da temsilciler seçimi yapılmış ve seçilmesini arzuladıkları kişiler (Peştereli Tevfik Bey, Hakkı Bey, Bekir Sıtkı Efendi, Avukat Mustafa Efendi, Hasan Tahsin Argun) kazanamamıştır. Yapılan seçimde, 5 Türk (Hafız Galip, Tabak Halil Ağa, Ortacılı Ali Bey, Karamusalı Osman Ağa, Hacı Yusuf), 1 Yunan (Nikolau Zoidis), 1 Bulgar (Petko Dacef) ve 1 Yahudi (Muiz Karasu) temsilci seçiliyor. Seçim esnasında davullar, zurnalar “Annem beni yetiştirdi, bu yerlere yolladı” marşını çalıyormuş.

Seçilen bu 8 temsilci, Batı Trakya’nın kaderini tayin edeceklerdi. O tarihte Batı Trakya’da %87 oranında ezici bir Türk çoğunluğu vardı. Halkın bütün isteği 1913-te olduğu gibi bağımsız “Batı Trakya Türk Devleti” kurmak idi. Eğer bu gerçekleşemezse, o zaman General Şarpinin önerdiği şekilde, politik bakımdan Fransa’ya bağlı, içişlerinde serbest manda şeklinde bir “Türk Devleti” kurulmasını tercih ediyorlardı.

Türk Milli çıkarlarına en uygun olanı, 1. plânda ifade edilen bağımsız “Türk Devleti” idi. 2. plânda, Fransa’ya bağlı bir “Türk Devleti” kurulmasını öngörüyordu. Fakat ne yazık ki, milliyetçi vatanseverlerin tüm çabaları boşa gitmiş, her nedense gerçekleşememiştir.

14 Mayıs 1919 – Batı Trakya Türklerinin kaderi bugün tayin edilecekti. Seçilmiş olan temsilciler, Mutasarrıflıkta (Osman Paşa tarafından yaptırılmış, şimdi istinaf mahkemesi olarak kullanılan bina, o zaman kaymakamlık konağı imiş) toplanacaklar ve Batı Trakya’nın kaderini tayin edeceklerdir. Halk sonucu öğrenmek için sabırsızlanıyordu. Az sonra belediye baş kâtibi Şerafettin Bey balkona çıkarak şunları söylemiş. “Hemşerilerim, temsilcilerimiz Yunanlılar lehine oy kullanmışlardır”.

“Türk-Fransız yönetimi 3. Yunan yönetimi 5 oy aldı. Türk-Fransız yönetimine oy verenler Hacı Yusuf, Musevi Mois Karasu, Bulgar Petko Dacef’ti. Öbür dört Türk ve bir Yunanlı, Yunan yönetimini kabullendiler. “Halk şaşırıp kalmıştı. Bu olay protesto edilmiş. Batı Trakya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti halkı mitinge davet etti. Miting, Softalar Medresesi bahçesinde yapıldı. Mitinge tahminen 8 bin kişi katıldı.

Bu arada Eski Camide Hancı Mehmet Efendi tarafından hazin bir salâh okunuyordu. Caminin şerefesinden siyah bir bayrak, Türk halkının matemini ilân ediyordu. Kalabalık halk kitleleri sokaklara dökülmüş. Ama ne çare ki, olan olmuş, torbalar dolmuştu. Sonuç hazindi. Batı Trakya Türkün kaderini çizen o gün halkımızın bir matem günüdür.

Güzel Batı Trakya’mızın, Yunan egemenliğine geçişi 27 Kasım 1919 tarihinde Paris yakınlarında Neull’de yapılan anlaşma ile olmuştur. İşgal tarihi 14 Mayıs 1920-dir. 1920-nin 24 Mayıs sabahı, General Zıverakis komutasındaki Yunan ordusu Gümülcine’ye girmeye başladı. Yapılan bu anlaşmayı ve Yunan işgalini kabul etmeyen milliyetçiler Hemetli Köyüne giderek, orada Peştereli Tevfik Bey başkanlığında dördüncü ve son “Batı Trakya Türk Hükümeti”ni kurdular. Kurulan hükümet sayesinde Yunanistan’ı büyük devletlere şikâyet ettiler.

Bu hükümetin Devlet Başkanı Peştereli Tevfik Bey, İkinci Başkanı Bekir Sıtkı, Adalet Bakanı Bekir Sıtkı, Dışişleri Bakanı Mahmut Nedim, İçişleri Bakanı Hasan Tahsin (Argun), Maliye Bakanı Sabri (Tüten), Evkaf Bakanı Mustafa (Doğrul), Genel Kurmay Başkanı Yüzbaşı Fuat (Balkan), Genel Kurmay ikinci Başkanı Teğmen Fahri (General Özdilek) Beylerdi.

Bakmadan Geçme