Herkese yaranmak isteyenlerin kaçınılmaz sonu

Ve işler ters gitmeye başladığında, iktidarların yanında kalan ve sonuna kadar onları savunan yine yola ilk çıktıkları, çekinmeden eleştiren ve yanlışa yanlış diyenler olur. Aklıselim kişiler yanlarında asla riyakâr ve eyyamcı insanlar barındırmaz.

Herkese yaranmak isteyenlerin kaçınılmaz sonu

"Başarının sırrını bilmiyorum ama başarısızlığın yolu herkesi memnun etmeye çalışmaktan geçer."

Bu söz dünyaca ünlü bir aktöre ait…

Kendi açımdan da bu söz, dünya görüşüm ve anlayışıma uyduğundan, en sevdiğim sözlerin başında gelir.

Hayatın her alanında güç dengelerine göre pozisyon alan belli kişiler, belli kesim vardır.

Bunlar her dönemin insanı olan riyakâr ve aşırı eyyamcı kişilerdir.

Güçlü olanın yanında yer almalarının ötesinde, hiç bir zaman eleştiri yapmaz, sadece doğruya doğru değil, yapılanlar yanlış da olsa, doğru diyen kişiler.

Asla eleştirmez, her şeye övgüler yağdırırlar.

İktidardakiler de eleştirilmekten pek hoşlanmadıklarından, bu tür insanlar onların baş tacıdır.

Özellikle uzun süreli iktidarlar hep aynı hastalığa yakalanır.

Elde ettikleri başarılar belli süreden sonra onlarda;

"Her şeyi en iyi ben bilir, ne yapsam yeridir" havası oluşmasına sebep olur.

Onlar açısından asıl sorun, zamanla yapılan eleştirilere karşı tahammülsüzlük oluşmasıdır.

Bundan dolayı yola çıktıklarını; bir dediklerini iki etmeyen, asla eleştiride bulunmayan insanlarla değiştirirler.

Ama tarih boyunca bakıldığında iktidarların sonunu getiren en önemli etkenlerden biri tam da bu riyakârlar olmuştur.

Yola çıktıklarını, yolda bulduklarına değişen kişilerin akıbeti hep bu olmuştur.

Etraflarına doluşan bu kişiler sayesinde tepkiler, zafiyetler, eksiklikler ve hatalar gerçekçi şekilde yansıtılmadığından, realiteden koparak zaman içinde halkın nabzını doğru tutamaz olmaya başlarlar.

Ve bu yozlaşma da onlar için sonun başlangıcıdır aslında, ancak iktidarlar için esas mesele sıkıntılar ortaya çıkmaya başladığında "gemiyi" ilk terk eden tam da bu riyakâr ve eyyamcıların olması.

En küçük bir sarsıntıda hemen saf değiştiren, düne kadar methiyeler düzen tam da bu kişilerdir.

Ve işler ters gitmeye başladığında, iktidarların yanında kalan ve sonuna kadar onları savunan yine yola ilk çıktıkları, çekinmeden eleştiren ve yanlışa yanlış diyenler olur.

Aklıselim kişiler yanlarında asla riyakâr ve eyyamcı insanlar barındırmaz.

Tarihte iz bırakmış kişilere bakıldığında etraflarında asla bu tür insanların bulunmasına izin vermedikleri görülecektir.

Çevresinde hep güvenilir, lafını esirgemeyen, sözünün eri insanlar olduğu görülür ki, başarılarında en önemli etken budur.

Nicola Machiavelli:

“Liderlerin kalitesini anlamanın en kısa yolu, etrafındaki kişilere bakmaktır” demiş.

Bu eyyamcı, riyakâr ve herkese yaranma gayreti içinde olanlara gelince; bunların sonları da farklı değildir.

Güçlünün yanında saf tutma ve herkese yaranma davranışları aslında onların sonu olur.

Eninde sonunda bunları bitiren tam da bu herkese yaranma gayretleridir.

Bu kişiliklerinden dolayı onları yanında barındıranların gözünden düştükleri gibi, milletin gözünden de düşmeye mahkûm olurlar.

Bunlar için asıl sorun bir daha asla itibar görmemeleridir.

Zira bir defa kaybedildiğinde, asla geri alamayacakları şeyi kaybederler.

Güven!

Gürçay CEM

Bakmadan Geçme