SunaGavazova, dile kolay, 35 yıldır hemşire olarak çalışmakta. Kendisi bir Cebelli. Hani şu pek popüler 'İnce belli, Cebelli kız' türküsü var ya, memleketi orası demek. Güney Bulgaristanlı olmasına rağmen, bunca yıldır Tuna boyunda bulunan Sviştov kentinde yaşamakta, çünkü vaktinde buralı yağız bir delikanlıya gönlünü kaptırmış…
PAYLAŞ
SVİŞTOV KENTİNDE CEBELLİ BİR HEMŞİRE
Doktora gittiğimizde, genelde ona rahatsızlığımızdan, ağrılarımızdan bahsederiz. Aynı anda, doktorun yanında çalışan hemşire hanım da pür dikkat bizi dinler ve önündeki kartona bir şeyler karalar. O, bize ilaç filan yazmaz, kişisel bilgilerimizi kartona işler ve yine muayeneye geldiğimizde bu bilgilerden faydalanırlar.
Şimdi sizlere saygın ve çok sevilen bir hemşireden bahsedeceğim. SunaGavazova, dile kolay, 35 yıldır hemşire olarak çalışmakta. Kendisi bir Cebelli. Hani şu pek popüler "İnce belli, Cebelli kız" türküsü var ya, memleketi orası demek. Güney Bulgaristanlı olmasına rağmen, bunca yıldır Tuna boyunda bulunan Sviştov kentinde yaşamakta, çünkü vaktinde buralı yağız bir delikanlıya gönlünü kaptırmış…
"Hemşireliği, insanlara şifa dağıtma anlayışını, kalbinde sevgiyle taşımıyorsan, bu mesleği icra edemezsin. Bu şerefli mesleğe sahip olduğumdan dolayı çok gururluyum ben, "diye anlatıyor Suna hanım. Lisedeyken bir dönem, anne ve babası gibi öğretmen olmayı arzuluyormuş ama babası onu tıpa yönlendirmiş.
Sağlıkçının işi ekip işi. Hemşire Suna Gavazova uzun yıllardır, çok iyi birprofesionalist ve insan olan Dr.Naskov ile beraber çalışıyor. Mesai esnasında, hastalarının karşısına güler yüzle çıkıyorlar, hatta çoğu zaman çeşitli fıkralar anlatarak, herkesi güldürüyorlar. "Bu şekilde hastalarımızın ağrılarını hafifletmekteyiz, bu da bir tedavi metodudur,"diyor Suna hanım ve yeni bir ziyaretçi gelmeden, odasındaki çiçekleri sulamaya koyuluyor. O güzel yüzünden ise gülücükler hiç eksilmiyor...