*** Elimizde olan hiçbir güzelliği ertelemeden, gün bu gündür diye, en olmayacak şeylerden zevk almayı öğrenmeliyiz. Gün bu gündür felsefesinden çıkacak olursak yola yaşanmamış günleri, söylenmemiş sözleri, ulaşılmamış yolları, yazılmamış şiirleri, imkansızlık yollarını imkanlara çevirip hemen çıkmalıyız yola...
PAYLAŞ
Bir arkadaşım bana, sabahları gülerek uyan, aynaya gülerek bak, hayat gülsün sana diyordu...
Son zamanlarda sabahları gülerek uyanamaz hale geldim yine. Ulusal acılar, her gün kara toprağa verdiğimiz şehitler, depremler ve siyasi kargaşalar. Bunların hepsi, hayatın omuzlarımıza yükledikleri, vefasızlıklar ve vurdumduymazlıklar, tüm çabalara rağmen gülüşüme mani olmaya yetiyor.
İçimde hep eksik bir şeyler gelip takılıyor kafamın bir köşesine. Gülmek şöyle dursun, kimi sabah sesim bile çıkmıyor.
Uykusuz bir geceden sonra. Bu sabah kuşların serenadı ile uyandım güne. Perdeyi araladım, güneş el ediyordu, bulutların arasından nazlı nazlı.
İçimde bir kıpırtı duydum. Baharın ayak sesleri mi acaba diye düşündüm ama henüz zaman çok erkendi bahar için. Sonra çözdüm bilmeceyi, yalancı bir bahara aldanmıştı gönlüm, Şubat ayında olduğunu unutarak.
Bahçemdeki fidanlara biz göz attım, hala kış uykusundalar. İnsanla tabiat arasında ki uçurum düşüncesi bir sürü sorularla boğdu beni.
İnsanoğlu doğuyor, büyüyor, yaşıyor ve yaşlanıp gidiyor geldiği yere. Toprağa atılan bir çekirdek bile zamanla boy veriyor, fidandan ağaca dönüşüyor. Sonra meyveye bürünüyor, sonbahar gelince de sessizliğe dalıyor. Sonbaharda yeşilini soyunan dallar, ilkbahar gelince yeniden hayat buluyor. İnsanoğlu ise bir kere veda etti mi dünyaya geri dönüşü olmuyor...
Keşke insanoğlu da, doğa gibi, her yıl yeniden doğabilse. Belki de o zaman daha az yanlış yapar ve daha çok kıymet bilirdik. Madem ki, tabiat kadar güçlü ve ölümsüz değiliz, madem ki, sayılı günlerimiz, yaşanacak güzellikleri ve yapılacak işlerimizi yarınlara erteleme hakkımız da sıfır olmalı. Çünkü yarın olmayabilir.
Ayrıca insan olarak yarınları çok severiz ve bazen de tavsiyelerde bulunuruz bir birimize. Üzülme, bu günün yarını da var diye. Yarınların olup olmadığını bilmiyorsak, eğer, gönül kırmayı, surat asmayı, dünyamızı cehenneme çevirmek değil, onu cennete çevirmenin yollarını aramalıyız.
Elimizde olan hiçbir güzelliği ertelemeden, gün bu gündür diye, en olmayacak şeylerden zevk almayı öğrenmeliyiz. Gün bu gündür felsefesinden çıkacak olursak yola; yaşanmamış günleri, söylenmemiş sözleri, ulaşılmamış yolları, yazılmamış şiirleri, imkansızlık yollarını imkanlara çevirip hemen çıkmalıyız yola...