Anma Törenleri adı altında, kendi siyasi menfaatlerini güdenler ve yıllarca bunları siyasi tiyatro sahnesine çevirenler ile bir olamayız. Eğer bu şaibeli kişiler ile yan yana olursak, en küçük şehidimiz olan Türkan Bebeğe, bütün şehitlerimize ve onların aziz hatırasına ihanet etmiş oluruz.
PAYLAŞ
Bu deklarasyon, Hürriyet ve Şeref Halk Partisi Merkez Yönetimi'nin ricası üzerine yayımlanmakta.
TÜRKAN BEBEK VE ŞEHİT ANMA TÖRENLERİ HAKKINDA
Saygıdeğer kardeşlerimiz, Hürriyet ve Şeref Halk Partisi olarak, 26 Aralık 2018 tarihinde, bazı şaibeli odaklar tarafından düzenlenecek olan Bulgaristan'da asimilasyon döneminde şehit edilenleri Anma Törenleri'ne katılmayacağız.
Katılmama kararımızın arkasında yatan en büyük etken vicdanımızdır. Bu “sözde” anma törenlerini samimi bulmamakla birlikte, organizatörlerin de maşası katiyen olmayacağız.
Anma Törenleri adı altında, kendi siyasi menfaatlerini güdenler ve yıllarca bunları siyasi tiyatro sahnesine çevirenler ile bir olamayız. Eğer bu şaibeli kişiler ile yan yana olursak, en küçük şehidimiz olan Türkan Bebeğe, bütün şehitlerimize ve onların aziz hatırasına ihanet etmiş oluruz.
O yüzdendir ki, tüm sağduyulu HÖH ve DOST parti mensuplarına, sempatizanlarına bir çağrıda bulunuyoruz; Vicdanınızı dinleyin, lütfen, 26 Aralık'ta bu sözde anma törenlerine katılmayın ve bazı kendini bilmez kukla siyasetçilerin maşası olmayın! Onların amacı hepimizi, kendi menfi çıkarları için kullanmaktır. 28 yıl bıkmadınız mı aldatılmaya? Şehidimiz Türkan Hasan'ın anısı ve adı, HÖH partisi ve bazı kişiler için, yılın son takvim yaprağında yer alan, sadece bir siyasi gösterişin parçasıdır.
Bizim için seve seve ölüme koşan şehitlerimiz, onlar için hiçbir şey ifade etmiyor. 26 Aralık 2018 tarihinde, Türkan Çeşme sözde anma programında iki “sözde bizim” partinin, kendi aralarında menfi siyasi hesaplaşma oyunlarına ve sergileyecekleri sahte tiyatrolarında, biz HŞHP mensuplarını göremeyeceksiniz.
Hürriyet ve Şeref Halk Partisi olarak, bizim belirlediğimiz bir günde, kendimize hiç medyatik reklam yapmadan, tribünlere oynamadan, olayı siyasallaştırmadan, örf ve adetlerimize uygun biçimde davranarak, hiçbir beklenti, istek ve iddiamız olmadan, yüce şehitlerimizi kalben, vicdanen rahat, kendi isteğimiz ile oraya gidip küçük Türkan ve şehitlerimizi anacağız.
Şehitlerimizi takvim yaprağındaki sadece bir güne bağlayarak, hatırlamak bize göre değil. Şehitlerimizi her gün hatırlamak ve hatırlatmak boynumuzun borcudur.
Unutmayalım ki, bizim için o kış gününde, derin karlar içinde, eksi 15 derece soğukta üzerilerine itfaiye araçlarından buz gibi soğuk su sıkılırken, soğuk mermiler Türkan Bebeği'mizin vücudunu delik deşik ederken, o zamanlarda daha ne HÖH vardı, ne de DOST partisi.
Şehitler hepimizin ortak değerleridir, sadece belirli partiler ve kişilerin tekelinde değildir, olamaz da. Bu siyasallaşmış törenlere artık dur deme zamanı gelmiştir!
Şairimiz Orhan Veli, bir şiirinde şöyle diyor:
“Neler yapmadık şu vatan için, kimimiz öldük, kimimiz nutuk söyledik!”
HŞHP olarak, çağrımız:
Şehitlerimizin aziz ruhlarını insan gibi yad edelim!
Bütün şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz!