*** Herifin önü adeta kesilemiyor, parasının gücüne inanmış bir kere ve önüne gelen herkesi, her makamı ve her mevkiyi satın alabiliyor. *** Gafil insanlar başkalarının hakkını yediği için sevinebilir, işte bundan dolayı Peevski zihniyeti için bizim hak ve özgürlüklerimizin hiç bir değeri ve önemi bulunmuyor. *** Şimdi anlaşılıyor ki, Peevski güruhunun folluğunun her yumurtası bozuk ve çürük. Bu kuluçka makinasından bize fayda gelmez. ***Artık suların yolunu bulma zamanı geçti geçecek, bazı simalar ve hayaller mecburen unutulacak...
PAYLAŞ
Gündeme dair notlarıma bakılırsa, yakın zamanda Peevski veya onun işaret ettiği birisi başbakan olabilir.
Herifin önü adeta kesilemiyor, parasının gücüne inanmış bir kere ve önüne gelen herkesi, her makamı ve her mevkiyi satın alabiliyor.
Dozer gibi ezip geçtiğinden, herkesi susturabiliyor ve korkutuyor.
Halbuki düne kadar çulsuzun tekiydi, bugünkü finansal gücü ise tanıdık mafyavari odakların sayesinde eldi edinildi.
Bir sözle devletin ve halkın parasını açıkça çaldılar bu yavuz hırsızlar...
Peevski ve onun gibilerini sahneden indirilmeden, Bulgaristan'daki Türkleri de iyi günler beklemiyor.
Peevski, şimdi Türklerin lideri konumunda, ayrıca bütün Bulgaristan toplumu için bir tehdit unsuru olmaya devam ediyor.
Bugün Peevski'nin diktatı altında siyaset yapmaya mecbur kılınıyoruz.
Elbette, seçenek olarak başka siyasi yollar da vardır, fakat bu kokuşmuş ve köhne siyasi ortam değişmediği müddetçe, önümüzü görmek pek mümkün gözükmüyor.
Gafil insanlar başkalarının hakkını yediği için sevinebilir, işte bundan dolayı Peevski zihniyeti için bizim hak ve özgürlüklerimizin hiç bir değeri ve önemi bulunmuyor.
Sefalet hiç bir zaman saadet sağlayamaz derler ama biz yinede uçar kanat Peevski'nin koynuna sokuluyoruz.
Toplum olarak ikiye bölünmüş durumdayız.
Bir kesim Peevski'ye sadık ve başka alternatif düşünmüyor.
Diğer kesim ise onlara muhalefet ve oyunu verecek siyasi güç bulmakta zorlanmakta.
Peevski'nin parası çok, partisi lehine 100 000 oy satın alabiliyor.
Türklerin dışındaki vatandaşlar da, kendisinin partisine oy verebiliyor.
Peevski'nin partisinden kopan ( veya görevlendiren ) bir takım milletvekilleri yeni siyasi oluşumlar peydahladı ama hiç birisi tutunamadı ve silinip gittiler.
Her ne kadar kendilerine şüpheyle yaklaşmış olsak da, zaman zaman bizler de onlara destek verdik.
Şimdi anlaşılıyor ki, Peevski güruhunun folluğunun her yumurtası bozuk ve çürük.
Bu kuluçka makinasından bize fayda gelmez.
Şu an seçmenimizin, belki de, yarısından fazlasının bir siyasi partisi ve liderleri bulunmuyor.
Bahsettiğim kuluçka makinasının ürünleri hormonlu ve defolu, bundan dolayı siyasi vitrine genç ve yenilikçi yüzler çıkarmalıyız.
Bazı tanıdık eski isimlere de hala güven besleyenler var.
Olabilir, fakat aylar, yıllar tekerleniyor, bu bizim sözde politikacılar derin suskunluğa bürünmüş durumda. Böyle siyaset admı mı olur?
Ne bir sözlerini duyuyoruz, ne de eylemini görüyoruz.
Neyi bekliyor onlar? Birisi gelip bu hazıroncuları yeniden milletvekilliği koltuğuna mı oturtacak?
Pasif ve gölgede durmayı tercih eden bir siyasetçiye kimse el uzatmaz.
Bizim İsmail geçen gün şunu yazmıştı:
"Bir makam sahibi olmasan da, halkın kalbinde taht kurmuş isen seni asla unutmazlar, büyük devletler de unutmaz. Su akar yolunu bulur."
Halkımızın kalbinde taht kurmuş olanları, unutmuyoruz İsmail, fakat o bahsettiğin büyük devlet senin ayağına gelmez.
Artık suların yolunu bulma zamanı geçti geçecek, bazı simalar ve hayaller mecburen unutulacak...