EŞEK ARISI KOVANINA ÇOMAK SOKMAK
Geçen ayki 'Dost birliği ve birilerin gizli gündemi' başlıklı yazımızın tepkilerine bakılırsa, hedefi on ikiden vurmuşuz. Amacımız da buydu zaten. Artık bu çilekeş insanımızın, her türlü yokluk içinde varlık savaşı veren, kır işlerinde çalışmaktan avuçları çatlamış teyzemizin, amcamızın sırtından, bin bir türlü zorluk içerisinde, suyun ötesindeki varlığımızı korumak için fedakarca mücadele eden insanımızın sırtından kimse nemalanmaya kalkışmasın.
EŞEK ARISI KOVANINA ÇOMAK SOKMAK
Geçen ayki “Dost birliği ve birilerin gizli gündemi” başlıklı yazımızın tepkilerine bakılırsa, hedefi on ikiden vurmuşuz.
Amacımız da buydu zaten.
Artık bu çilekeş insanımızın, her türlü yokluk içinde varlık savaşı veren, kır işlerinde çalışmaktan avuçları çatlamış teyzemizin, amcamızın sırtından, bin bir türlü zorluk içerisinde, suyun ötesindeki varlığımızı korumak için fedakarca mücadele eden insanımızın sırtından kimse nemalanmaya kalkışmasın.
Artık yola çıkılan davadan çok, kendi menfaatlerini ön planda tutan insanlar ortaya çıkarılmalıydı.
Bunlardan sadece orada değil, buradaki görevlilerin arasında da var.
Geçen sayıdaki yazımızda bunu anlatmaya çalıştık.
Bundan dolayı yazıya bu kadar şiddetli tepkiler gelmiştir.
Bu vızıltı, kovanına çomak sokulan eşek arısı vızıltısıdır.
Vızıltı ne kadar yüksekse, o kadar isabet olmuş demektir.
Bu eşek arıları birilerini sokmak için etrafta uçmasına uçuyor da, burada asıl sorun, sokacak kimseyi bulamayınca, gidip sahiplerini sokacak olmalarıdır...
Bunların gizli niyetlerinin sadece bir kısmını açıkladık, genel başkana apar topar tekzip yazısı yazdırmaya kalkıştılar.
Daha fazlasını açıkladığımızda, ki fazlası da var, nasıl tepki vereceklerini hep beraber göreceğiz.
Bunların bu kadar telaşa kapılmaları, kimlere hizmet ettikleri iyice ortaya çıktığındandır.
Bunlar hakkında daha seçim sürecinde oluşan bazı şüpheler vardı ama insanımız bunların tavırlarına anlam verememişti.
Kendileri yapılan çalışmaları sabote etmekle kalmamış, canla başla çalışanlar hakkında, her türlü iftira ve çamur atmışlardı...
Ama ilerleyen zamanda iyice ortaya çıktı ki, bunların amacı belli.
Gerek yeni partide belli kişilerin, gerek dalcıların, gerek eski partinin içindekiler, ki zaten söylemeye gerek yok, gerek buradaki işbirlikçi görevliler, bunların hepsinin amacı bizim oralarda dinimizi, dilimizi ve varlığımızı korumak için verilen mücadeleyi baltalamak.
Yıllarca oradaki insanımızı kontrol altında tuttular ama olayların gidişatı yeni parti kurulmasına sebep olunca, kontrol ellerinden gitmeye başladı...
Ki bu kontrolü elinden kaçırma konusunda onların hoşuna gitmeyecek haberimiz olacak.
Ama bunu daha sonra açıklayalım. Sürpriz olsun.
Her şeyi de bir defada söylemeyelim dimi?
Bu işbirlikçilerin amacı faydadan çok zarar vermektir ve bu uğurda her türlü yolu denemekten kaçınmayacaklardır.
Şimdi de, güya oradaki insanımızı tek çatı altında toplamak için çaba sarf edecek gibi gösterecekler kendilerini.
Bunu söyleyenleri bilin ki, davanın karşısında olanlara hizmet edenlerdir.
Tabi ki, camiamızın tek çatı altında toplanması herkesin arzusu.
Yıllarca bölünmeyelim diye çırpınıp durmadık mı?
Bir defa bölününce arkası gelir, üçe, dörde , beşe bölünürüz demedik mi?
Buradan bir çok defa da yazı yazdık:
Yeni parti kurulması konusunda acele edilememeli diye.
Önce eski partinin içinde çözüm aranmalı diye.
Asıl amaç baştaki kişinin bertaraf edilmesi olmalı diye defalarca yazdık.
Ama oluşturulan menfaat zincirlerinin kırılması ve eldeki şantaj malzemeleri ile bunun çok zor olduğunu da vurgulamıştık.
Nitekim aynen de öyle oldu ve ayrılmayı düşünen birçok kişi tehdit ve şantaj ile vazgeçirildi.
Tabi ki, herkes birleşmek ister ki, amacımız da budur.
Ama bu birleşme tepeden olmayacak.
Evet!
Bir araya geleceğiz, tek çatı altında toplanacağız ama bu birleşme tabandan olmalı.
Bu birleşme insanımızın belirlediği kurallara göre ve belirlediği kişilerin önderliğinde olmalı.
Tepeden inme bize empoze edilen şaibeli kişilerin önderliğinde değil.
Ki bu onurlu ve büyük camiada bunu başaracak fazlasıyla insanımız var.
Bir defa daha büyük harflerle yazalım:
- Dinimize, dilimize, kültürümüze ve insanımıza kim sahip çıkarsa onun yanında olacağız...
Genel Başkan da partinin başarılı olmasını istiyorsa, insanımızın hassasiyetlerine göre hareket etmeli.