* Başarısız olunca, 'panik butonuna' kimler bastı?
* Ezici çoğunluğun genel başkana sahip çıktığı görülmüştür.
* DOST'u yok etmek isteyenlerin asıl planı başka.
* Eski parti, DOST'u yıkamayacağını anlayınca, panik halinde, hamle üstüne hamle yapmakta.
* Kimse kusura bakmayacak! 100 000 kişiye rağmen, kimse herhangi bir şey dayatamaz...
PAYLAŞ
KİMSE KUSURA BAKMAYACAK!
* Başarısız olunca, "panik butonuna" kimler bastı?
* Ezici çoğunluğun genel başkana sahip çıktığı görülmüştür.
* DOST'u yok etmek isteyenlerin asıl planı başka.
* Eski parti, DOST'u yıkamayacağını anlayınca, panik halinde, hamle üstüne hamle yapmakta.
* Kimse kusura bakmayacak! 100 000 kişiye rağmen, kimse herhangi bir şey dayatamaz...
DOST'u kolayca alt edeceklerini düşünenler ve bunun için 14 Temmuz toplantısını erteletmek dahil elinden geleni yapanlar, başarısız olunca telaşa kapılmış ve “panik butonuna” basmışlardır. Bundan dolayı kucaklarına oturttukları satılmışları devreye sokarak, DOST'u sarsmak için her türlü yolu denemeye başladılar.
Bu yollardan en etkili gördükleri yöntem, partinin genel başkanını hedef almaktır. Bunun için son zamanlarda Mestan'a karşı doğrudan ve dolaylı saldırılar artmıştır. Onu yıpratmak için akla hayale gelmeyen iddialar havada uçuşmakta. Oysa bu yönteme başvurarak, DOST'a zarar vermek isteyenler, şunu hesap edemiyor ki, burada bahsedilen Mestan değil. Bahsedilen, DOST'un Genel Başkanı. Yani mesele Mestan'dan öte tüzel bir kişiliktir. Bundan dolayı bunların şansı olmayacak...
Nitekim DOST'un üye ve sempatizanları, gerek yönetim bazında, gerek seçmen bazında, ezici çoğunluk olarak genel başkanına sahip çıktığını açık ve net olarak göstermiştir.
Yani son zamanlarda, DOST yöneticileri arasında nam salmış üçlü ittifak, seçmenin arasında gezerek, onları genel başkana karşı kışkırtma gayretleri boşuna zaman kaybından başka bir şey değildir. Bunların gayretinden bir şey çıkmaz da, DOST'u yok etmek isteyenlerin asıl planı başka.
Kasım Dal'ın partisini, aynen geçen yılki seçimler öncesi olduğu gibi, birileri DOST ile birleşmeye zorlayacak. Varsayalım ki, bu birlik sağlandı, bu defa çıkıp diyecekler ki; Genel Başkan, ne sizin mevcut genel başkan olsun, ne de bizim başkan olsun. Üçüncü bir kişi seçelim, hatta gençlerden birini seçelim diyerek, kendi güdümünde satılmış bir kuklayı bu birliğin başına oturtacaklar. İşte o saatten sonra da DOST için sonun başlangıcı olacaktır.
Bu planı yapanlar kimler oluyor? Çıkar çemberinin içinde yer alanlar. Bu konuda yoğun olarak alt yapı çalışmaları yürütmekteler. Amaçları insanımızın arasında algı yaratmak. Yani, başarılı olmanın yolu, güya tekrar DOST Birliği'nden geçtiği algısını oluşturmak. Bu algının benimsenmesi için her kesimden insanımızı etki altına alma gayretleri var. Bu hedeflenenlerin arasında özellikle bazı siyasi mahkumlarımız seçilmiş. Akıllarınca bunları ikna ederlerse, girişimlerinin başarılı olması için, onları baskı unsuru olarak kullanacaklar.
Eski parti, DOST'u yıkamayacağını anlayınca, panik halinde, hamle üstüne hamle yapmakta. Bu hamlelerden biri de, gerçek siyasi mahkumların tamamı DOST'un yanında yer aldığını görünce, bunlardan bazılarını ayartma peşine düşmesidir. Bunun için kullanabileceği bütün enstrümanları devreye sokmuştur.
Buradaki amaç DOST'u yıpratmak ve dağılmasını sağlamaktır.
Kim istiyor bunu? Tabi ki eski partinin başındakiler ve bunların hizmet ettiği odaklar. Zira bu oyunların hepsini ve arkasındaki çıkar odakları, en ayrıntılı şekilde en üst iradeye kadar rapor halinde iletilmiştir. Bu çıkar çevrelerinin buradaki görevli işbirlikçileri de bildirilmiştir.
Kimse kusura bakmayacak! 100 000 kişiye rağmen, kimse herhangi bir şey dayatamaz. DOST'u bu oyunlarla kimse yıkamaz! İnsanımız buna izin vermez! Eski parti, 14 Temmuzdan sonra, net olarak DOST'u yıkamayacağını anladı.
DOST'tan herhangi bir seçmenin eski partiye dönmeyeceğini de anladılar. Bundan dolayı bunlar DOST'u dağıtarak, oradaki seçmenin nereye giderse gitsin durumuna razı oldular.
Yeter ki DOST'u yok etsinler. Zira her geçen gün net olarak anlaşılmakta ki, oradaki soydaşımızın tercihi DOST olacaktır.
Nereden mi biliyoruz? Defalarca söylediğimiz gibi: Biz insanımızın arasında dolaşmayı seviyoruz. Onların nabzını iyi biliyoruz. Geçen yıl seçimlerde arkadaşlarımızla beraber bizzat (ki seçimlerde orada bulunan tek sivil toplum kuruluşu başkanıydık) orada bulunduk. Ayrıca tam bir yıl önce soydaşlarımızın yoğun olarak ikamet ettiği bölgeleri - Kırcaali, Deliorman, Razgrat, Şumnu, Burgas ve Aytos'tan birçok kişi ile bire bir görüştük. Bunun ötesinde, neredeyse her gün o bölgelerden onlarca mesaj alıyoruz. Mesaj atanların birçoğu da açıktan yazamadıklarını ve yorum yapamadıklarını belirtmekte, çünkü camiamıza ihanet edenler tarafından her türlü yalan, iftira ve hakaretlere maruz kaldıklarını belirtiyorlar.
Öteden beri, eski partinin güdümünde birileri, genç lider algısı oluşturma peşinde. Şu anda DOST partisinin seçilmiş ve seçmenin ezici çoğunluğu tarafından destek gören lideri olduğu halde, ortaya atılan genç lider mevzusu tamamen partiyi yıpratma planının bir parçası olduğunu artık öğrenmeyen kalmadı. Ama diyelim ki ( olması mümkün değil de) partinin başına herhangi bir genç lider, nereden bulunacaksa, getirildi. Ne olacak? Parti teşkilatlarının desteğini arkasına alamamış bir genç, ki teşkilatların ve seçmenin desteğini arkasına alabilecek, böyle bir genç ortada yok, nasıl başarılı olacak ki? Bu partinin ezici çoğunluğu, genel başkanın arkasındayken, bu genç nasıl başarılı olabilir ki? Bu düz mantığı yürüten herkes çok rahat anlar ki, burada amaç genç lider falan değil. Tabi ki amaç DOST'u dağıtmak.