ERKEN ÖTEN HOROZUN BOYNUNU VURURLAR...

Hiç şüphesiz ki göçmen camiasında bir çok kişinin merak ettiği konu, Bal-Göç'ün yeni genel başkanı kimin olacağıdır. Sayın Yüksel Özkan, gelen teklif üzerine siyasete girme kararı verince ve bu teklif seçilebilir bir yerden olunca, hemen onun koltuğunda merağı olanlar harekete geçmiş. Kulis çalişmaları, destek arayışları, başladı bile...

ERKEN ÖTEN HOROZUN BOYNUNUVURURLAR...

Hiç şüphesiz ki göçmen camiasında bir çok kişinin merak ettiği konu, Bal-Göç'ün yeni genel başkanı kimin olacağıdır. Sayın Yüksel Özkan, gelen teklif üzerine siyasete girme kararı verince ve bu teklif seçilebilir bir yerden olunca, hemen onun koltuğunda merağı olanlar harekete geçmiş. Kulis çalişmaları, destek arayışları, başladı bile...

Bal-Göç'ün yeni başkanı, yönetim kurulu oylaması ile belirlenemeyeceğini, bunun ancak genel kurula gidilerek, insanımızın teveccühü ile mümkün olabileceğini, bunlardan özellikle bir kaç aşırı hırslı olan nasıl anlayamaz. Yönetim kurulu oylaması ile kim seçilirse seçilsin, onun genel başkanlık görevini yürütmesi mümkün olmadığını nasıl idrak edemezler, bunu anlamak mümkün değil...

Herşeyden öte bu seçim ortamında böyle teşebbüsler camiamıza zarar vermekten başka bir işe yaramayacağı açıkça ortadayken, bu neyin düşüncesi ki? Bu anlayış bu camiayı bir yere taşıyacak da, insanımıza hayır gelecek öyle mi? Bu şekilde davranan biri bu makamı , soydaşlarımıza hizmet etmek için değil, kendine basamak olarak kullanacağı aşikardır. Ki basamak olarak da kullanabilirsin. Sorun yok. Ama burada esas kıstas, öncelikle soydaşlarımızın sorunlarına çare bulmak için gayret sarfetmektir. Bu makamlar laf olsun torba dolsun, yan gelip yatma makamları değildir. Taze başkanlık meraklılarından bazıları, sağda solda kendilerini Bal-Göç'ün mevcut başkanı tarafından desteklendiğini beyan etmişler. Yüksel hoca, bu ortamda herhangi bir adayın arkasında durmayacak kadar tecrübeye sahiptir...

Deyim yerindeyse, miras kavgasına tutuşan mirasyedi misali bazıları, öncelikle Bal-Göç Başkanına saygısızlık yaparak, her türlü değerleri ayaklar altına almışlardır. Sakın yanlış anlaşılmasın; Herkes bu makama talip olabilir. Orada bir sorun yok. Buradaki sıkıntı, yöntemdedir, yaklaşımdadır. Doğru sayabileceğimiz yaklaşım ise: Önce, başta camiamızın kanaat önderleri olmak üzere, insanımıza gidip, onların fikirlerini sormaktır. Fikirlerini sormaları gerekir diyoruz, emrivaki yapmaları değil: "Ben aday oldum, bana destek verin” değil. “Ben adaylığı düşünüyorum, böyle bir durumda bana destek verirmisiniz” diyerek, yanına gittiğiniz kişiye saygınızı göstermelisiniz. Doğrusu budur. Ama burada, bu konudan daha önemli olan zamanlamadır. Zamanlama herşeydir. Bu zamanlama doğru ayarlanamadığı takdirde, en şanslı aday da olsa, bir anda bu şansı yok olup gider. Dedelerimiz boşuna dememiş ; “Vakitsiz öten horozun boynunu vururlar..."

Gürçay CEM

Bakmadan Geçme