Ve Yol '89
Bu yol uzun / upuzun / uzanıp serilmiş Dobruca'nın düzüne / alıp da başımı gidemiyorum / gidilmiyor bir türlü / sılada kalanların vebali üzerimde...
Galip SERTEL
1. Ve Yol '89
Bu yol uzun
upuzun
uzanıp serilmiş Dobruca'nın düzüne
alıp da başımı gidemiyorum
gidilmiyor bir türlü
sılada kalanların vebali üzerimde...
Bu yol uzun
upuzun
köprü başlarında düşman mı
dost mu
el ele
varamıyorum sana
varılmıyor sana bir türlü
çocuk düşlerimin sultan şehri Yedi Tepe...
Bu yol uzun
upuzun
bir yanımda uçan atlarıyla uç beyleri
konarlar göçerler tarihe
öbür yanımda üç günde terk edilmiş Türk köyleri
acısı zehir zıkkım damlıyor yüreğe
yuvamı yıkıp da bırakamıyorum
bırakılmıyor bir türlü
ata yadigarı Dobruca'm ele güne...
2. Ve Anadolu '89
Gün olur bayram olur
Tuna boylarında seyran olur
Bahar gelir de sabah sabah salına dolana
Gelir konaklanır yeşil yeşil kızılcık dalına
Çayır çimen ümit döşer başağa
Güneyden yeni dönmüş kırlangıç
Fırıl fırıl yuvalanır saçağa
Düğünlerde bir avuç buğday saçılır da
Al duvaklı, al yanaklı gelinlerin başından
Fıkır fıkır afacanlarla dolup taşar avlu içleri
Ganidir
Ganidir pek Tuna boylarında Rabb'in rahmeti...
Gün olur
Tufan olur
Bir soykırımında gonca gülü heba olur
Eşikte akıtılır da kurbanın kanı
Gel gör
Gör bir kere
Nice yas tutup yollara yaslanmaları...
Yürürler ihsan ile, isyan ile
Yürürler beşiklerde bebekleri ağlaya ağlaya
Yürürler Anadolu'ya
Ve hep Anadolu'ya...