Aramızdaki sahteronlara asla prim ve umut vermeyelim...

Hele Bulgaristan'ı ziyaret eden bir takım kıymeti kendinden menkul 'goca macırlar,' oradaki kardeşlerimizi otla besleniyor zannedip, şahsi değerlerini yücelterek, iddialarının asla gerçeğe tekabül etmemelerine rağmen, kendilerini birer James Bond veya Kuşçubaşı Eşref olarak tanıtarak, gizemli bir hava yaratmaya kalkışıyorlar. Halbuki hiç bir profesyonel istihbaratçı, hiç bir ortamda asla kendini ifşa etmez, zaten bunun için yemin etmiştir ve ülkesinde hapis cezası alacağını bilmekte.

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

Günlük - 13 Ağustos 2018

Aramızdaki sahteronlara asla prim ve umut vermeyelim...

Soğuk savaş dönemi çoktan sona erdi ama son zamanlar çevremizde bir takım sahte istihbaratçılar (ajanlar) ile doldu taştı.

Hele Bulgaristan'ı ziyaret eden bir takım kıymeti kendinden menkul "goca macırlar," oradaki kardeşlerimizi otla besleniyor zannedip, şahsi değerlerini yücelterek, iddialarının asla gerçeğe tekabül etmemelerine rağmen, kendilerini birer James Bond veya Kuşçubaşı Eşref olarak tanıtarak, gizemli bir hava yaratmaya kalkışıyorlar. Halbuki hiç bir profesyonel istihbaratçı, hiç bir ortamda asla kendini ifşa etmez, zaten bunun için yemin etmiştir ve ülkesinde hapis cezası alacağını bilmekte.

Bulgaristan ve Türkiye arasında artık iyi komşuluk ilişkileri mevcut. Örnek olarak, Varna Emniyet Müdürü, telefonu açıp, İstanbul emniyet yetkililerinden, gündemdeki bir uyuşturucu çetesi için şahsen bilgi alabiliyor. Ya da Bursa emniyeti, direkt Kırcaali'deki meslektaşlarından bazı sınır kaçakçıları için informe olabiliyor.

Ama biz yeniden şu bizim sahte MİT'çilere ve DANS'çılara dönelim. DANS mensubu olarak, kendini fazla tanıtan yok ama bazıları Bulgaristan'da her konuyu çözebilen birer sihirbaz olarak lanse etmekten hiç çekinmiyorlar.

Aslında böyle tipleri toplum içinde anında deşifre etmeliyiz, çünkü bu tür dolandırıcılar hepimize zarar vermekte. Bizim için çifte vatandaşlığın sorumluğunun bir de çifte boyutu bulunmakta. Bizler her iki ülkemizde sadece huzur ve barış içinde yaşamayı arzuluyoruz. MİT örgütü içindeki FETÖ'cü teröristler teker teker nasıl temizlendiyse, DANS içindeki eski totaliter sistemin yanlıları da bu örgütün yenilikçi ve dürüst kanadına daha fazla engel çıkarmamalı.

Bulgaristan'dan bana bir çok kardeşimiz, filanca falanca kişi burada, kendini MİT mensubu olarak tanıtıyor, acaba bu işin aslı astarı nedir, ağabey, diye sormakta. Ben de bu tür böbürlenmelere gülüp geçmelerini tavsiye ediyorum, çünkü karşılarında tipik bir yalancı ve dolandırıcı bulunduğunu, söylemeyi de ihmal etmiyorum.

Bu tür tipler son derece kompleksli, hayatta başarılı olamamış ezik insanlardır. Bu yöndeki çabaları, sadece kendi egolarını tatmin etmekten ibarettir. Kendilerine hayali bir süs vererek, birazcık kahramanlık edasıyla dolaşmak yatıyor anlık arzularında. Bazıları bu şekilde, kendilerine bir rant sağlamak istiyorlar, diğerleri ise ileride dolandırabilecekleri veya tongaya düşürecekleri saf kurbanlar aramakta.

Neden mi yazıyorum bütün bunları? Bu tür tipajlara asla inanç ve güven bağlamayınız!

Belli ki bunlar biraz fazladan ajan filmi seyretmişler, kendileri için ajanlar silahlı ve esrarengiz hayatı olan, aksiyon dolu bir yaşam süren insanlar. Bir de çevrelerinde çok güzel kadınlar dolaşmakta...

Ama günümüzün ajan profili artık bir hayli değişti. Her devletin milli güvenlik politikasının temel parçası olan istihbaratın elemanları artık insan zekasının en önemli çalışma biçimlerini teşkil eder.

İstihbaratı, biz en iyisi devlet katına bırakalım derim. Aramızdaki sahteronlara ise prim ve umut vermeyelim...

Mümin TOPÇU

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN