MUTRALAR GENE HORTLADI

Gangster, mafiyot, katil, hırsız veya kısacası apaş yerine, günümüzde oligars ve mutra lakaplıların yine siyah ve parlak lüks limuzinleri var, siyah ceketlerinin altında tabancaları kabarmakta. İşleri güçleri gene hırsızlık yapmak, haraç toplamak ve masum insanları katletmek. Genelde arabalarını sıra sıra bar ve diskoteklerin önüne park etmeyi tercih ediyorlar.

MUTRALAR GENE HORTLADI

Gangster, mafiyot, katil, hırsız veya kısacası apaş yerine, günümüzde oligars ve mutra lakaplıların yine siyah ve parlak lüks limuzinleri var, siyah ceketlerinin altında tabancaları kabarmakta. İşleri güçleri gene hırsızlık yapmak, haraç toplamak ve masum insanları katletmek. Genelde arabalarını sıra sıra bar ve diskoteklerin önüne park etmeyi tercih ediyorlar. Yeni nesil mutralar eğitimli, genelde vergi kaçakçısı veya şirket sahibi, babaları da genelde oligark grubundan. Kontrabanda, uyuşturucu, kadın, insan ticareti ve dolandırıcılık genelde bunların etki alanları...

Son yıllarda Bulgristan'daki mutra grupları, rol icabı biraz suskun bırakıldılar, yapacaklarını yine yapıyorlardı ama fazla göz önünde bulunmuyorlardı, dikkat çekici olaylara pek karışmıyorlardı. Ne olduysa "Borisov - 3" hükümeti iş başı yaptıktan sonra oldu ve bütün mutralar ülkenin dört çapından harekete geçtiler. Bir kere iktidar güçlerinden haber salınmıştı...

Aslında bu yasa dışı karanlık işler çevirenlerin arkasında her zaman iktidar partileri durmuştur, çünkü bu işin kar ve kazancı ortak ve bölüşülüyor. İşin içinde polisi de var, savcısı da. hatta bakanı da. Bu arkası sağlam korunan gruplar her istediği amaca ulaşabiliyor. Polis, deniz sahillerindeki tatilcilere eşkiya muamelesi yaparken, yanı başlarında ise belinde tabancalı mutralar esnaftan haraç toplayabiliyor. Her yerde bir nevi "İktidar bizim elimizde, istediğimizi yapabiliriz!" düşüncesi hakim..

Devlet batarken, parça parça parsellenirken, ya bizim Türklerin durumu nedir? Şimdilik bizim çoğunlukta olduğumuz şehir, kasaba ve köylerde fazla bir tedirgin edici olaylar yaşanmıyor ama yarın öbür gün bu kanunsuzluğun ateşi bütün gücüyle bizim üzerimize de sıçrayacaktır. Boynunda kalın altın zincirler ve haçlar taşıyanlara bazı Türk gençleri de özeniyor ve katılıyor. Artık bizimkilerin göğüslerinde de haçlar görebilirsiniz. Sofya'nın en meşhur mafya liderlerinden birisi Kırcaalili bir Türk ama nedense Türk kimliğini gizliyor. Tipik bir Bulgar ve hristiyan olarak tanıyor herkes onu. Karadeniz sahil boyundaki mutraların arasında bir çok Türk genci de açıkça apaşlık yapmak peşinde. Böylece onlarca Türk genci, kendi örf ve ananelerinden uzaklaşarak dejenere olmakta. 1989 yılında beş parasız olan baz Türkler şimdi dolar milyoneri oldular. Uçsuz bucaksız toprak ağaları, şehir merkezlerinden büyük araziler kapatan, sahil boylarında otel zinciri olan Türkler bulunuyor. Bunların hepsi mutralarla ve meşhur "Lukanov'un bavulları" ile ilişkili. Şimdi kendilerini sosiyetik mal yerine koyanları, bundan otuz yıl öncesi çıplak ayakla tütün tarlasında dolaşıyordu. Biraz erken unuttular nereden çıktıklarını. Ama haksız yere edinilen bu mal ve mülk günün birinde elden gidebilir...

Bugün Sofya'nın merkezinde, polisin gözü önünde, suçsuz kadınlar dövülebiliyor. Başbakanın adına bir tüccardan 4 ton sucuk alınabiliyor, hem de bu olayın akasında bir milletvekili yatıyor. Gazeteci Nikodimov sağlam kötekten geçiriliyor. Sokaktaki zorbalığın cezası ise aranmıyor. Sucukçu vekil de savcılık tarafından sorgulanmıyor. Bütün mutralar da...


Bora TAMER,

Sofya

Bakmadan Geçme