DOĞRU İNSANLARLA YÜRÜMEYİ ÖĞRENMELİYİZ
Güya, şehitlerimizi anarken 'hiç siyaset yapmıyoruz' ama bu yönde adeta biri birimizden üstün gelmeye çalışıyoruz. Hem de kavga edercesine. Ayrı ayrı yollara koyulup, şehitlerimizin mezar taşları veyahut anıtları önünde poz vererek, bunları medyada gösterenleri mi ararsın, siyasi propaganda kokan nutukları mı dinlersin. Hergele gibi bayrak sallayanlara mı bakakalırsın...
DOĞRU İNSANLARLA YÜRÜMEYİ ÖĞRENMELİYİZ
Güya, şehitlerimizi anarken "hiç siyaset yapmıyoruz" ama bu yönde adeta biri birimizden üstün gelmeye çalışıyoruz. Hem de kavga edercesine. Ayrı ayrı yollara koyulup, şehitlerimizin mezar taşları veyahut anıtları önünde poz vererek, bunları medyada gösterenleri mi ararsın, siyasi propaganda kokan nutukları mı dinlersin. Hergele gibi bayrak sallayanlara mı bakakalırsın...
Bu sözlerimden dolayı, sakın alın teri ile ekmek parasını kazanıp ta, bu törenlere katılan dürüst ve iyi niyetli kardeşlerim alınmasın. Sözüm başkalarınadır. Yıl sonunu bu tür göstermelik şovlarıyla bitirenleri kastetmekteyim ben.
Ama bir de soralım size, bu anma törenlerinin dışında, ne gibi yararlı bir etkiniz oldu?
Seçim öncesi kampanyalarına bakılırsa, çok "büyük işler yapıldı".
Neticede, Bulgaristan'da AB'nin insan ve azınlık hakları çerçevesinde neler yapıldı?
Anadili eğitimi için milli bir seferberlik mi başlatıldı?
Azınlık toplumumuzu ilgilendiren kültürel, edebiyat ve sanatsal kazanımlarımız mı oldu dersiniz?
Halkımızın refahı için neler yaptık? Onun maddi durumunun düzelmesi için hiç çalıştık mı?
Şehit ailelerimizi hatırladık mı? Gazilerimize dostça el uzattık mı?
Avrupa'ya kovduğumuz gurbetçi gençlerimiz, neden bir defa daha geri dönmek istemiyor? Bunu hiç düşündünüz mü?
Ben, HÖH'ün kurucusu oldum ama ilk seçimlerde geri çekildim. Ne gibi bir parti olduğunu erken sezmiştim. Hatta, “Bizim parti, bizim parti mi" diye makale bile yazmıştım. Çok zamandır bu partiye oy vermiyorum.
Ben, DOST'un da kurucusu oldum. Hem de büyük umutlarla, değişime çok inanmıştım. Canla başla çalıştım, millet vekili adayı bile oldum. Ama her zaman birilerinin gözünde kara dikendim. Hele küçük çaplı ve yetersiz şahıslar tarafından hiç sevilmedim, çünkü ben gerçeklerin peşinde koşturan birisiyim. Ama bana her zaman çilekeş halkımız bağrını açıyor, bu da beni mutlu etmekte.
Yeni yılda, nihayet doğru yolu bulmalıyız artık diye düşünüyorum. Doğru insanlarla yürümeyi de öğrenmeliyiz. Halkımızın ulaşmak istediği yöne doğru yürümeliyiz. Zaman, anlamsız gösterişleri bırakıp, ihtiyacımız olan beklentileri hayata geçirme zamanıdır. İşte o zaman, belki ayakta durmayı bile başarırız...
Nurten REMZİ,
Şumnu