CAMİAMIZ UYANIRKEN, DOST ACI SÖYLER...

Daha parti kuruluş aşamasındayken defalarca ama defalarca ve ısrarla 'Parti başarılı olmak istiyorsa açık, şeffaf ve çoğulcu katılımcı temelller üzerine kurulmalı' diye vurguladık. Temeller ne kadar sağlam olursa, üzerine kurulan bina da o kadar sağlam olur. Yoksa bu bina çöker, dedik. Ama maalesef bu konuda başarılı olunamadı. Bundan dolayı baraj aşılamamıştır. Ki son derece de hayırlı olduğunu bir defa daha söyleyelim. Yoksa bu çürük temeller gözden kaçacaktı. Ve daha sonra çok daha büyük hasara sebep olacaktı.

CAMİAMIZ UYANIRKEN, DOST ACI SÖYLER...

DOST, EN AZ DESTEĞİ BURSA'DAN ALDI

Güya son seçimlerde DOST en az desteği Bursa'dan almış!

Bu sözleri kim ve hangi sebepten dolayı söylediğini aşağıda açıklayacağız.

Bu konuda birçok spekülasyon yapıldı, yapılmaya devam ettiğini de görüyoruz ve bu gün bu konuyu gündeme getirmemizin sebebi, artık bu konuda bu güne kadar yaşanan gelişmeleri ve kamuoyunun bilmediği bazı gerçeklere açıklık getirelim ki, herkes kafasına göre atıp tutmasın...

Ama önce şunu belirteyim:

Genel seçimlerde DOST Partisi en büyük desteği ve katkıyı açık ara Bursa'dan almıştır. Gerek seçimlere katılım, gerek yapılan çalışmalarla en büyük katkıyı yapan Bursa'dır.

Peki o zaman, neden güya Bursa en başarısız olmuş gibi algı yaratılmaya çalışılmıştır? Neden birileri özellikle Bursa'yı hedef göstermiştir ?

Bunu yapanın, bunu yapması için gerekçeleri vardır da ondan.

Hatırlanacağı üzere, DOST'un ülkemizle ilişkilerden sorumlu bir genel başkan yardımcısı vardı. Bu kişi buradaki koordinasyonu sağlıyor, yapılan yardım ve destekleri yönlendirıyordu, kendisine verilen bu yetkiye istinaden bu kişi bin bir türlü kulis oyunu ile her bölgeye, genel koordinatör dahil, kendi adamlarını DOST temsilcisi olarak yerleştirmeyi başarmıştı. Bunlardan bazılarına da milletin önünde daha inandırıcı olsun diye, güya bu atamaları Başbakanlık tarafından yapıldığı palavrası söylendi ki, atananlardan bazıları da buna ciddi ciddi inanmıştı.

Böyle bir şeyin olmadığını net olarak bildiğimiz için söylüyoruz. Yukarıda bahsettiğimiz arkadaşın orada iş birliği yaptığı üçüncü sınıf bazı tanıdık görevliler var. Başbakanlık dediği bunlar. Sonuç olarak, şu veya bu şekilde ayak işlerini yaptıracak adamları bulup bu görevlere getirmeyi başardı. Ama bir tek yer hariç; Bursa. Burada bunu yapmaya gücü yetmedi. Neden gücü yetmediğini ayrıca başka zaman yazarız.

Ama gelin görün ki, bunun temsilci olarak atadığı kişilerin sorumlu oldukları bölgelerin tamamında DOST fiyasko yaşamıştır. En büyük başarısızlığı da, ki burada yaşanan rezalete hezimet demek daha doğru olacak, Trakya bölgesinde yaşamıştır. Hatta öyle ki bir önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden daha başarısız sonuçlar elde edilmiştir. Trakya neresi? DOST Yürütme Kurulu üyesinin ve aynı zamanda BRTK Başkanının olduğu bölge. Başka? Ayrıca DOST Türkiye temsilcisinin bulunduğu bölge.Yani? DOST'un en fazla oy alması gereken bölge. Peki ne oldu? DOST'un en rezil olduğu bölge Trakya oldu.Bu kişiler ne işe yaradı o zaman? Hiç bir işe yaramdığı gibi bunlardan dolayı birçok kişi DOST'a oy vermediğini de biliyoruz.

Kendini koordine edemeyeni koordinatör yapılırsa olacağı budur. Koordinatörlük sahada seçmenin arasında olur. Artist gibi onu bunu telefonla arayarak değil.

Bunu önceden uyarmıştık üstelik: Bu işlere girme, bu kişinin ayak işlerini yapan gibi görünür, kendini bitirirsin diye. Dinlemedi ve camiada da adı bunun ayakçısı olarak geçti . Ama yapacak birşey yok. Şu an yeni Suudi Kralı'nın danışmanlığını yapan Mısırlı alim bir dostumuzun dediği gibi: “Herkes aklı kadar yaşar !”

Şimdi gelelim esas konuya. Kim ve neden, DOST Bursa'da en başarısız olduğu iddiasında bulunduğu konusuna. Bunu ortaya atan kişi kendi adamlarını bölge temsilciliklerine yerleştiren kişidir. Sebebine gelince: Bu arkadaş Türkiye ile ilişkilerden sorumlu olarak, buradaki DOST'un temsilcilerini, Türkiye temsilcisini dahil kendi belirlemiştir. Ve bu bölgelerde DOST son derece başarısız olmuştur.

Bursa, hariç! Bursa'nın hedef gösterilmesi bundandır. Neymiş ? Sandıklarda en az Bursa'da oy kullanılmış. Bu doğrudur. Ama Bursa'dan DOST en büyük desteği alacağı hesap edilerek, Bulgar devleti de buna göre önlem almıştı. Oy kullanmayı engellemek için bin bir türlü engel çıkardılar. Oy kullanmak için gereken yazılı başvuru dilekçelerini bizzat kişiler tarafından, ki bunların arasında çok iyi Bulgarca bilmeyenler de vardı, yaşlısı da vardı, bizzat komisyonun önünde doldurulma zorunluluğu getirildi. Ki bu uygulama ilk defa yürürlüğe konuldu. Bu oy kullanma işlemlerini inanılmaz aksatmıştır. Bunun yanı sıra en ufak bir sıkıntıda hemen oy kullanma işlemleri durudrurulup tutanaklar tutuldu.

Bu durumlara sandık başlarında görevli arkadaşlarımız şahittir.

Ama hepsi bu engellemelere rağmen, DOST, toplama bakıldığında en fazla oyu yine Bursa'dan almıştır. Yani seçimlerde Bursa'dan az oy çıktı iddiası doğru değildir. Kaldı ki bazı yerlerde sandıklarda fazla oy kullanılsa ne olacak. Trakya'da mesela! Orada DOST hezimete uğaradı...

Evet, orada sandıklarda fazla oy kullanıldı ama fazla oy kullanılması DPS'ye yaradı. Asıl bunu analiz etmek lazım. Diğer yandan, sadece sandıklarda kullanılan oylara bakarak, böyle bir ithamda bulunulamaz. Burada olayların bütününe bakmak lazım.

Bulgaristan'a gönderilen seçmenlere ve çalılşma ekiplerine, DOST adına oluşturulan teşkilatlanmaya ve çalışmalara da bakmak lazım. Hepsi bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Bursa açık ara öndedir. Peki, bütün bu gerçekler ortadayken, kim ve neden Bursa'yı hedef gösterdi?

Bunu ortaya atan kişi, kendi atadığı kişilerin bölgelerinde yaşanan başarısızlıkları örtbas etme gayretinden başka bir şey değildir. Amaç hedef saptırmaktır. Bu konuyu yazma gereği, gerçeklerin ortaya çıkması gereğinden ortaya çıkmıştır. Herkes bilmeli ki, bu seçimlerde birçok insan herhangi bir maddi destek almadan, yokluk içinde, hatta, kendi ceplerinden harcamalar yaparak harikalar yaratırken, bazı kişiler bırakın herhangi bir katkı yapmayı, seçim boyunca buradan bazı kişi ve görevlilerle bin bir türlü oyun çevirmişlerdir.

Bunları buradan anlatıyoruz ki, saatlerce ve fedakarca, kuyruklarda oy kullanmak için bekleyen, yağmur çamur demeden, her türlü imkansızlıklar içinde köy köy, mahalle mahalle dolaşan insanımız gerçekleri öğrensin. Diğer yandan yan gelip yatanları herkes kimler olduğunu biliyor. Bilmeyenler varsa, bilenlere sorsun. Hala anlamayan varsa, buradan aynen de isimleri ve yaptıklarını tek tek sıralayarak yazarız.

