BATI TRAKYA'DA SİYASİ SEFERBERLİK

Batı Trakya Türkleri ve Müslümanları kendilerini ötekileştiren, hedef gösteren, tehdit olarak gören, iten ve izole eden, talep ve beklentileriyle ilgili isteklerine dahi cevap vermeyen mevcut siyasi anlayışa gereken tepkiyi vermek için seçime hazırlanıyor.

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

 

Batı Trakya Türkleri ve Müslümanları kendilerini ötekileştiren, hedef gösteren, tehdit olarak gören, iten ve izole eden, talep ve beklentileriyle ilgili isteklerine dahi cevap vermeyen mevcut siyasi anlayışa gereken tepkiyi vermek için seçime hazırlanıyor. Soydaşlar sandıkta yapacakları tercih ile Yunanistan’a, hükümete, ülkenin siyasi sistemine, yöneticilere, Yunanistan’ın kaderini elinde tutan siyasi partilere kuvvetli bir mesaj vermek amacında. Azınlığın temsilcisi konumundaki Dostluk Eşitlik Barış Partisi (DEB-KİEF) aracılığıyla 26 Mayıs 2019 tarihinde yapılacak belediye, eyalet Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Atina’ya, Avrupa’ya ve Avrupa Parlamentosu’na ‘’Biz de varız’’ mesajı göndermeye kararlı seçmen ‘’Türk’ün oyu Türk’e’’ şiarıyla hareket ediyor. İzole edilerek ekonomik ve sosyal olarak geri bıraktırılan ve onyıllardır bu durumu değişmeyen Batı Trakya Türkleri 26 Mayıs 2019 Pazar günü gerçekleştirilecek belediye, eyalet ve Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri için adeta seferber oldu. Yerel ve bölgesel seçimlerde belediye başkan ve meclis üyeleri ile eyalet başkan ve meclis üyelerinin de belirleneceği siyasi yarışta AP için de 21 vekil tayin edilecek. Avrupa Parlamentosu için sahaya çıkan Batı Trakya Türk toplumunun tek örgütlü ve büyük siyasi gücü konumundaki Dostluk Eşitlik Barış Partisi 26 Mayıs'taki seçimler için 18'i kadın 42 aday gösterdi. DEB listesinde yer alacak AP milletvekili adayları ramazan ayını da fırsat bilip bölgeyi karış karış tarıyor. DEB Partisi, “Hadi bir daha” sloganı ile yürüttüğü seçim çalışmasında Batı Trakya Türk toplumunun sesini ve taleplerini ikinci kez AP’ye taşımaya hazırlanıyor

‘’TÜRK’ÜN OYU TÜRK’E GİTSİN’’

Batı Trakya Türk azınlık adayları, 26 Mayıs’ta gerçekleştirilecek yerel seçimlerin ilk turu ve Avrupa Parlamentosu seçimleri için ‘’ Türk’ün oyu Türk’e gitsin’’ sloganıyla soydaşların desteğini talep ederken kendilerine bir destek de Avrupa’dan geldi. Yunanistan’ın 21 milletvekili göndereceği Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Türk azınlığın tercihleri ile varlığını güçlü bir şekilde hissettirmesini isteyen Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) da yaptığı çağrıda Türk ve Müslümanları yerel ve bölgesel seçimler için sandığa giderek oy kullanmaya ve oyları ile Türk adayları ve DEB Partisi’ni desteklemeye çağırdı. Dostluk, Eşitlik, Barış Partisi (DEB-KİEF) Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu ise düzenlenen iftar vesilesi ile Meriç eyaletindeki Büyük Dervent Köyü’nde bir araya geldiği soydaşlara 2014 hatırlatması yaparak destek istedi. Asafoğlu, "Bizler DEP olarak 26 Mayıs Pazar günü gerçekleşecek olan AP seçimlerine katılma kararı aldık. Partimiz, 2014'te bu seçimlere katılmıştı ve çok güzel bir başarı elde etmişti. Bizler yine bu başarıyı hatta daha fazlasını elde edeceğimize eminiz ama bunun için sizin desteğinize ihtiyacımız var." dedi.

