TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 23 Eylül 2023 23:17
Bunca yıldır sürekli statükoya, oligarşiye ve mafyaya karşı yazdık durduk.
Tam da öteden beri sürüp gelen, bu kahpe statüko rejiminin sonunu beklerken, bütün perde arkasındaki tanıdık güçler topyekun birleşti ve bütün devlet kademelerindeki pozisyonlarını daha da güçlendirdiler.
Aslında, "perde arkası" dediklerimiz bunca güçlü filan değiller; ama bir kere milli servete konmuşlar, kendi oligarslarını ve mafyasını yetiştirmişler.
Bunun akabinde, seçmen kitlesi ise, yani çulsuz ve berduş bırakılan "elektorat", çareyi gelişmiş Avrupa devletlerinde ikinci sınıf işçi olmakta buldu.
Bizim Türk asıllı kardeşlerimizin çoğunu aynı kaderin çilesi vurdu.
Bulgarlarla ve Romanlarla aynı akıbete uğradılar, çağımızın modern köleleri...
Şimdilerde yaban ellerde ekmeğini kazanıyorlar, çoluk çocukları ise tamamen yabancılaşma yoluna girdiler.
Ana vatan Türkiye Cunhuriyeti, nihayet bu duruma bir çözüm eli atmalı; gençlerimizin Avrupa'ya akını durdurulmalı.
Türklerin topluca yaşadıkları yerleşim yerlerinde bir şekilde işsizliğin önüne geçilmeli;
Avrupa Birliği'nin öngördüğü insan hakları çerçevesinde gerekenler yapılmalı.
Şimdilik her alana yerleşmiş olan statükoya karşı, siyasi arenada mücadele edecek ve galip gelecek yeterince değişim ve demokrasi yandaşı bulunmuyor.
Herkes gurbet ellerin sağlayacağı avronun peşinde, siyasi değişim kimsenin umurunda değil; çünkü umutsuzluk ve çaresizlik ülkede çoktan vuku bulmuş...
Statükoyu her korku sardığı anda, her elindeki sermaye gücünü yitireceğini kavradığında, kendisi daha da güçlenmekte ve değişim taraftarlarını her şekilde ezip geçmeye kalkışmakta.
Geçenlerde Kırcaali'den bir gazeteci arkadaş, statükonun işaret ettiği, ama tamamen rezil rüsvan olan bir siyasetçinin yeniden sırtını okşayarak, kendisinin devleti yönetmeye namzet olduğunu duyurmakla meşguldü...
Eski Türkler ne demiş:" Eski tas eski hamam!"
Bir tek Köprülülü Hasan'ı gönderdiler, yerine de banker Fuat'ın müdürünü getirdiler.
Para filan dağıtmayacaklar, cebinizdeki son kuruşu alacaklar...