Bunların ayak işlerini yapan ve avantaları paylaştıkları kişiler kimler mi? Bunları savunmaya kalkışanlara ve bu yazdıklarımızdan dolayı bize çamur atmaya kalkışanlara iyi bakın. Baktığınız yerde bunları göreceksiniz. Avantaya alışık olanları göreceksiniz. Keyiflerinin bozulmasını ve aynı düzenin devam etmesini isteyenleri göreceksiniz. İnsanımızın sırtından yıllarca menfaat sağlayanları göreceksiniz.

Ama artık öyle yama yok! Bunlar için yolun sonu geldi. Bu asalaklardan bu camia temizlenecektir.

GENEL BAŞKANIN ÖZEL TEŞEKKÜR ETTİĞİ İKİ KİŞİ KİM?

Seçimler boyunca bazı kişiler yan gelip yatıp, menfaat peşinden koşarken , birçok kişi de fedakarca sahada çalışmıştır. DOST PARTİSİ Genel Başkanı Kırcaali'de verdiği iftarda, herkesin önünde ülkemizden, DOST'a verdikleri destekten dolayı isimlerini telaffuz ederek, özellikle iki kişiye teşekkür etmiştir.

Birisi - Dr. Gürçay Cem, CebelLiler Göçmen Derneği Başkanı ve diğeri de

Mehmet Mutlu - Millet Mahallesi'nin emektar ve yorulmaz muhtarı. Nitekim de, DOST, özellikle bu iki kişinin faaliyet gösterdikleri bölgelerde en etkili olmuştur.

Cebel ve Killi ilçelerinde, DOST, oylarını bir önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerine göre ikiye katlamıştır. Bu sonuçlar, buralarda diğer partinin adamları son gece çantalarla ev ev dolaşıp avanta dağıtmalarına rağmen elde edilmiştir.

CEBEL DERNEK BAŞKANI, KAÇ DİLEKÇE DOLDURDU DEMİŞ HERİFİN BİRİ

Önceki gün akadaşlar söyledi. Dünyadan bi haber uyduruk biri, bir yerde yukarıdaki yorumu yapmış. Dilekçeden kast ettiği, Bulgaristan genel seçimleri için, ülkemizde sandık açılması için yapılması gereken yazılı başvuru. Ama burada siz ne kadar dilekçe doldurursanız doldurun, belli sayının üstünde sandık açma imkanınız yoktur. Ki bu belli sayıdaki sandığın açılması için doldurulması gereken dilekçe fazlasıyla doldurulmuştur. Burada daha önemli konu, seçim günü insanımızın sandık başına gidip oy kullanması konusuydu ki, burada da fazlasıyla insanımız sandık başlarına gitmiş ve ısrarla saatlerce kuyrukta beklemelerine rağmen, özellikle Bursa'da Bulgar yetkililer oy kullanma işlemini yavaşlatmak için akla hayale sığımayan engeller çıkarmışlardır. Daha önce seçime katılma beyanında bulunmayanlar, seçim günü yerinde bu dilekçeleri doldurup oy kullanabiliyordu. Daha önceki seçimlerde bu konuda Bulgarca okuma yazması çok iyi olmayanlara görevli arkadaşlarımız dışarıda yardımcı oluyordu, ancak bu defa Bulgar yetkililer bu işlemi seçim komisyonlarının önünde yaptırmış ve bu da seçimlerin inanılmaz yavaş ilerlemesine sebep olmasının ötesinde yaşlı ve yeterince Bulgarcası olmayanlara yardımcı olmak isteyenlere bile izin vermeyerek ve hatta, çıkan tartışmalardan dolayı seçimlere defalarca ara verilmiş ve yerli yersiz bir çok tutanak tutularak zaman harcanmıştır.

Bursa'daki seçimler bu ortamda gerçekleşmiştir. Burada seçimlere katılmak için bir de online başvuru seçeneği vardı ki, aslında bu şekilde başvuru yapılabilseydi çok daha fazla seçmen oy kullanabilecekti. Ama bu da donanım ve alt yapı gerektiren işler olduğu için bu tür başvuru yapılmasına rağmen yeterli donanım olmadığından bu başvurular sınırlı kalmıştır. Bu konuda da yukarıda bahsettiğimiz genel başkan yardımcısına lojistik destek sağlanması talep edildiğinde, buna gerek olmadığı yanıtını vermiş bizim arkadaşlara. Oysa daha fazla alt yapı donanımı olsaydı daha fazla online başvuru yapılabilecek ve çok daha hızlı oy kullanılabilecekti.

