Koronavirüs geçici, koronafobi kalıcı olmasın
Esenler Medipol Üniversitesi Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Taha Can Tuman, koronavirüs (2019-nCoV) nedeniyle oluşan panik haline karşı önemli uyarılarda bulundu. Dr. Tuman, özellikle basında çıkan koronavirüs haberlerine değinerek 'Yeni tip koronavirüs hızlıca yayıldığı için tüm dünyada haber başlıklarında en önde yer tutuyor. Hastalığın kaynağı, doğası ve seyri ile ilgili halen birçok belirsizlik mevcut. İnsanların karantina altına alındığı, viral bulaşmaya engel olmak için cerrahi maskeler ve eldivenlerin tükendiği, piyasada bulunmadığı sıkça haber bültenlerinde yer alıyor. Koronavirüsün önemli bir psikolojik etkisinin olduğu açıkça görülüyor. Nasıl virüsten korunmak için hijyene dikkat edip bağışıklık sistemimizi güçlü kılmak için çabalıyorsak psikolojimizi de bu süreçte yüksek tutmayı amaçlamalıyız' dedi.
İNFLUENZA'DAN DAHA ÇOK KORKUTUYOR
Koronavirüse yakalanma korkusunun bireysel hijyen sıklığını arttırdığına dikkati çeken Dr. Tuman, şunları söyledi: 'Yakın zamanda yapılan bir çalışmada insanların üçte birinin virüs hakkında, yüzde 7'sinin ise virüs ile enfekte olma konusunda çok endişeli olduğu bildirildi. Aynı zamanda insanlarda hijyenik davranışlarda ve kaçınma davranışlarında artış olduğu gözleniyor. Salgını duyduğundan beri insanlar daha fazla yüz maskesi satın alıyor, ellerini daha fazla yıkıyor, toplu taşıma araçlarından ve halka açık yerlerden uzak duruyor. Aynı zamanda enfekte olmanın sonuçları hakkında insanlar yoğun kaygı ve korku yaşıyor. Koronavirüse yakalanma korkusu mevsimsel influenza gribinden daha fazla korku uyandırıyor, halbuki mevsimsel influenza gribinin daha fazla insanın ölümüne neden olduğunu biliyoruz. Ayrıca dünyada koronavirüs nedeniyle ölenlerin büyük çoğunluğu risk grubu dediğimiz yani yaşlı ve kronik kalp, akciğer ve böbrek hastalığı olanlardan oluşmakta.'
İYİLEŞME OLASILIĞINI DA GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUN
Dr. Tuman, dünya genelinde koronavirüs ile enfekte olan 100 kişiden 97'sinin hastalığı atlattığını ancak medyanın bunu göz ardı ettiğini belirterek, şu bilgileri paylaştı: 'Burada aslında bilişsel çarpıtmaların devreye girdiğini görüyoruz. Bunlar felaketleştirme ve olumsuzu büyütme ve olumluyu küçültme. Hastalığa yakalanma olasılığımızı ve hastalığın mortalite oranını göz önünde bulundurduğumuzda hastalığa yakalanan kişinin iyileşme olasılığı yüzde 98. Ayrıca koronavirüs enfeksiyonlarından korunma yöntemleri mevsimsel influenza gribinden korunma yöntemlerinden pek de farklı değil. Bunlar bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, düzenli uyku, dengeli beslenme ve diğer hijyen önlemleri gibidir. Burada bilişsel çarpıtmalarımızın farkına varmamız koronavirüs enfeksiyonları nedeniyle oluşan panik halini azaltmaya yardımcı olacaktır.'
SANSASYONEL HABERLERDEN KAÇININ
'Önceki salgınlara ve pandemilere bakıldığında çeşitli psikolojik yatkınlık faktörlerinin koronafobide rol oynadığını görüyoruz' diyen Dr. Tuman, şu değerlendirmede bulundu: Bu yatkınlık faktörleri bireyden bireye değişkenlik gösterebilen belirsizliğe tahammülsüzlük, hastalığa karşı algılanan incinebilirlik düzeyinin yüksek olması ve kaygılanmaya (endişe) yatkınlık eğilimi gibi faktörlerdir. Koronavirüs ile enfekte olma korkusu ve kaygısı bu psikolojik yatkınlık faktörlerine sahip kişilerde daha fazla görülmektedir. Ayrıca bilgi eksikliği, yanlış bilgilendirme özellikle sansasyonel haber başlıklarının sağlıkla ilgili kaygıları ve fobileri körüklediği gösterilmiştir. Bu nedenle koronavirüs ile ilgili sağlıklı bilgilendirme ve toplumda panik ve kaygıya neden olacak tarzda haber vermekten kaçınma konusunda medyaya çok büyük görevler düşmektedir.