LOZAN’DAKİ HAKLARIN İADESİ TALEBİ

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde DEB bünyesinde toplanacak her oyun, Batı Trakya'da Türk varlığının bir göstergesi olacağını söyleyen Asafoğlu, bu tercihin Atina'nın Türk azınlık üzerinde uyguladığı politikaya bir tepki anlamı taşıyacağına da dikkati çekti. Asafoğlu, "Batı Trakya'da Türk kimliğini açıkça savunan DEB'e verilecek oylar aynı zamanda burada, Batı Trakya'da Türk kimliği varlığının kanıtı olacak. Tabii ki Lozan'dan kaynaklanan haklarımızın iadesi için de mücadele verdiğimizi gösterecek" dedi. Alınacak oyların Avrupa'da daha önce ulaşılamayan bazı kapıların aralanmasında belirleyici olacağını da vurgulayan Asafoğlu, "DEB olarak ne kadar çok oy toplarsak, hem Atina'da hem de Avrupa'da sesimizi daha güçlü bir şekilde duyurabileceğiz" dedi. Asafoğlu, partisinin 2014'te yapılan AP seçimlerindeki başarısından sonra Avrupa'da bazı kuruluşlara üye olarak kabul edildiğini de hatırlattığı açıklamasında, "Bunlardan biri Avrupa Parlamentosu’nda 12 milletvekili bulunan Avrupa Hür İttifakı (EFA). Daha önce üyelik başvurumuza cevap bile vermeyen EFA, 2014 seçimlerinden sonra gelip kendileri kapımızı çaldılar ve bizi üye yapmak istediklerini söylediler. DEB'in şu anda üyesi olduğu EFA Avrupa Parlamentosu içerisinde siyasi bir grup. EFA'nın milletvekilleri bizim de milletvekillerimiz sayılır. Bugüne kadar EFA aracılığıyla AP'ye Türk Azınlık sorunlarıyla ilgili 2 soru önergesi sunduk. Hedefimiz, seçimlerden güçlü bir şekilde çıkmak ve Avrupa'da EFA gibi kuruluşlarla çalışmalarımızı devam ettirmek."

BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜYÜZ MESAJI

Merhum Doktor Sadık Ahmet'in 1991'de kurduğu ve 23 yıllık aradan sonra ilk defa katıldığı 2014'teki AP seçimlerinde büyük başarı sağlayan DEB, yürüttüğü siyasi seferberlik ile, Türk azınlığının sorunlarının Avrupa ve Atina tarafından dikkate alınmasını hedefliyor. Yunanistan'da AP seçimlerine katılan 40 siyasi parti arasında yer alan ancak Türk azınlık oylarının yetersiz olması nedeniyle milletvekili çıkarması beklenmeyen DEB’in "Birlikte Daha Güçlüyüz" sloganıyla sürdürdüğü seçim kampanyası dikkat çekiyor. Gruplar halinde kent ve köyleri gezen DEB’in milletvekili adaylarından İskeçe bölgesinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ozan Ahmetoğlu da DEB'in AP seçimlerine katılmasındaki temel amacın Batı Trakya bölgesinde yaşayan Müslüman Türk azınlığın sesini ve sorunlarını duyurmak, gündeme getirmek olduğunu belirtiyor. Türk azınlığın uluslararası anlaşmalarla belirlenen hakların ihlalinden kaynaklanan birçok sorunla karşı karşıya bulunduklarını da vurgulayan Ahmetoğlu seçimlerde sağlayacakları başarı ile Yunanistan başta olmak üzere tüm Avrupa’ya güçlü bir mesaj vermek istediklerini söyledi. Ahmetoğlu, "1981 yılından bu yana Avrupa Birliği üyesi olan Yunanistan ne yazık ki azınlığımıza yönelik politikasında gereken demokratikleşmeyi sağlayamadı. Gereken açılımları yapamadı. Yunanistan'da yaşayan Batı Trakya Türkleri’nin yıllardır çözüm bekleyen sorunları var. Halkımızın feryadına tercüman olmak amacıyla bu seçim yarışına katılıyoruz. Amacımız Türk azınlığı olarak sesimizi duyurmak ‘’ dedi.

''BİR GÜN HAKLARIMIZI MUTLAKA ALACAĞIZ''

DEB milletvekili adayı gazeteci-yazar İbrahim Baltalı da DEB'in Türk azınlığın hak arama mücadelesinde önemli rolü bulunduğunu belirterek hedeflerinin 2014 seçimlerinde olduğu gibi rekor oyla seçimleri tamamlamak olduğunu belirtiyor. Batı Trakya'da yıllardır süren mücadeleler sonucunda Türk azınlığın vatandaşlık haklarının bir bölümü iade edilirken, azınlık haklarında hiçbir ilerleme sağlanamadığına dikkati çeken Baltalı, "Doktor Sadık Ahmet partiyi kurarken 'Bir gün haklarımızı mutlaka alacağız' sloganıyla Türklerin karşısına çıkmıştı. Hedefi Batı Trakya Türklerini ekonomik, siyasi ve kültürel yönden kalkındırmaktı. İşte, DEB Partisi azınlığa yapılan baskıları gerek Yunanistan ve gerekse de dünya kamuoyuna duyurmak için 2014 yılında ilk defa AP seçimlerine katıldı ve rekor bir oy alarak adını tarihe yazdırdı. Şimdi, 2019 yılında da hedef yine aynı. Rekor oyla seçimleri tamamlamak" dedi.

