Av tüfeğinin ucundaki av biz mi oluyoruz...

* Domuzun adını bile söylemek büyük ayıptı ve ona hınzır diyorduk...* Yaban domuzu avı, bilinçli şekilde ve haddinden fazla teşvik edilmekte, medya yansımaları da tamamen sipariş üzerine yapılmakta.* Bizim Türklüğümüze ve Müslümanlığımıza, bu tür şuursuzluk eylemleri ne gibi katkı sağlayabilir?

Sayın gazete yetkilileri, kusura bakmayın ama sizleri bir konuda rahatsız edeceğim.

Bizim Kırcaali bölgesi, ezelden beri bir Türk ve Müslüman yurdudur.

Vaktinde Rodoplar'ın bu bölümünde her dağ ve tepe başında, her verimli düzlükte yüzlerce, hatta binlerce köy ve mahallemiz bulunuyordu.

Şimdilerde ise çoğunda tek bir insan yaşamıyor, çoğu tamamen boşaldı, terk edildi ve artık kaybolmaya yüz tutuyorlar.

Eskiden bizim dedelerimiz, babalarımız ve ailelerimiz asla domuz eti tüketmezdi, hiç bir zaman evlerimize dahi, bu hayvanın eti girmezdi, çünkü dinimiz gereği haram ve günah sayılırdı.

Domuzun adını bile söylemek büyük ayıptı ve ona hınzır diyorduk...

Müslümanlar, domuzla ilgili yasağı, başta Kur'ân-ı Kerîm olmak üzere ilâhî kitaplarda mevcut kesin bir emir olarak telakki eder ve bu inançla gereğini yerine getirirler.

Ben şimdi bizim cümle aleme sormak istiyorum, geçen zaman içinde bizim toplumda bunca neler değişti de, artık domuz eti tüketmeyi büyük bir marifet zannediyoruz...

Geçen hafta bizim buralarda yeni av sezonu açıldı ve bütün Kırcaali gazeteleri boy boy Türk asıllı avcıların vurduğu domuzların fotograflarını bastırdılar.

Sanırım, birileri tarafından yıllardır yaban domuzu avı, bilinçli şekilde ve haddinden fazla teşvik edilmekte, medya yansımaları da tamamen sipariş üzerine yapılmakta.

Bir yandan Dünya hayvanları koruma günü kutluyoruz ama aynı gün onlarca domuzu telef edeceksin ve etini tüketeceksin...

Ne tuhaf ki, bu tür aksiyonların arkasından bizim yerel siyasetçilerimiz de duruyor. Bir çoğu bizzat kendileri, bu avlara katılmakta ve gururla fotograf karelerinin en başında yer almakta.

Bizim Türklüğümüze ve Müslümanlığımıza, bu tür şuursuzluk eylemleri ne gibi katkı sağlayabilir?

Bekir Mustafov, emekli öğretmen,

Kırcaali

Bakmadan Geçme