Kocaeli Bal-Türk Genel Merkezi olarak, Çayırova, Gebze, Körfez ve Karamürsel şubelerimizle beraber, bu tasvip etmediğimiz kararlara karşı olduğumuzu ve Bulgaristan'ın yeniden eski karanlık günlere dönmeyeceğine inandığımızı belirtmekteyiz.
Kısa bir süre önce Bulgaristan'ın Eski Zağara (Stara Zagora) Belediyesi, Varna Belediyesi ve son olarak da Şumnu (Şumen) bölgesinde ki, geçişmişi yüzyıllar öncesine dayanan, atalarımızdan yadigar köylerimzin yer isimleri, Bulgaristan'ın en hassas olması gereken dönem olan Avrupa Birliği dönem başkanlığını yürüttüğü bugünlerde, ülke tarih ve kültürünü, hatta birlikte yaşamış, aile olmuş olan Türk-Bulgar kardeşliğini hiçe sayarak, ülkenin utanç günlerinde olduğu gibi, Türk isimlerine tahammül edemeyerek, bölgede yaşayan halk tarafından benimsenmiş olan bu yörelerin isimleri Bulgar isimleri ile değiştirilmiştir ve değiştirilmek istenmektedir.
Ne yazık ki ülkemizde faaliyet gösteren, tabelasında Balkan ve Türk gibi önemli iki unsuru barındıran derneklerin büyük bir kısmı, sessiz kalarak görevlerini yerine getirmemiştir. Ancak Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği olarak, 33. kuruluş yıldönümümüzü geride bırakacağımız şu günlerde, zamanında dernek kurucularımızın zorla verilen Bulgar isimlerini daha ilk günlerde protesto edip, bizim sesimizi Anavatan'da duyurmaya çalıştığı gibi, bizlerde bugün aynı yolda ve amaçla Bulgaristan devletinin göz yumduğu bu kararları protesto ediyor ve bu isimleri kâğıt üzerinde değiştirmeye gücü yetenlerin, yarın tarihin karanlık sayfalarında yerlerini alacaklarını hatırlatmak isteriz.
Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından da gerekli görüşmelerin sağlanacağını ve halk arasında bilinen, hatta türkülerimize bile konu olan bu eski isimlerin yeniden iadesi konusunda çalışmalar yapılacağına güvenimiz tamdır. Kocaeli Bal-Türk Genel Merkezi olarak, Çayırova, Gebze, Körfez ve Karamürsel şubelerimizle beraber, bu tasvip etmediğimiz kararlara karşı olduğumuzu ve Bulgaristan'ın yeniden eski karanlık günlere dönmeyeceğine inandığımızı belirtmekteyiz.
Demokrasi, çoğunluğun sesi olunca değil, azınlığın da sesi olunabildiğinde işlemektedir.