DEB İLK SEÇİMDE 43 BİN OYLA REKOR KIRMIŞTI

Sadık Ahmet'in eşi ve DEB'in Onursal Başkanı Işık Ahmet ise AP seçimlerinde Batı Trakya'da Türk oylarının Türk adaylara gitmesi için ailece çalıştıklarını vurgulayarak, "Bizler, her zaman DEB partisinin yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Sadık Ahmet'in çizdiği yolda devam ediyoruz. Bugüne kadar Sadık Ahmet'in hatırasına sahip çıkan Türk azınlığın bundan sonra da çıkmaya devam edeceğine inanıyoruz. Önceki seçimlerde büyük başarı gösteren DEB'in bu seçimlerde daha büyük başarılara imza atacağına ve sesimizi dünyaya daha güçlü şekilde duyuracağımıza inanıyorum." dedi. AP seçimlerine 42 milletvekili adayı ile katılan DEB'in yanı sıra Radikal Sol İttifak (SYRİZA), Yeni Demokrasi Partisi (ND) ve Değişiklik Hareketi'nin (KİNAL) listelerinde de birer Türk asıllı aday bulunuyor. DEB, 2014'te ilk kez katıldığı AP seçimlerinde Rodop, Evros ve İskeçe illerinde Türk seçmenlerin büyük bölümünü bünyesinde toplayarak yaklaşık 43 bin oyla birinci sırada yer almıştı. Bu arada Türk nüfusunun az olduğu Meriç eyaletinde, ilk kez 3 Türk aday yerel seçimlerde meclis üyeliği adaylarının listesine girdi. Halihazırda Batı Trakya Türk toplumu mensubu belediye başkanlarının görev yaptığı Kozlukebir ve Mustafçova belediyelerinde belediye başkan ve meclis üyeliği adaylarının tümü Türk. Aynı şekilde belediye başkanının Batı Trakya Türk toplumu mensubu olduğu Yassıköy belediyesinde belediye başkanlığı ve meclis üyeliği için iki Türk listesi ve 1 Yunan listesi yarışıyor. Gümülcine, İskeçe, Maronya-Şapçı, Bulustra ve İnhanlı gibi belediyelerde ise Batı Trakya Türk toplumu mensubu adaylar çoğunluk listelerinden seçimlere katılıyor. Yine bölgesel yani eyalet seçimlerine çoğunluk listelerinden katılan Türk adaylar Doğu Makedonya ve Trakya Eyalet Meclisi’ne seçilmek için yarışıyor.

BÖLGE TİCARET MERKEZİ OLABİLİR

Bu adaylardan İrfan Hacıgene, Serkan Hatip, İbrahim Amuçka ve Suzan Kadri ‘’Hizmet için hep birlikte’’ sloganıyla güç birliği yaptıkları seçimler için vizyonlarını aktarırken Batı Trakya’nın bugün Avrupa’ya açılan kapı durumunda olduğunu belirterek bölgenin jeopolitik ve jeostratejik avantajına dikkat çekiyorlar. Bu durumun oluşturulacak bir kalkınma planının ana dayanağı olduğunu vurgulayan bir siyasi deklarasyon yayınlayan Hacıgene, Hatip, Amuçka ve Kadri eyalette bulunan limanların geliştirilmesini, demiryolu ve karayolu ağı ile bağlantılarının sağlanmasını, dışa açılma ve Avrupa perspektifi gibi büyük projelerin tamamlanmasını istiyor. Bu çalışmaların bölgeyi ticaret, inovasyon, girişimcilik ve eğitim merkezi haline getireceğini belirten adaylar bölgelerinin bugünün insanlarına ve sonraki kuşaklara yarınlarını nezih ve insancıl bir ortamda planlama fırsatı sunabilecek potansiyele sahip olduğunu vurguluyor.

Seçim bildirilerinde Doğu Makedonya ve Trakya Eyaleti’nin Türkiye ve Bulgaristan’ın yanısıra Ege, Balkanlar ve Boğazlar’ın yanında bulunduğundan jeostratejik avantaja sahip olduğunu vurgulayan adaylar bölgenin limanlarının bu açıdan uluslararası ticaret için sahip olduğu potansiele de dikkat çekiyorlar. Sunulacak yeni altyapı imkanları ile bölgelerinde transit merkezleri yaratılabileceğini belirten siyasiler, bununla birlikte turizm çeşitliliğini geliştirerek bölgenin kalkınmasının sağlanabileceği görüşünde. Açıklamada tarla bitkilerine uygun ürün gruplamasına da dikkat çekilerek ‘’ Bölgemizde meyve, tütün ipek gibi ürünlerin varlığı yeni iş imkanları yaratılmasına katkı sağlayabilir. Ticari ve tarımsal çeşitlilik gençlerin ve bilim adamlarının yurtdışına çıkışını durdurmak için önemli bir başlangıç noktası olabilir. Çevreye saygılı olarak enerji ve doğalgazdan bölgesel olarak faydalanabiliriz.’’

 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN