TÜRK KİMLİĞİNE SEVİNENLER VE BOYNU BÜKÜLENLER…

   Şu an Bulgaristan'daki yaşayan benim Türk kardeşim alçakgönüllü ve hatırnazdır. Fazla bir maddi gücü bulunmuyor. Çoğu işsizdir, mazlumdur. Neşesi yoktur. Yine de Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün yöneticilerini çok sever ve sayar. Burada sıraladığım bazı olumsuzluklara neden olan memur takımına da fazla kızmaz, gücenmez, garez gütmez ama boşu boşuna Bursa'ya kadar yol tepip ve geriye, işini hal edemeden ve boynu bükük dönerse, bu da birazcık bizim kanımıza dokunmalı...

TÜRK KİMLİĞİNE SEVİNENLER VE BOYNU BÜKÜLENLER… Bulgaristan'daki Türkler için, Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşımak, bir asır boyunca, gerçekleşmesi zor bir hayal, rüyalarımızı süsleyen bir hülya, kalplerimizde dayanılmaz bir arzu ve ukde olmuştur. Bilindiği gibi, 31.05.2017 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile her Bulgaristan Türküne "istisnai vatandaşlık" verilmesine yönelik bir genelge yayınlanmıştı. Bu genelge sayesinde, artık binlerce Bulgaristanlı kardeşimizin kısa ve uzun vadeli teskere sorunları çözüldü, istisnai vatandaşlık hakkına sahip oldular. Diğer bir kısım evraklarının onaylanmasını beklerken, başkaları ise boynu bükük memleketlerine dönmeye mecbur kaldı, çünkü birçoğunun evraklarında pürüzler çıktı veya çıkarıldı... Bahsettiğimiz bu genelgenin hazırlanmasında ve hayata sokulmasında bizzat en yüksek düzeydeki Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık yetkilileri devreye girmişti ve bu yönde takdir edilecek büyük çaba harcamışlardı ama kendilerinin bu yasanın pürüzsüz ve engelsiz bir şekilde uygulama arzusu ve bütün uğraşılarına rağmen, yerel bazdaki bazı İl Nüfus Müdürlükleri ise bu yasayı uygulamakta bir hayli zorlandılar, hazırlıksız yakalandılar ve beraberinde müracaat edenleri bazı sıkıntılara soktular ve isteklerini yerine getiremediler. Böylece, son derece olumlu bir proje, son uygulama aşamasında, bürokratik sektelere uğratılmış oldu. Sonuçta bütün bu zaaflar atlatılabilir ve nihayetinde bu yasa ana hedefine kavuşabilir... Benim de katıldığım bir toplantıda, hemşehrimiz olan ve Balkanlıların sorunlarını çok yakından bilen ve takip eden, Başbakan Yardımcımız Sayın Hakan Çavuşoğlu, İl Nüfus Müdürlükleri'nde ortaya çıkan bütün olumsuzlukları ve görevlerini layıkıyla yerine getirmeyen bütün memur ve müdürleri, bizzat kendisine şikayet edilmesini rica etmişti ve bir daha kendisiyle gurur duymuştum. Suçlu bulunanların, cezalandırılacağını da belirtmişti... Devletimizin kararlılığı ve ciddiyeti ortada, ya nüfus müdürlüklerinin bu bazı vurdumduymaz sıradan memurları neden birçok şikayete maruz kalmakta? Birkaç ay boyunca, Edirne, İstanbul ve Bursa İl Nüfus Müdürlükleri'nde bu yöndeki çalışmaları, bir medya kuruluşu olarak takip ettik. Bir çok kişi ve resmi yetkili ile görüştük. Ulaştığımız bazı olumsuzlukları, yetkililere ilettik. Tek dileğimiz, ilerideki çalışmalar esnasında bu eksiklerin ortadan kalkması... İşte bazı olumsuzluk örnekleri; Yasanın uygulama tarihi birkaç kere uzatıldı ve belirli tarihler için alınan randevuların