SAHTEKAR

Ben akademisyen filan değilim ama dernek çalışmaları yapıyorum. Kaldı ki seni bir akademisyen diye benim bir toplantıma önerdiler, ön araştırmamızda şüphe duyduk ve senden akademi ünvanın ile ilgili bir belge istedik ama göstermedin ve bende etkinliğimizden seni kibarca kovdum, çünkü bizim sahtekarlarla asla işimiz olmaz. Telefon konuşmamızda nasıl kıvrandığını da unutmadım...

SAHTEKAR

Beni takip ettiğini veya bilgi aldığını biliyorum, senin gibi sahtekarların Türk Dünyası'nda yer almaması için buradan bilgilendiriyorum.

Ben akademisyen filan değilim ama dernek çalışmaları yapıyorum. Kaldı ki seni bir akademisyen diye benim bir toplantıma önerdiler, ön araştırmamızda şüphe duyduk ve senden akademi ünvanın ile ilgili bir belge istedik ama göstermedin ve bende etkinliğimizden seni kibarca kovdum, çünkü bizim sahtekarlarla asla işimiz olmaz. Telefon konuşmamızda nasıl kıvrandığını da unutmadım...

Senin ile yüz yüze gelmedik bile, derneğimize gelip çok yardım ettiğini millete uydurmuşsun. Seninle telefonda görüştüm, fakat başka türlü ne yüzünü gördüm, ne de bir yardımını. Yardımlarını bir anlat ta bizde bilelim, bizden gizli ne yardımı yaptıysan artık...

2015'te doçent, 2016' da profesör ve 2017'de tekrar doçentliğe düşmüşsün, sonra yazar olmuşsun, ardından tekrar doçent. Be kadın, profesörlükten doçentliğe düşüldüğü ne zaman görülmüş?

Senin sahtekarlığını ilk defa, Bultürk derneği başkanı Rafet Ulutürk'ten duydum. Rafet bey şunu dillendirmişti; "Bu kadını aramıza aldık, kendini bir emekli banka memuresi olarak tanıtmıştı, sonra bir zaman bankadan emekli müdür oldu ve ardından doktora yapmadan ortalıkta doçentim diye gezinmeye başladı, biz de kendisini uzaklaştırmaya mecbur kaldık..."

Bu kadın bir sahtekar diye, Ankara'dan, İstanbul'dan, Bursa'dan, Şumnu'dan ve Razgrad'dan bize mesajlar geldi, yazanlar arasında dernek yöneticileri, gerçek akademisyenler ve vatandaşlar vardı.

Sen neymişsin, Nesrin Kıratlı hanım?

20 gün boyunca senden doçentliğini ispatlamanı istedim, beni her gün takip ettiğin halde, bir belgeyi gönderemedin gitti. Tıpkı düzenlediğim toplantıda göstermediğin gibi...

Eğer, senin ile bir etkinlikte karşılaşırsak, eski Türklerin törelerinde sahtekarlara karşı nasıl davranıldığını sana anlatırım, çünkü törelerimizden bahsediyorsun, fakat törenin kestiği parmak acımaz. Kamuyu, STK'ları ve insanları kandırıp, sahtekarlık yaptığın için, töre senin cezalandırılmanı uygun bulacaktır.

Bu arada, bundan sonra seni toplantılarına davet edip ve bilmeden doçent diye ilan eden, hangi STK veya başka kurum olursa olsun, bu etkinliğini bir sahtekar ile gerçekleştiğini ve yalan dolan üzerine inşa edildiğini şahsen ben ilan edeceğim...

Serdar ŞAHİN

Bakmadan Geçme