Ama yetersiz alt yapıya rağmen başarılı işlere imza atılmıştır. Bu konuda en başarılı olan kişi Bursa Millet Mahallesi muhtarı olmuştur, kendi girişimi ve gayretleri ile oluşturduğu seçim bürosunda en etkili ve sonuç alıcı çalışmalar yürütmüştür. Ve yaptığı çalışmalara göre, en çok yardım alması gerekirken, böyle destekler onun gibi fedakarca çalışanlara değil, hezimet yaşayanlara verilmiştir.

Gelelim bizim dilekçe doldurma meselesine. Kendisine faydası olmayan herifin biri, bir yerlerde hakkımda seçim sürecinde dernek başkanı olarak kaç dilekçe doldurmuş diye akla ziyan yorum yapmaya kalkışmış. Aklınca demek istemiş ki ,sen ne katkı yaptın ki konuşuyorsun. Adamın zekası, seçimlere katkı yapmayı doldurulan dilekçe sayısına endeksleyecek kadar eriyor, ötesine basmıyor. DOST'a verdiğimiz destekten dolayı bizzat Genel Başkan yukarıda da bahsettiğimiz gibi herkesin önünde özellikle bize teşekkür etmişti. Bizzat seçim sürecinde Cebel'de bulunmuş, oraya dernek olarak çalışma grubu göndermiş, oy kullanmak için kişeler göndermişiz. Sen, bu herifin zoruna bak!

Ama buna anlaşılan birileri söylettiriyor, zavallı da neyin ne olduğunu bilmeden saçmalamış. Yoksa böyle saçma sapan, doğru olmayan sözlerle kendini rezil ettiği ile kaldığının farkında bile olacağını da zannetmiyoruz. Ya, neyse!

Bunun akıl hocaları geri zekalı olmalı, adamı bu duruma bile bile soktukları için.

Kaldı ki,fazlasıyla dilekçe de doldurduk dernek olarak. Şehrimizin her yerinden yaptığımız katkıyı, bilmesi gerekenler çok iyi bilir. Ki bunun dışında dernek başkanının görevi dilekçe doldurmak değildir...

Derneğimizin üyeleri arasında her iki partiye de destek olanlar var. Şahsi olarak düşüncem, DOST partisi doğru parti olduğuna inanmak olabilir ama farklı düşünen arkadaşlarımıza da aynı şekilde saygılıyız ki, aralarında karşı tarafa oy veren çok yakın arkadaşlarımız da var. Herkesin zekası oyunu kime vereceğini bilecek kadar vardır. Biz sadece kendi fikrimizi söyleriz, kararsız olanlara telkinde bulunuruz. Yoksa bunlar karşı tarafı destek verdi diye arkadaşlıklarımızı bozacak değiliz. Sonuç olarak bu iddiayı ortaya atan zavallı bu soruyu asıl DOST'un temsilcilerine ve parti görevlilerine soracak. Dilekçe doldurma görevi birinci derecede DOST temsilcilerinindir. Ve maalesef, bir kaç yer hariç bunlar görevlerini yerine getirememişlerdir.

Özellikle, DOST'un en güçlü yer olması gereken ( orada hem DOST'un Türkiye temsilcisi, hem DOST'un İçra Kurulu üyesi, üstelik konfederasyonun başı olan kişiler var). Trakya bölgesinde, başarısızlık değil hezimet yaşanmıştır. Ve bu hezimetten dolayı bunların yerine olsam, utancımdan aylarca evimden çıkmaz herkesten özür dilerdim. Bu adamlar bırak iki buçuğu , yarım dilekçe bile toplayamamışken, herifin biri dilekçeden bahsediyor. Sanki bizim DOST'a borcumuz varmış gibi. Kılını bile kıpırdatmadan bir STK başkanı olarak sadece DOST'a destek verdiğimizi beyan etmemiz bile fazlasıyla anlamlı ve teşekkür edilmesi gereken bir durumken adam dilekçe demiş... Sanki DOST'un görevli elemanıyız da görevimizi yapmamışız.

Ey, yarım akıllı! Bu dilekçe hesabını gideceksin DOST'un temsilcilerine ve yönetim kurullarında bulunanlara soracaksın. Ayrıca bu temsilcilerden bazılarına aldıkları harcırahların hakkını veremedikleri için geri iade ettiler mi diye sor. İnsan utancından bu paraları almaz veya aldıysa biz başarısız olduk diye iade eder. Fazlasıyla bunu hak edenler hiç bir şey alamamışken,sorumlu oldukları yerlerde hezimet yaşaynlar utanmadan sıkılmadan aldıklarını iade etmiyor ve üstelik sağda solda ahkam kesmeye çalışıyor.

