*** Nice acayip isimli yeni partiler türemişti ve ilk baştan kimse onlara fazla bir umut bağlamamıştı ama tam da asıl bu çömez partiler dünkü gün oligarşi mafyasının bütün hesaplarını hem de ne biçim dürtmeyi başardılar.
PAYLAŞ
Uzun ve soğuk bir kıştan sonra, nihayet bu seçimleri de kazasız belasız atlatabildik.
Nice acayip isimli yeni partiler türemişti ve ilk baştan kimse onlara fazla bir umut bağlamamıştı ama tam da asıl bu çömez partiler dünkü gün oligarşi mafyasının bütün hesaplarını hem de ne biçim dürtmeyi başardılar.
Tulum Boyko, kendisini başbakanlık koltuğuna iyice yapışmış olarak görürken, bizim "porsiyoncu" şaklaban ise sonsuzluğa kadar kendini bir numara baş "çerpakçi" zannediyordu. Ama Burgaz körfezindeki "halk" sarayının önüne biçimsiz İtso'nun bir balıkçı teknesiyle çıkarma yapmasıyla beraber, Bulgaristan'daki siyasi durum farklı nüanslara bürünmeye başladı...
Şimdilik büyük bir değişim beklenemez, ortaya çıkan yeni siyasi güçler bir nevi yavru partiler sayılmakta, çünkü hepsinin mevcut statüko partileriyle organik bağları bulunmakta. Yeni hükümetin kurulma aşamasında kimin eli kimin cebinde belli olacağı şimdiden aşikar.
Henüz resmi seçim sonuçları açıklanmadı, fakat aşarı yukarı galip gelenler ve mağlup olanlar belli oldu.
Birazcık bizim Türk cephesine uzanırsak, pek de parlak bir manzara görmemiz mümkün değil.
Resmen tanınmamış bir azınlık toplumu olarak dağılma ve erime sürecimiz süratle devam etmekte.
DPS, seçimlere katılan tek Türk partisi olarak ses getirdi, fakat bayağı uğraş vermesine rağmen, seçmen çoğunluğunu, kendi saflarına çekmeyi yine başaramadı.
Öncelikle kendi saflarını tamamen temizlemediği ve gerçekten toplum yararına çalışmaya başlamadığı müddetçe, bu partinin geleceği pek parlak gözükmüyor...
Artık bir kere güven kaybına uğradı ve her geçen seçimde potensiyeli azalmakta.
Belki de, bundandır göçmenlere bel bağlamaları. Bazı dernek başkanları, seçimlere katılma hakkına sahip olanların sayısını bilmezken, kimileri 350 binden 750 bine kadar rakamlar sayıklamakta, fakat kimse gidip resmi mercilerden tam sayıyı öğrenmiyor.
Bizler nedense her şeyi büyütmeye alıştık. Güya her şeyin en büyüğü ve güçlüsüyüz ama siyasi arenada - Bulgaristan'da veya Türkiye'de olsun, pek de bir varlığımız hissedilmiyor.
Patavatsız bir şekilde, göçmenlerin yüzde sekseni oy verecek, memlekete yüzlerce otobüs seçmen gönderdik diyebiliyoruz, fakat sağladığımız oy oranı ise ortada, sınır kapısından geçen otobüsler kayıt altında ve tam sayıları bilinmekte. Bilmem bu şekilde kimleri aldatmaya çalışmaktayız...
Bulgaristanlı siyasetçiler, göçmenlerin seçimlere katılmasından dolayı bayağı tedirgin oluyorlar ve Türkiye'den gelecek oy sayısını her zaman minimuma indirmek için uğraşıyorlar.
Son seçimde Türk partisi olarak bildiklerimiz bile elektronik yoldan oy verme sistemine karşı çıktılar. Modern çağda artık sandığa gitmeden de oy verilebiliyor. Bütün çifte vatandaşların sadece 35 sandıkta oy verebilmeleri zaten mümkün değil.
Bu şekilde yüzbinlerce seçmenin elinden oy verme hakkı resmen alınmakta.