BAĞIŞLAR KAYIT ALTINA , VAAZLAR RESMİ DİLDE...
Geçenlerde Meclise, VMRO tarafından sunulan, dini uygulamalarla ilgili yeni bir antidemokratik yasa tasarısı açıklandı. Bu tasarının her cümle ve sözünün arkasında güdülen amaç ve hedef apaçık ortada… Güya, VMRO milliyetçileri, ülkemizdeki dini 'radikalizmden' ve buna dayalı 'terörist eylemlerden' çok rahatsızlar. Bir de dini doktrinlerin, devlet yapısını ve ülkemizin kanunlarını değiştirmeye yönelik yayılımlarmış…
BAĞIŞLAR KAYIT ALTINA , VAAZLAR RESMİ DİLDE...
Geçenlerde Meclise, VMRO tarafından sunulan, dini uygulamalarla ilgili yeni bir antidemokratik yasa tasarısı açıklandı. Bu tasarının her cümle ve sözünün arkasında güdülen amaç ve hedef apaçık ortada…
Güya, VMRO milliyetçileri, ülkemizdeki dini “radikalizmden” ve buna dayalı “terörist eylemlerden” çok rahatsızlar. Bir de dini doktrinlerin, devlet yapısını ve ülkemizin kanunlarını değiştirmeye yönelik yayılımlarmış…
İlk önce, radikal dincinin kim olduğu ve nasıl bir felsefeye sahip olduğu sorgulanmış. Ama bunun cevabı aydınlatılamamış. Güya, dini radikalizm; ulusal güvenlik eylemleri, vaazları, metinleri, ifadeleri veya dini referanslar için tehlikeliymiş. Yani bu kılıfa kimi isterlerse koyabilirler ama şimdilik bizde ne radikalist, ne de bir terörist bulunmakta… Bu tasarıya göre, devletin laik doğasını inkar etmek, hukukun üstünlüğünü başka bir hak ile itiraz etmek veya değiştirmek yasaklanacak. Ülkemizdeki Müslümanların zaten devletten daha laik bir yapısı mevcut. O zaman, tehlike nerede? İnsanları, din ve mezhep adına kışkırtmak değil mi bu? Dini terörizmi veya din savaşına vaaz etmek, savunmak veya haklı çıkarmak, bir de terör örgütlerinin sembolleri ve işaretleri yasaklanacak.
Her dinin faaliyetlerinde, başka dış ülkelerle temas etmesi doğal hakkıdır, fakat radikal dinci olmaması şartıyla. Radikal dinciliğin fikirlerini anlatan literatürün kullanılmaması, dağıtılmaması, üretilmesi yasaktır. İmam hatip liselerindeki çocukların dini törenlere katılması için kısıtlamalar getiriliyor. Dini kuruluşun yönetimine, siyasetçi katılması da yasaklanılıyor. Şayet yasa değişikliği kabul edilirse, 3 ay esnasında bu şahısların istifa etmesi gerekiyor.
Başmüftülüğe bağlı kurum ve ibadethanelerde sadece Bulgaristan vatandaşları görev yapabilecek. Yabancılar, resmi izne tabi tutulacak. Dış ülkelerde dini eğitim görenler, denklik sınavından geçirilecek.
Dini kurumların yönetimleri yeniden kayıt altına alınacak. Şu an ülkemizde resmen kaydolmuş bulunan 130 dini yönetim bulunmakta. Yeni kayıt için mahkemeye başvuranlardan en az 300 faaliyetçisi bulunduğunun ispatı istenecek.
Kayıtlı olan her dinin yönetimi, kendi yerel topluluğundan bağış toplayabilir, kendi mallarından kira alabilir ve Avrupa projelerinden faydalanabilir. Dış ülkelerden de bağış alabilir, fakat tüm iç ve dış bağışları ve kira gelirlerini resmi mercilere bildirmek zorunda. İmam Hatip Liseleri sıkı kontrol altına alınacak. Yüksek İslam Enstitüsü, yüksek okul akreditasyonu alacak. Alamazsa kapatılacakmış. Milliyetçilere göre, cami hoparlörleri sadece bayram ve törenler esnasında kullanılacakmış. Cami ve mescitlerimizde okunan dualar Arapça ama verilen vaazlar Bulgarca olacakmış. Çoğu yerleşim yerinde ise cemaat sadece Türklerden ibaret…
Bir de her cami ve mescitte, mecburi Bulgaristan Milli Bayrağı dalgalanması şartı getiriliyor…
Ahmet HÜSEYİN,
Mestanlı