*** DPS'nin ne kadar Bulgaristan'daki Türklerin siyasi gücü olduğu tartışmaları yıllardır hiç dinmezken, regiondaki güçlü Türkiye'nin, bu ülkede yaşayan öz kardeşlerimize el uzatmasını ve şefkatle kucak açmasını gayet yerinde bulmaktayız.*** Başbakan Boyko Borisov ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Brüksel'de diğer bazı Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye'ye karşı ekonomik ve siyasal yaptırım istekleri karşısında sert bir şekilde durdular. Başkent Sofya'da yapılan kongreye işte bundan Ankara'dan dostane sözcükler uçuruldu. *** Eski DPS partisi yenilenip temizlenecek mi, yoksa rehavete kapılmış eski yöneticileri gibi tarih sahnesinden silinecek mi?
PAYLAŞ
Bu sabah Bulgaristan medyalarına göz atıldığında gördük ki, dünkü online DPS kongresinden ziyade gündemi Türkiye Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan'nın kongreye gönderdiği mesaj oluşturmuş.
DPS'nin ne kadar Bulgaristan'daki Türklerin siyasi gücü olduğu tartışmaları yıllardır hiç dinmezken, regiondaki güçlü Türkiye'nin, bu ülkede yaşayan öz kardeşlerimize el uzatmasını ve şefkatle kucak açmasını gayet yerinde bulmaktayız. Tarih boyunca, bu her zaman böyle olmuştur, gelecekte de aynı şekilde devam edecektir.
Bulgaristan'daki Türkler denince, Türkiye'nin hangi siyasi güç tarafından yönetildiği önemsiz kalır, işte bu sebepten dolayı dünkü gün gerçekleştirilen kongreye bütün siyasi liderler sıcak ve dostane tebrik mesajları göndermeyi ihmal etmediler.
Türkiye, hiç ayrım yapmadan aynı ılımlı yaklaşımı bütün Bulgaristan halkına karşı da sergilemekte ve yakın komşuluk ilişkileri pekiştirmek peşinde. Sadece iki gün önce, Başbakan Boyko Borisov ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Brüksel'de diğer bazı Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye'ye karşı ekonomik ve siyasal yaptırım istekleri karşısında sert bir şekilde durdular. Başkent Sofya'da yapılan kongreye işte bundan Ankara'dan dostane sözcükler uçuruldu.
DPS kongresi bitti, fakat partide herhangi bir köklü değişim ve safları temizleme seferberliği gibi belirtiler görmedik.
Partinin Moskova güdümlü ilkeleri savunan ve ülkeyi tamamen ele geçirmiş oligarşi çevrelere yakın duran eski yöneticiler hala partiye hakim ve çıkan her çatlak ses derhal susturulmakta.
Azınlık Türk toplumunun gönlünde ise, kendi bireylerinin hak ve özgürlüklerini sonuna kadar savunacak yeni tip ve tertemiz siyasetçiler yatmakta.
Eski DPS partisi yenilenip temizlenecek mi, yoksa rehavete kapılmış eski yöneticileri gibi tarih sahnesinden silinecek mi?