* Göçmen camiası, bu adaylığı onaylıyor ve var gücüyle destekliyor.
* Profesyonel bir siyasetçi değil ama 20 yıldan fazla çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif görevlerde bulunmuş. Tecrübeli ve olgun bir şahsiyet.
* Milletvekili seçildiği takdirde, sivil toplum kuruluşlarının temsilcisi olarak Meclis'te yerini alacak.
* Uzun yıllardır bu camia siyasi arenada temsil edilmedi ve dışlanmış oldu. Halbuki herhangi bir siyasi partiyi sadece göçmenler iktidara kadar taşıyabilir.
* Bu yolculukta beni yalnız bırakmayacağınızı biliyorum. Benim derdim hizmet, sevdam Türkiye.
PAYLAŞ
VE YÜKSEL ÖZKAN SAHAYA İNDİ
* Göçmen camiası, bu adaylığı onaylıyor ve var gücüyle destekliyor.
* Profesyonel bir siyasetçi değil ama 20 yıldan fazla çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif görevlerde bulunmuş. Tecrübeli ve olgun bir şahsiyet.
* Milletvekili seçildiği takdirde, sivil toplum kuruluşlarının temsilcisi olarak Meclis'te yerini alacak.
* Uzun yıllardır bu camia siyasi arenada temsil edilmedi ve dışlanmış oldu. Halbuki herhangi bir siyasi partiyi sadece göçmenler iktidara kadar taşıyabilir.
* Bu yolculukta beni yalnız bırakmayacağınızı biliyorum. Benim derdim hizmet, sevdam Türkiye.
Türkiye medyalarında ilk bizim duyurduğumuz öncü haber gerçek olma yolunda. Ana muhalefet partisi CHP'den aday adaylığı kesinleştikten sonra, iki gündür, BALGÖÇ Başkanı Yüksel Özkan'ın toplantılarına gidiyoruz ve çok renkli izlenimlerimiz oldu. Göçmen camiası, bu adaylığı onaylıyor ve var gücüyle destekliyor
Dünkü gün Bursa bölgesindeki bazı yöresel dernek heyetleriyle bir kahvaltıda buluştu Yüksel Özkan ve en yakın dava arkadaşlarına adaylık süreciyle ilgili bütün gelişmeleri izah etti ve onların desteğini istedi.
Bugün ise CHP İl Başkanlığı'ın büyük salonunda, Yüksel Özkan, resmen bu partiden aday adaylığını Salonu dolduran medya ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin karşısına büyük bir heyecan ve gururla çıkan Yüksel Özkan, kendisine gösterilen büyük sevgi ve ilgiden dolayı memnuniyetini dile getirerek, herkese gönülden teşekkür etti.
Kendisinin de dile getirdiği gibi, Yüksel Özkan bir profesiyonel siyasetçi değil ama 20 yıldan fazla çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif görevlerde bulunmuş, çeşitli kademelerde yöneticilik yapmış tecrübeli ve olgun bir şahsiyet. Bir de Türkiye'deki Bulgaristan kökenli göçmen camiasının büyüklüğünü ve gücünü göz önünde bulundurursak, CHP'nin vermiş olduğu bu kararın ne kadar isabetli olduğu anlaşılmakta. Artık ideolojilerin ortadan kalktığı bir dönemde, aynı teklif başka bir siyasi partiden gelmiş olsaydı, aynı göçmen camiası yine Yüksel Özkan'ın arkasında duruş sergilerdi ve onu desteklerdi. Bu büyük camia haklı olarak artık Türkiye Büyük Meclisi'nde hakkıyla temsil edilmek istiyor. Göçmenlerin durumunu ve sorunlarını ise en iyi bir şekilde onların liderleri bilir.
Yüksel Özkan, milletvekili seçildiği takdirde, sivil toplum kuruluşlarının temsilcisi olarak Meclis'te yerini alacak ve orada öncelikle Bulgaristanlı Türklerin arzu ve taleplerini dile getirecek. Bilindiği gibi, merhum Mümin Gençoğlu'nun başarılı bir şekilde yürüttüğü milletvekilliğinden sonra, hiç bir siyasi parti bizim göçmen camiasından başkasına milletvekili teklifinde bulunmamıştı. Uzun yıllardır bu camia siyasi arenada temsil edilmedi ve dışlanmış oldu. Halbuki herhangi bir siyasi partiyi sadece göçmenler iktidara kadar taşıyabilir. Yakına kadar, toplumda yaygın bir görüş vardı, güya göçmenler CHP'ye sempati duyuyorlarmış. Öyle olmuş olsaydı, çoktan CHP iktidarda olurdu, ayrıca Bursa veya İstanbul'daki seçimleri AK Parti hiç bir zaman kazanamazdı. Çok zamandır, göçmenler tek bir partiye oy vermiyor. Artık onların siyasi tercihleri farklılaştı ve çeşitli partilere oy veriyorlar ama sonuçta göçmenlere hizmet edecek siyasiler istiyorlar ve bunun çaresini de, kendi aralarından çıkaracakları milletvekilleri ile bulmayı amaçlıyorlar.
Şimdilik bütün gözler ve ümitler Yüksel Özkan'da, henüz bugüne kadar başka iddialı bir göçmen aday da gösterilmiş değil. Bir de şunu hatırlatmakta yarar var. Göçmen camiası, CHP'nin geçen ki seçimlerdeki "Zeki Kahraman vukuatını" unutmuş değil ve verilen sözlere inanmak istiyor, çünkü Yüksel Özkan'ı seçim listesinde arka planlarda bırakılacağına dair şüpheler de yok değil. İşte o zaman artık bu partiyi yok sayılır...
BALGÖÇ Başkanı Yüksel Özkan, kendisini nasıl tanımlıyor;
"Sevgili Dostlarım! Beni tanıyorsunuz. Bulgaristan'da öğretmen bir babanın çocuğu olarak, Rodoplar'da dünyaya gözümü açtım. Liseyi Bulgaristan'da okudum. 1978'de her şeyi geride bırakıp, ailemle birlikte Anavatanıma göç ettim,çünkü ben de sizler gibi her şeyden önce anavatanımı ve halkımı yürekten seven biriyim. Tıp Fakültesini bitirdim. Doktor oldum. Akademik kariyer yaptım, mesleğimi profesörlük ile taçlandırdım. Meslek hayatım boyunca her sabah en geç uyandığım saat, sabah 6 oldu. Çoğu zaman sabah 7.00'de işimin başında ve hastalarımın yanındaydım.
Mesleğimi yürütürken çeşitli sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak çalıştım. Bal-Göç'ün her kademesinde yöneticilik yaptım. Başkanlık dönemimde ülkemizde ve Balkanlar'da çok sancılı dönemler oldu. Çoğu zaman evime gittiğimde vakit gece yarısıydı. Bunları yaparken hiç yorulmadım, çünkü yaklaşımım belliydi. Sevdam Türkiye'ydi. Derdim insanıma hizmetti.
Şimdi sizlerin telkin ve arzusu doğrultusunda, aktif siyasi hayata giriyorum. Sizlere hizmet için yeni ve aydınlık bir şafağa doğru yelken açıyorum.
Bu yolculukta beni yalnız bırakmayacağınızı biliyorum. Benim derdim hizmet, sevdam Türkiye. Benim için ÖNCE Türkiye, SONRA Türkiye, DAİMA Türkiye. Son sözüm “Yine TÜRKİYE!"