Bulgaristan'da Bir Türk: Mehmet Habil
*** Mehmet Habil, şu an bir anıtın üzerinde yazan sadece bir isim değil, geçmişte vatan olan bir toprağın üzerine dökülen kanın adıdır.
Bizler, dostlarımıza hainlik etmemekle değil, düşmanlarımıza dahi kalleşçe davranmamakla öğünürüz.
Üzerinde yaşadığımız toprakların diyetini vermek, bize atalarımızdan kalan bir mirastır.
Bulunduğumuz yeri ihya etmenin ötesinde hiçbir gayemiz olmadı.
Balkan Harbi'nde, Birinci Dünya Savaşı'nda, Alman İdeolojisi'nde ve nihayet Sovyet komünist rejiminde bizler, bu topraklarda ne yapılması gerekiyorsa onu yaptık.
Sırta vurulmuş bir bıçağımız yok, arkadan söylenmiş bir sözümüz yok, izinsiz bir bahçenin gülünü hiç dermedik, destursuz bir kapıdan geçmeyi haram bildik.
Söz söylemek gerektiğinde lekelemek için çamur atmadık, bilakis dürüstçe yüzüne karşı söyledik, kim ne hak etmişse.
Haksızlığa uğramışsak da saldırarak öç almadık. Kendimizi korumak için savunmaya kalktı tüm kalkanlarımız.
“Yaptığı savunmayı kayıtlardan silmek lazım… Eğer hapisten çıkar ve bu konuşmayı kendi halkına ya da diğer azınlıklara anlatırsa SOSYALİZMİN TEMELLERİNİ KÖKTEN SARSACAK bir isyana sebebiyet verebilir. Bu savunma hiçbir yerde dillendirilmemeli.”
“Farkındayım, durum kesinlikle ciddi; başka türlü olsa zaten Jivkov'a kadar uzamazdı konu. Siz sadece onu hapse atın yeter.” (Mahkemeden)
Mehmet Habil, şu an bir anıtın üzerinde yazan sadece bir isim değil, geçmişte vatan olan bir toprağın üzerine dökülen kanın adıdır.
Erdal Erşehit
Bulgaristan'da bir Türk: Mehmet Habil ( Kitap )
KİTAPYURDU DOĞRUDAN YAYINCILIK (KDY)