Ömrümün en verimli on yılını çaldılar
Dün akşam Şumnu'da bir iftara davet edildim. Oy vermediğimiz, hak ve hukukumuz için çalışacağız deyip, yıllarca başka hedefleri kovalayan kişiler iftar verdiler.
Evet, onlar yine Şumnu'da iftar organize ettiler, hem de seçimlerin akabinde. Herkes şaştı kaldı. Böylesi hiç olmamıştı. Tabii ki, bunun nedenini gördük ve öğrendik.
Düne kadar, Cebel'de olduğu gibi, bizim çok saygı ve hürmet duyduğumuz yüksek makamlarda bulunanlara, bağrıp çarıp tükürenler, alay edercesine dil çıkarıp, "uuuuu" diye seslenenler, bugün, o yüksek makam sahiplerinin ceketlerine sımsıkı yapıştılar...
Hem de nasıl yapıştılar, kardeşim!
Dürüst, dindar, özverili ve çalışkan insanların hiç ama hiç yapamayacağı bir şekilde yapıştılar.
Çünkü işin içinde iş var! İş yapmak ve her zaman gibi şahsi çıkarılar var. Bu çıkarılardan acaba oy verenlere, hak için, tek zırnık verilecek mi? Ya da sadece ego tatmini mi, her zaman olduğu gibi...
Dün aksam oy vermek istemediğim kişilerin iftarına davet geldi, gönlüm vermedi gitmeye. O, iftarı veren kişiler ve kurum, acaba kaç kişinin hakkını vermeden, cebini doldurdu, düşüncesine yenik düştüm.
Resmi konuklarla, önceden konuşup bir anlaşma yapmıştık, kendilerine bizim buralara gelme vesilesi olarak, saygı ve minnettarlığımızı belirtmek için, önceden hazırladığımız bir tabloyu armağan edecektik; ama cami yetkililerinden olumsuz telefon gelince vazgeçtik.
Bu satırları yazan kişinin düşüncesi, halkın düşüncesidir. Çalışkan ve dürüst halkın düşüncesidir. Bunun ısrarla altını çiziyorum.
Halkımızın durumunu anlatmak suç oluyor. Göz alan değil, göz çıkaran gerçekleri anlatmak suç oluyor.
Birkaç yıl öncesine kadar Türk kimliğimizi anlatmak ve çocuklarımıza ana dilimizi öğretmek de suç sayıldı.
Bu süreçteki haksızlıkları, Avrupa mahkemelerine kadar taşıdım. En verimli hayat dönemimden, ömrümün 10 yılı çalındı. Epey zaman haksızlıklarla, mahkemelerle, teftişlerle, cezalarla uğraştım durdum...
Onlarca, yüzlerce kişi bunlara benzer olumsuz olayları yaşadı ve gördü.
Neredeydi bu esnada, şu bizim hak ve hukukumuz için "uğraşanlar" ?
Nurten Remzi