İşte artık bu camiaya faydadan çok zarar verenlerden temizlenmeli derken, kastettiğimiz kişiler bu tiplerdir. Bırakın katkı yapmayı ,samimi olarak çalışanlar ve hiç bir beklenti içinde olmadan elinden geleni yapanlara da iftira attilar yıllarca. Camiayı babasının çiftliği gibi kullandılar. Sakın birileri çıkıp da bunların rahatlarını bozmasın diye. Ama artık o günler çok eskide kaldı cancağızım.

Artık yeni şeyler söylemek lazım dimi? Yeni şeyler de yeni, pırıl pırıl, dürüst,onurlu ve şerefli insanlarla söylenir. Ki çamiamızda da bu kişilerden gani gani fazlasıyla var. Neyse! Her şeyde bir hayır vardır dedik ya. Bu seçim süreci net olarak kimlerle bu işlerin yapılmaması gerektiğini iyice ortaya çıkarmış oldu .

İÇERİDEN KİMLER VE NEYİN KARŞILIĞI DPS VE BULGARLARA BİLGİ SIZDIRIYOR?

Partinin üst kademelerinden bazı kişiler var ki, hem DPS, hem Bulgarlara menfaat karşılığı bilgi verip, içeriden üstü örtülü partinin aleyhine çalışıyor.

Yaptıkları hainlik bilinmiyor zannediyor bu zavallılar. Seçim çalışmalarında zaten bazı şeyler kendini fazlasıyla belli etmişti. Bazı kişiler partinin lehine mi çalişıyor, aleyhine mi belli değil diye, yakınmıştı birçok kişi. Zamanı gelince bunların hepsi ortaya çıkarılacaktır. Kimsenin şüphesi olmasın!

DOST ACI SÖYLER

Daha parti kuruluş aşamasındayken defalarca ama defalarca ve ısrarla “Parti başarılı olmak istiyorsa açık, şeffaf ve çoğulcu katılımcı temelller üzerine kurulmalı” diye vurguladık. Temeller ne kadar sağlam olursa, üzerine kurulan bina da o kadar sağlam olur. Yoksa bu bina çöker, dedik. Ama maalesef bu konuda başarılı olunamadı. Bundan dolayı baraj aşılamamıştır. Ki son derece de hayırlı olduğunu bir defa daha söyleyelim. Yoksa bu çürük temeller gözden kaçacaktı. Ve daha sonra çok daha büyük hasara sebep olacaktı.

Evet, alınan 100 000 oy başarısız bir sonuç değil. Ama kimse kendini kandırmasın. Bu gün bir seçim olsa bu oyların yarısı bile alınamaz.

Doğruları konuşmak lazım. Teşhis doğru koyulamazsa tedavi başarısız olur.

Şimdi yeni temeller atılması için bir fırsat daha vardır . Yeniden yapılanmaya gidip, açık şeffaf ve doğru kişilerle yola devam edilmeli. Herkes şunu iyi bilsin ki, artık buradaki en üst seviyedeki karar vericiler her şeyi çok iyi biliyor. Kimin ne kadar katkı yaptığını; kimin sadece boş laf üretip, avanta peşinde koştuğunu; kimin kimlerle ne dolaplar çevirdiğini, bunların hepsi bilmesi gerekenler tarafından biliniyor. Zaten bu durumlar buradaki en üst düzeydeki karar vericiler tarafından bildirilecektir. Özetle şu söylenecek: Ya yeniden yapılanmaya gidilip, şaibeli insanlardan kurtulup, yenilenmeye gidilecek , ya da herkes kendi yoluna gidecek....

CAMİAMIZDA İSTİŞARE TOPLANTILARIMIZA DEVAM

Bu hafta sonu, belli zamandan beri yaptığımız istişare toplantılarımıza Kestel'de devam ettik. Bu buluşmamızda da camiamızdaki sorunların yanı sıra, bundan sonra izlenmesi gereken yollar konusunda herkesin fikrini sorduk, önerilerini aldık. Öteden beri dediğimiz gibi, artık bu camia fazlasıyla hak ettiği yerlere gelmek için gereken hamleleri yapmaya fazlasıyla hazır olduğunu gördük.

Evet! Bir dev uyanıyor!

Gürçay CEM

Bakmadan Geçme