Türk kimliğimiz, dinimiz ve dilimiz sayılırken...

* Seçim sandığına hemen hemen uğramaz olduk, sayım memurundan ise kaçınıyoruz.*Bizim toplumda ne gibi yeni dinamikler olgunlaşmakta?* Kimleri dinleyelim, kimlere biat edelim ve kimlere akıl danışalım? * Anlaşıldığı gibi Türklük kimliğine ve payesine kimse para miktarı öngörmemiş, çünkü Türklüğe paha biçilmez...* Bir nevi dinimiz revaçta, etnik kimliğimiz ise önemsiz mi oluyor? Bu iki unsur asla ayrılmamalı ve yan yana yol almalı...

Şu günlerde sayılıyoruz; etnik kimliğimiz, dinimiz, dilimiz ve bütün varlığımız resmen sayılmakta.

Galiba, bu çok önemli eylemi biraz küçümsüyoruz ve ona soğuk bakıyoruz, sanki ilgi alanımıza hiç girmiyor.

Nede olsa şimdilerde salça ve şarap yapma zamanındayız. Bir de, bu aralar tümümüz uzman politikacı olduk ya...

Seçim sandığına hemen hemen uğramaz olduk, sayım memurundan ise kaçınıyoruz.

Bizim toplumda ne gibi yeni dinamikler olgunlaşmakta? Bazı alışı gelmiş durumlar, artık yepyeni formatlara bürünmekte, bizler adeta düşünce stereotipimizi yenilemeye mecbur kalıyoruz.

Topluma yol gösterecek ve önümüzü aydınlatacak, tam manasıyla aramızdan sivrilmiş ne bir siyasi liderimiz ne de başka bir büyüklerimiz bulunmakta.

Kimleri dinleyelim, kimlere biat edelim ve kimlere akıl danışalım?

Tamamen başıboş bırakılmış durumdayız ama şimdilik insanımız yine de doğru yolundan fazla sapmıyor, fakat endişe edilecek tehlikeli ve acayip durumlarla hiç karşılaşmıyor değiliz...

Başmüftülüğün yerel ve ulusal kadroları illaki din hanesinin doğru düzgün şekilde doldurulmasına ve mutlaka unutulmamasına vurgu yapmaktalar.

Alkışlanacak bir durum, fakat sayım esnasında bir de etnik aidat hanesi sorgulanacak.

Şimdilerde kimse çıkıp, bundan fazla söz etmiyor ve çok büyük önem taşıdığına vurgu yapmıyor.

Bazıları, yaklaşan seçimlerle aklını başını yemiş, diğer bir çoğunluktaki kesim ise artık bu tür konuları tamamen umursamaz olmuş ve başka alemlerde gününü gün ediyor.

Kendileri için yaşamak, sadece masa başında yiyip içmekten ibaret...

Her kimse, kendisini resmen Müslüman olarak ilan ederse, Başmüftülüğümüz bir miktar finansal kaynak sağlamış oluyor.

Anlaşıldığı gibi Türklük kimliğine ve payesine kimse para miktarı öngörmemiş, çünkü Türklüğe paha biçilmez...

Din görevlilerimiz, toplum içinde başarılı bir sayımın gerçekleşmesi için canla başla çalışırken, bu sefer siyasetçi cenahdan nedense pek de ses çıkmıyor.

Bir takım karanlık odaklarla anlaşma mı yapıldı, bunu bilmiyoruz ama şüphe ve tahminlerimizi göz ardı etmiyoruz.

Tamam, anladık, Müslüman olduğumuzu mutlaka yazdıracağız ama bizim Türklük kavramımıza neler olacak?

Bir nevi dinimiz revaçta, etnik kimliğimiz ise önemsiz mi oluyor? Bu iki unsur asla ayrılmamalı ve yan yana yol almalı...

Ya da bazı iç ve dış güçler, Bulgaristan'daki Türk nüfusun sayısını olduğundan daha az göstermek için mi uğraşıyor?

Eski sayım esnasında yarım milyon kusur olarak belirlenmiştik. Şimdi ise çok daha az çıkabiliriz...

Nüfus sayımları, bir coğrafyada yaşayan insanların sayısını tespit etmek her zaman idareciler için faydalı bilgiler vermiştir. Aynısı Bulgaristan için de geçerli olmalı, çünkü bizler memleketimizi seviyor ve sayıyoruz.

Etnik ve din aidatlarımız asla küçümsenmemeli ve alay konusu edilmemeli.

Kalkmış gavatın teki, zoraki dayatılan Bulgar ismimin geri iadesini ben istemiyorum demekte. Anlaşılan böyleleri, kendilerini birer Türk olarak kaydettirmeyecekler. Gitsinler ne halleri varsa görsünler, fakat ileride onların çoluğuna çocuğuna hiç yazık olmayacak mı sanıyorsunuz...

Modern devlet kavramının ortaya çıkması ile nüfus sayımlarına yüklenen misyon farklılaşmaya başladı, elde edilen bilgilerden hareketle devletler siyasi ve ekonomik politikalar geliştirmektedirler.

Ülkemizin ne kadar modernleştiğini ve demokratikleştiğini, bu seçimler gösterecektir.

Bundan dolayı, kim ne derse desin, sizler bildiğinizi okuyun ve mutlaka sayım memurunun sorularını doğru düzgün şekilde cevaplayınız...

Bakmadan Geçme