bazıları iptal edilerek, kargaşalara neden olundu. Vatandaşlarımız mağdur edildi. Randevu taleplerinin azalmamasına bakılırsa, bu yasanın uygulaması yeni bir tarihe kadar yeniden uzatılmalı. İstanbul müdürlüğünü ziyaret edenlerde evrak eksiklikleri gözetlenirken ve bu yönde problemler çıkarken, Bursa'da ise randevu sorunu olmazken, bazı memurların saygısız davranışları göze çarpmakta. Burada beş aydır kefil istenmiyor. Bilindiği gibi, Bulgaristan'daki Türklerin, zorunlu isim değişiminden dolayı, zaten bir sürü resmi evrakında karmakarışıklık bulunmakta, birde buna buradaki nüfus müdürlüklerinde çalışan bazı memurların işgüzarlığı ve vurdumduymazlığı da eklenince, işler iyice çığırından çıkmakta. Müracaat için Bulgaristan'dan gelenlerin bir çoğu buradaki çalışma uygulamalarını, üslubu, kuralları ve bazı kararları doğal olarak bilmemektedir, fakat bizim görevimiz onlara insancıl bir şekilde yardım eli uzatmaktan ibarettir ve asla memurlar tarafından terslenmeyi hak etmezler... Bazı memurlar, Bulgaristan'dan getirilen evrakların noter tasdikli olması isterken, diğerleri ise istemiyor. Bazı yerlerde aynı evraklar için farklı ücret alınmakta. Bulgaristan'daki Türkler, hiç şüphesiz, Türk oğlu Türktür ama buna rağmen onlardan Türk soylu belgesi istenmekte. Bulgaristan'daki bazı belediyeler ise zaten böyle bir evrakı vermemekte direniyor. Eskiden Türkiye vatandaşı olan bazı şahısların, vatandaşlık için yeni müracaat eden anne ve babasından bile bu tür evrak istenmekte ve zorluklar çıkarılmakta. Bursa'da bazı memurların küstahlığı had safhaya ulaşmıştır. Bazıları, "Bu olayın çözümüne, Cumhurbaşkanının sözü bile geçmez!" diyebilecek cesareti görüyorlar kendilerinde. Ya da "Ben senin evrakını öyle bir çizgi çizerim ve bir daha 6 ay, 1 yıl buraya gelemezsin!" gibi tehditler savuruyorlar. Bence bu tür şahıslar çoktan memurluk vasıflarını kaybetmişler... Bursa'ya, göçmen şehri olduğundan dolayı, başka illerimizden de müracaat için gelenler oluyor, fakat bunu anlayan memur, adeta küplere biniyor. Sana ne, birader, ben sana hiç soruyorum mu, memleketinde değil de, buradasın diye... Bilenen sebeplerden dolayı, bazı bizim insanlarımızı 3-4 farklı isimleri bulunmakta ama sonuçta bunların vatandaşlık numaraları aynısı ama memur, bunun bile farkına varmadan, hemen bir denklik belgesi veya evlilik cüzdanı getir demeye kalkışıyor, halbuki elinin altında zaten akraba belgesi mevcut. Bazen soy ismi ile pasaporttaki isimler aynı olmayabiliyor, çünkü kimse doğduğunda evlilik soy ismiyle doğmuyor ama bunu bizim memurun kavraması zor oluyor... Şu an Bulgaristan'daki yaşayan benim Türk kardeşim alçakgönüllü ve hatırnazdır. Fazla bir maddi gücü bulunmuyor. Çoğu işsizdir, mazlumdur. Neşesi yoktur. Yine de Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün yöneticilerini çok sever ve sayar. Burada sıraladığım bazı olumsuzluklara neden olan memur takımına da fazla kızmaz, gücenmez, garez gütmez ama boşu boşuna Bursa'ya kadar yol tepip ve geriye, işini hal edemeden ve boynu bükük dönerse, bu da birazcık bizim kanımıza dokunmalı... Mümin TOPÇU


Bakmadan Geçme