Püsküllü iplikleri tanrılaştırırken, başkaları ecdadımızın ruhunu huzursuz etmemeli
TÜM YAZILARI
SON GÜNCELLEME: 02 Mart 2022 15:34
Dünkü gün sanal alemde, kol bileklerde ve yakalarda, sokak ve caddelerde, baharın müjdeleyicisi ve simgesi olarak adlandırılan beyaz, yeşil ve kırmızı püsküllü ipliklerin adeta istilasına uğradık.
Anadolu'nun geleneklerinde bulunmayan, Bulgaristan'daki Türk toplumunun örfünde eksik olan, anne ve babalarımızın bilmediği bu adeti, günümüzün göçmenleri Balkanlar'dan Samsun ve Antakya'ya kadar taşımış oluyor...
Bundan sana ne deyip hiddetleneceksiniz; herkes kendi sorumluluğunu bilir.
Şahsen ben yabancıların örf ve adetlerine karşı her zaman temkinli ve mesafeliyim, onları benimsemem ve uygulamam söz konusu olamaz.
Bizim içimiz ve dışımız öncelikle özümüze dönük olmalıdır.
Bu köşeden kimseyi suçlamıyor ve yargılamıyorum, bir tek kendi düşüncelerimi sizlere aktarıyorum.
Herkes gider Mersin'e, sen gidersin tersine diyeceksiniz; ama bazen yazdıklarımız beş on yıl sonra bile doğru çıkıyor. Bu da başka bir gerçek...
Masumane görünümlü, bu yükselen püsküllü iplik trendi bizim aramıza yeni girdi sayılır.
Artık hızlı bir süratla yaygınlaşmakta; fakat bizim kültürümüzde Piju ve Pendo var mıdır, yok mudur?
Böylece, kendi geçmişimizde olmayanı ve başkasına ait olanı, Anadolu'ya armağan etmiş oluyoruz...
Olsun! Sonuçta şirin görünümlü, insanların uğur, sağlık ve bereket inancını pekiştirmekte; aynı zamanda dinimize göre ise düpedüz bir şirktir.
Rengarenk püsküllü iplikler veya kısaca Piju ve Pendo, asla yaratanımızdan daha güçlü değildirler...
Yarın Bulgaristan'ın milli bayramı; ama onu kutlamaya gönlüm elvermiyor; çünkü yarın Şipka'da yeniden ecdadıma ve bana küfürler saydırılacak.
Gerekçesiz ve lüzumsuz yere bütün Türklere karşı kin ve nefret kusulacaktır.
Bizim Türk toplumu asla bu çirkin muameleyi hak etmiyor.
Bulgaristan tarihi Rusların dikte edilmesi ile yazılmıştır ve yalan dolanlarla dopdoludur. Bu son cümle Bulgar asıllı tarihçilere aittir, benim değil...
Bugün Ukrayna savaşında gördüklerimiz, vaktinde Bulgarlara ve Türklere karşı yapılmıştır. Bulgaristan Ruslar tarafından kurtarılmamıştır, esaret altına alınmıştır...
Ben inanıyorum ki, bütün Bulgarlar Türklere karşı kin ve nefret beslemiyordur; ama ne yazık ki bugün Bulgarların arasında Rusya'nın yeni çıkardığı savaşı doğru bulanların sayısı da hiç az değil.
Sihirli püsküllü ipliklerden başladık ve Şipka'ya kadar uzandık durduk.
Yarın ki gün Stoletov'ta yine çirkin çağrışımlara tanıklık edeceğiz. Sanal alemdeki sansürsüz yorumlar had safhaya ulaşacaktır.
Bizler püsküllü iplikleri tanrılaştırırken, başkaları ecdadımızın ruhunu huzursuz etmemeli! En azından buna müsaade etmemeliyiz...