KAFAM KARIŞIYOR, ARKADAŞLAR 

KAFAM KARIŞIYOR, ARKADAŞLAR Yahu, biz Bulgaristan'da kültürel soykırıma uğramadık mı? Komünizmin Kızıl Cuntası yıkıldıktan sonra, kazanmak istediğimiz kimlik hakkımızın, Türk dilini, korumak, yaşatmak ve geliştirmek; AB demokrasisinde özgürce siyasi teşkilâtlanma, kişilerin seçme hakkına ve oyunun kutsal değer olduğunun bilincine kavuşarak, gerçek birer onurlu kişi olabilme mücadelesi vermiyor muyduk? Bizim kimlik, barış ve özgürlük mücadelemizin simgesi, dünyanın da kabul ettiği Atatürk, değil mi? Afrika'da özgürlük mücadelesi veren halklar, kendisini daha doksan yıl önce bayrak yapmışlar. Emperiyalizme karşı savaşanların bayrağı ve emperiyalistlerin de korkusu olmuş Atatürk. Osmanlıyla ilişkisi olan Balkanlar'da ve bütün Türk soylu bölgelerdeki halkların yine bayrağı olmuş Atatürk. " Bunu biz biliyoruz, Ramazan Aga, anlatmana ne gerek var!" diyorsunuz değil mi? Haklısınız, ama bakın niçin anlatıyorum. Bulgaristan'da bizim özgürlük ve insan hakları hareketimizi 29 yıldır, HÖH partisi temsil etmedi mi? Kardeşim, bayağı kafam karışıyor. Güya, HÖH liderleri "Bulgaristan Türklerinin Kurtuluş Ordusu" örgütünü kurmuşlar. Lakin, arkalarında Bulgarların hakkını arayan Levski'nin resmi var. Davamız, Anadili ve Türklük uğruna değil miydi? Bu "onursal lider" felsefede "doktor" unvanı almışsa, bayağı akıllı birisi sayılır. Peki, otuz yıldır Türkçesini geliştirip, halkının önünde yirmi dakika onun diliyle niye hitap edemiyor? Kafam, karışıyor, arkadaşlar. Memleketime gidiyorum ve HÖH sempatizanı gençlerin bellerinde Bozkurtlu ve Atatürklü anahtarlıklar. Evlerinin duvarlarında Atatürk, sırtındaki tişörtte Atatürk. Bu sevgiyi birazcık "onurlu" liderinize de aşılayın diyorum. Sonuçta, bizi otuz yıl boyunca ince, ince eriten, yok olma sürecine sokan HÖH'lü zihniyeti ve yapısı değil mi? İşte buna, gerçekten aklım ermiyor. Milletime hakaret etmeye dilim de varmıyor... Ramazan AYYILDIZ, İzmir